ANKARA, 26 Temmuz (Reuters) – Dolar/TL, Merkez Bankası'nın (TCMB) 425 baz puanlık faiz indiriminin ardından her iki yönlü sert dalgalandıktan sonra 5.70 civarında dengelenmiş durumda.
Piyasalarda bugün ABD Merkez Bankası'nın önümüzdeki haftaki faiz kararını öncesi ABD ikinci çeyrek büyüme verileri izlenecek.
Bankacılar ABD'li şirketlerin açıkladığı karmaşık ikinci çeyrek bilançoları ve Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) faizleri sabit tutma kararının etkisiyle küresel risk iştahının zayıfladığına dikkat çekiyorlar.
Küresel tahvil getirilerindeki düşüş, dün ECB Başkanı Mario Draghi'nin para politikasının gevşetilmesinde hızlı adım atılmamasına işaret eden temkinli açıklamalarından sonra durdu. Ancak Draghi ekonomik büyüme görünümündeki bozulmaya dikkat çekerek para politikasının gevşetileceğini ifade etti ve hatta para politikasına temel oluşturan enflasyon hedefinin gözden geçirileceğine işaret etti.
FAİZ KARARI SONRASI TCMB'NİN ENFLASYON RAPORU BEKLENİYOR
Dolar/TL dün TCMB'nin 4.5 yıl aranın ardından yaptığı ilk faiz indirimi ile birlikte önce sert yükselip ardından sert geriledi.
PPK öncesi 5.70 civarında işlem gören PPK'ya bir dakikadan kısa süre kala 5.74'e yükseldi. Dolar/TL PPK kararı sonrası ilk tepki olarak 5.78 seviyesini test ettikten sonra 5.6550'ye kadar geriledi. Kur ECB'den gelen açıklamaların da etkisiyle günü 5.70 civarında tamamladı.
Kur bu sabah da güne saat 0856'da 5.6975/5.7045 seviyesinden başladı. Aynı saatte sepet bazında TL 6.0235/6.0314, euro/TL 6.3496/6.3580 seviyesindeydi.
Bankacılar TCMB kararının piyasa fiyatlamalarının ötesinde bir indirime işaret etmediği ve PPK metninde önden yüklemeli indirim sonrası benzer büyüklükte indirimlerin yapılacağına dönük mesajı almadıklarını belirttiler. Bankacılar bu iki gelişmenin faiz indirimine rağmen TL'deki satış baskısının önüne geçen en önemli sebep olduğunu söylediler. TCMB faiz politikalarını izlemek için bundan sonra önümüzdeki haftaki enflasyon raporunu bekleyecekler.
PPK metninde “güncel tahminlerin yılsonu itibarıyla enflasyonun Nisan Enflasyon Raporu'nda verilen öngörülerin bir miktar altında kalabileceği” ifadesi sonrası 31 Temmuz'da Ankara'da gerçekleştirilecek enflasyon raporunun önemi arttı.
TCMB başkanlığına kısa süre önce atanan Murat Uysal'ın gelecek hafta yıl sonu enflasyon tahminini %14.6'dan aşağı revize edeceğine yönelik net mesajı sonrası güncel tahmin piyasalarda yakından izlenmeye başladı.
Uysal göreve gelmesinin ardından yaptığı ilk açıklamada para politikasında sıkılığın nominal değil reel faizle ölçüldüğü ve “makul reel getirinin korunduğu” bir çerçeve esas alacağının sinyalini vermişti.
Dünkü PPK'da da ileriye dönük mesajlarda “parasal sıkılığın düzeyi… enflasyondaki düşüşün sürekliliğini sağlayacak şekilde belirlenecektir” söylemine yer verildi.
Reel faize ve enflasyona yapılan vurgu ile birlikte piyasalarda “makul reel getiri nedir?” sorusu daha çok ön plana çıkmaya başladı.
Türkiye düne kadar gelişmekte olan ülke para birimleri arasında açık ara en yüksek getiriyi sunuyordu. Faiz indirimi sonrası da Türkiye'nin sunduğu reel getiri tüm hesaplama yöntemlerine göre gelişmekte olan ülke ortalamasının üzerinde kalmaya devam etti. Reel faizde Türkiye'yi en yakın Meksika izlemekte.
Swap piyasasında fiyatlamalara bakıldığında TCMB'nin 4.5 yıl aradan sonra yaptığı 425 baz puanlık indiriminin yılın kalan 3 PPK toplantısında toplam 300 baz puan indirimle devam edileceği yönünde.
Öte yandan tahvil/bono piyasasında iki yıllık gösterge tahvil getirisi ise %17.43'ten %17.25'e geriledi. 10 yıllık tahvilde bileşik getiri ise %15.96 seviyesinde.
Faiz indirimi sonrası piyasalarda yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatına yönelik tercihleri de yakından izleniyor. Yurtiçi yerleşiklerin kıymetli maden dahil yabancı para mevduat ve fonları TCMB'nin dün açıkladığı güncel veriye göre 19 temmuz ile biten haftada 186.66 mlyr ile tarihi zirveyi gördü.