Türkiye Cimnastik Federasyonu Başkanı Suat Çelen, İsviçre’nin Basel kentinde düzenlenen şampiyonada milli sporcu Ferhat Arıcan’ın paralel bar aletinde birincilik elde ederek Avrupa şampiyonu, barfiks aletinde yarışan Adem Asil’in ise 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları’na son kota hakkını elde ederek Avrupa üçüncüsü olmasını AA muhabirine değerlendirdi.
Şampiyonada altın ve bronz madalya kazanılmasıyla büyük sevinç yaşandığını belirten Çelen, “Olimpiyatlara üç ay gibi kısa bir süre kala Avrupa Artistik Cimnastik Şampiyonası’na öncelikle kota sayımızı 5’e çıkarma hedefiyle gitmiştik. 2012’de bir, 2016’da iki olan kotamızı Adem Asil’in de katılımıyla bu yıl 5’e çıkardık. Bir diğer hedefimiz ise maksimum sayıda final hakkıydı. Bunu da ikisi genel tasnif olmak üzere dokuz finalle başardık. Üç günü kapsayan finaller boyunca organizasyonun hemen her anında Türk cimnastikçiler vardı. Bu da bizleri çok mutlu etti. Basel’de elde ettiğimiz başarıyı Tokyo’da taçlandırmak istiyoruz.” ifadelerini kullandı.
Milli sporcu Ferhat Arıcan’ın 5 ay içinde ikinci kez Avrupa şampiyonu olduğunu ve organizasyondan kısa bir süre önce yeni tip koronavirüse (Kovid-19) yakalanmasına rağmen bu başarıya ulaştığını anımsatan Çelen, şöyle konuştu:
“Ferhat Arıcan, 2016 yılında Rio’da bir olimpiyat tecrübesi yaşamıştı. Şampiyonaya 15 gün kala Kovid-19 geçirmesine rağmen sporcumuzun kazandığı bu altın madalya, kendisinin 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları öncesi son derece deneyimli ve formda olduğunu gösteriyor. Önceliklerimizden biri de Adem Asil’in olimpiyat kotasını almasıydı ve sporcumuz bunu başardı. Genel tasnif finalinde yaşadığı omuz sakatlığına rağmen barfikste kazandığı bronz madalya, çok büyük bir başarı oldu. Adem, 22 yaşında ve altı alette de iddialı bir sporcumuz. Bu sefer barfiks oldu, gelecekte genel tasnif ve farklı aletlerde de kürsülerde kendisini göreceğimize yürekten inanıyorum.”
“Sporcularımızdan Tokyo Olimpiyat Oyunları’nda da umutluyuz”
Şampiyonaya katılan diğer sporcular hakkında bilgi veren Çelen, çok ufak hatalarla madalyanın kaçabildiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Altı aletteki başarısıyla bizlere bir kez daha bu takımın bel kemiği ve gelecekte de lokomotifi olacağını kanıtlayan diğer isim ise Ahmet Önder. Harika bir eleme geçirdi ve dört finalde yarışma hakkı elde etti. Genel tasnif finalinde son aleti olan barfikse kadar madalya iddiasını sürdürdü ancak uçuşlu hareketini tamamlayamaması nedeniyle kürsüden oldu, Ferhat’ın yaşadığı Kovid-19 problemini hazırlık döneminde Ahmet de yaşadı ancak Basel’de gösterdiği performanstan, şampiyonayı sekizinci sırada tamamlamasından çok memnun kaldık. İbrahim Çolak ise dünya şampiyonu olduğu seriden zorluk derecesi 0.20 puan daha düşük bir seriyle yarıştı. İnişte adım almasaydı gümüş madalya kazanacaktı. İbrahim, olimpiyatlara dünya ve Avrupa şampiyonu olarak gidecek. Olimpiyatlarda yine finale kalacağına inanıyorum. Finallerde de en az hata yapan kürsüye çıkar, bu da cimnastiğin doğasında olan bir durum. Tokyo’da mücadele edecek 5 sporcumuz olan Adem Asil, İbrahim Çolak, Ferhat Arıcan, Ahmet Önder ve Nazlı Savranbaşı’nın büyük başarılara imza atacağından umutluyuz.”
“Türk cimnastiğinin olimpiyatlara katılıp katılmayacağı konuşulurken bugün madalya alıp alınamayacağının konuşulması, gelişimimizi ve geldiğimiz noktayı gösteriyor.” diyen Çelen, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bu gelişimde emeği olan yönetim kurulumuza, antrenörlerimize, teknik kurullarımıza, sporcularımıza, sporcu ailelerine ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Trampolin Cimnastik Avrupa Şampiyonası’nda gençler kategorisi kadınlar finalinde elde ettiğimiz derece, son yıllarda altyapılara yaptığımız yatırımın meyvelerini verdiğini gösterdi. Ritmik cimnastikte olduğu gibi trampolin cimnastikte de bu noktalarda olmayı hayal bile edemezdik. Bronz madalyanın 0.820 gibi ufak bir farkla gerisinde kalıp Avrupa dördüncüsü olan bu takımımızın da gelecek yıllarda trampolinde kotalar ve madalyalar alacağına inanıyorum. Federasyon olarak hedefimiz, tüm olimpik branşlarımızda olimpiyatlara katılmak ve katıldığımız her müsabakada madalya kovalamaktır. Bu hedef doğrultusunda geliştirdiğimiz projemizi sistemli bir şekilde hayata geçirebilirsek Türk cimnastiği her zaman uluslararası yarışmalarda en üst seviyelerde yer alacaktır.”