Yamyamlığa Bile Sebep Olmuş! Tarih Boyunca Milyonların Vefatına Sebep Olmuş Birbirinden Fecî Kıtlıklar

1921’de ve 1922’nin başlarında Rusya’yı yerle bir eden Büyük Kıtlık, 20. yüzyılın en berbat insan felaketlerinden biriydi. Doğal nedenlerle birlikte insan siyasetleri ve aksiyonları tarafından ölümcül bir duruma dönüşen bu kıtlık, milyonlarca Rus vatandaşı aç bırakarak ülkeyi kasıp kavuran salgın hastalıklar nedeniyle de risk altında bıraktı.

Kıtlık tıpkı vakitte müthiş cinayet ve yamyamlık kıssalarının yanı sıra insan etinde karaborsa ticaretine de sebep oldu. Büyük Kıtlık sırasında yamyamlığın gerçek boyutu bilinmemektedir. Tarihçiler birtakım hesapları doğrulasalar da kimi kaynaklar dış güçlerin bu durumu ‘abarttığını’ lisana getiriyor.

Toz Çanağı, 1930’larda kuraklık sırasında şiddetli toz fırtınalarına maruz kalan Amerika Birleşik Devletleri’nin kuraklıktan etkilenen güney ovaları bölgesine verilen isimdi. Yüksek rüzgarlar ve boğucu tozlar bölgeyi Teksas’tan Nebraska’ya kadar süpürürken beşerlerle birlikte çiftlik hayvanları öldü ve mahsuller tüm bölgede telef oldu. Toz Çanağı, Büyük Buhran’ın ekonomik tesirlerini ağırlaştırdı ve birçok çiftçi iş ve daha güzel hayat şartları arayışı içinde umutsuz bir göçe sürüklendi.

Holodomor, 1932’den 1933’e kadar Ukrayna Sovyet Cumhuriyeti’ni sarsan ve 1933 baharının sonlarında doruğa ulaşan insan üretimi kıtlıktır. Bu kıtlık, Sovyet Rusya ve Kazakistan’ın tahıl yetiştirme bölgelerinde kitlesel açlığa neden olan daha geniş bir Sovyet kıtlığının (1931-34) bir kesimiydi. Bununla birlikte Ukrayna’daki kıtlık, çoğunlukla Ukrayna’yı gaye alan bir dizi siyasi kararname ve kararla daha ölümcül hale getirilmiştir.

1942-1943 Henan Kıtlığı, Henan’da, bilhassa eyaletin doğu ve orta bölümünde meydana geldi. Kıtlık, İkinci Çin-Japon Savaşı esnasında meydana gelerek doğal ve insani faktörlerin sonucundan kaynaklandı. Çağdaş çalışmalar, meyyit sayısının ‘bir milyonun altında’, muhtemelen 700.000 civarında olduğunu ortaya koydu. 15 yıl sonra Henan, ölümcül Büyük Çin kıtlığı ile tekrardan büyük bir kıtlıkla yüzleşti.

Tüm dünyada büyük yankı uyandıran Bengal Kıtlığı olayı, 2. Dünya Savaşı esnasında Britanya Hindistan’ında yer alan 60,3 Milyon nüfusa sahip olan Bengal’de yaşandı. Bengal nüfusunun 2 ila 4 milyonluk bir bölümü açlık, sıtma, sıhhatsiz şartlar, yetersiz beslenme ve nüfusun yer değiştirmesi üzere nedenlerden ötürü artan bir kıtlık ile karşı karşıya geldi. Büyük çoğunluk kıtlığı insan üretimi olarak nitelendirse de çok küçük bir azınlık ‘doğal nedenlerden’ ötürü meydana geldiğini düşünüyor.

Yerel kaynaklarla erişim kısıtı varken bir de memleketler arası ithalata erişim Churchill’in savaş kabinesi tarafından reddedilmişti. İnsanlar her geçen gün ölmeye devam ederken, eyalet hükûmeti rastgele bir kıtlığın olduğunu reddediyordu.

1950’lerin sonlarında, Çin halkı feci bir kıtlık tarafından yok edildi. Çin hükümeti tarafından gizlenen meyyit sayısı, günümüzde hala büyük bir tartışma bahsidir. Kimi tartışmalar, yaklaşık 30 milyon insanın öldüğü tarafında olsa da varsayımlar 10 milyondan 47 milyona kadar değişiyor.

Etiyopya’yı tesiri altına alan bu kıtlık Etiyopya’yı 1983’ten 1985’e kadar etkiledi. [4 Ülkeyi bir yüzyıldan beri vuran bu kıtlık 7,75 milyon insanı (Etiyopya’nın yüzde 38-40’ı) etkiledi ve yaklaşık 300.000 ila 1,2 milyon öldürdü. 2,5 milyon insan ülke içinde yerinden olurken 400.000 mülteci Etiyopya’yı terk etti. Yaklaşık 200.000 çocuk yetim kaldı.

Kuzey Kore Kıtlığı, Kuzey Kore’de 1994’ten 1998’e kadar genel bir ekonomik krizle birlikte kitlesel bir açlık devri olarak baş gösterdi. Bu müddet zarfında, kıtlık devrinin sonlarına gerçek doruğa ulaşan Kuzey Kore’deki göç sayısında bayağı bir artış oldu. Kıtlık çeşitli faktörlerden kaynaklandı. İktisadın berbat yönetilmesi ve Sovyet dayanağının kaybı, besin üretiminin ve ithalatının süratle düşmesine neden oldu. Bir dizi sel ve kuraklık krizi daha da kötüleştirdi. Kuzey Kore hükümeti ve merkezi olarak planlanmış sistemi, felaketi tesirli bir formda azaltamadı. Kuzey Kore yardım ve ticari fırsatlar elde etmeye çalışsa da işe yaramadı.

İspanya, yıkıcı tesirlerle on yıllardır en makûs kuraklığını yaşıyor. Mahsullerin ölmesi, orman yangınları ve kuru havanın tesiriyle İspanya 2014 yılında büyük bir kuraklıkla yüzleşti. 2017’deki son datalar ülke çapındaki 150 ilçenin yaklaşık 37’si o yılın Haziran ayı sonunda su yetersizliği nedeniyle ‘acil durum’ davetinde bulundu. Tarım, Besin ve Etraf Bakanlığı’na nazaran barajlar Yüzde 43 kapasiteyle uzun yıllardır en düşük düzeylerindeydi. Olağanda yılın bu vaktinde yüzde 60 civarında olan su 2014 yılında bayağı bir düşmüştü. İspanya’nın en yağışlı bölgelerinden biri olan kuzeydoğudaki Galiçya’da bile kaynaklar kurudu, su rezervleri son on yılda ortalamanın neredeyse yüzde 26’nın altında kaldı.