Ocak ayında toplam 31.4 trilyon dolara ulaşan borçla dünyanın en büyük iki iktisadından biri olan ABD, güç günler geçiriyor. Siyasi alanda Cumhuriyetçiler ve Demokratlar ortasındaki kutuplaşmanın mutabakata varmayı çıkmaza soktuğu bu günlerde ABD temerrüde düşme riski ile karşı karşıya. İşte ayrıntılar… 👇
Kaynak: https://www.cfr.org/backgrounder/what…
Amerika Birleşik Devletleri son günlerde borç limiti açısından çalkantılı bir devirden geçiyor.
Borç limiti, ABD hükümetinin borçlanma ölçüsüne hudut koyan bir olgu. Bu bağlamda Ocak 2023 yılında toplam ulusal borç 31.4 trilyon dolara çıkarak borç limitine ulaşmış durumda. Sorunu çözmek ise siyasi çatışmaların gölgesinde yavaş ilerliyor.
Borç limitini aşmak yahut ulaşmak ise ABD hükümetini temerrüde düşme riskiyle baş başa bırakıyor.
Bir öteki deyişle ülke borç yükümlülüklerini yerine getirememe ihtimaliyle karşı karşıya. ABD Lideri Joe Biden, husus hakkında Kongre üyeleriyle görüşerek limiti artırma istikametinde ilerlemek istese de Cumhuriyetçi siyasetçiler bu tahlile sıcak bakmıyor.
Örneğin Ocak ayında çoğunluk partisi başkanı Kevin McCarthy borç limitini artırmak yerine nerede fazla harcama yapıldığını tespit etmek gerektiğini lisana getirmişti.
Hatta Twitter hesabında şu tabirleri kullanmıştı:
‘Çocuğunuza kredi kartı verirseniz ve o da daima limiti aşarsa yapacağınız şey limiti artırmak olmaz. Onu karşınıza alıp nerede fazla harcama yaptığını çözerek bu davranışını değiştirmek isterseniz. Federal hükümetin yapması gereken şey de tam olarak bu.’
Buna karşın borç limiti görüşmeleri devam ederken Joe Biden, Salı günü yapılan görüşmenin epey verimli geçtiğini lisana getirdi.
ABD Lideri ayrıyeten ülkenin temerrüde düşmeden bu krizi atlatacağından emin olduğunu belirtirken borç limitini aşmanın halka ve ülkeye getireceği zararın farkında olduğunun altını çizdi.
Temerrüde düşmesi halinde ise ABD’nin kredi notunda düşüş gerçekleşeceği üzere bu durum piyasaları makus etkileyerek ekonomik sakinliğe sebep olabilir.
Yine de geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen görüşmeler esnasında olumlu gelişmeler yaşandığını söyleyebiliriz. Kongre’deki kutuplaşmaya karşın Wall Street önderlerinin de temasları yoğunlaştırmasıyla Pazar günü mutabakata varılmasının mümkün olduğu söyleniyor.
Son tarihin 1 Haziran olduğu bilinirken mutabakata varılamama halinde süreksiz erteleme yahut bilhassa Demokrat üyelerin desteklediği tahliye dilekçesi teşebbüsü de kelam konusu olabilir.
Hangi senaryonun gerçekleşeceği şimdilik meçhul olsa da hükümetin federal faturaları karşılayamayarak temmerrüde düşmesi durumunda birçok alanda sorun çıkacağı aşikar. Bilhassa bu durum dış borçların da ödenememesine neden olursa dış siyasette aslında gergin olan münasebetlerin daha da düşünceli bir hal alması mümkün.
Peki bu hususta siz ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım! 👇
