* Turizm işletmeleri gelirleri üzerinden katkı payı ödeyecek
* Sektör yetkililerine göre işletmeler için bu risk oluşturacak
* Bütçeler yapıldığı için uygulamanın 1 Ekim'de başlaması sorun
* İşletmeler katkı payının turistlerden alınması taraftarı
Ceyda Caglayan
İSTANBUL, 1 Ağustos (Reuters) – Türkiye'ye gelen yabancı ziyaretçi sayısı ilk altı ayda yüzde 13, turizm gelirleri ise yüzde 10 civarı artarken; sektör yetkilerine göre, 2016 ve 2017'deki dip seviyelerin ardından henüz toparlanan sektörde işletmelerin gelirleri üzerinden Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı'na katkı payı ödemekle yükümlü kılınması yeni bir tehdit oluşturuyor.
Turizmdeki sıkıntılı süreçte sert fiyat indirimlerine gidilen sektörde, turist başına gelirler hâlâ eski seviyelerin uzağında bulunurken; darboğazdan henüz çıkmış turizm işletmeleri yeni bir yasal düzenleme ile Ekim itibarıyla uygulanmaya başlayacak ilave “vergi” nedeniyle endişeli.
Türkiye'de turist başına ortalama harcama 2013 yılında çeyreksel bazda 974 dolara kadar yükselmişti. Bu tutar bu yıl ilk çeyrekte $697, ikinci çeyrekte ise $625 seviyesinde.
Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı'nın kuruluşuna ilişkin 15 Temmuz tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan kanun kapsamında, turizm sektöründe faaliyet gösteren her türlü işletme, gelirleri üzerinden belli oranda ajansa mali katkı sağlamakla yükümlü kılındı.
Ajans, Türkiye'nin turizm potansiyelinin dünyada tanıtılmasını amaçlıyor.
Sektör temsilcilerinin Reuters'a verdiği bilgiye göre, katkı payları ile ajansa yıllık 150 milyon euro civarı gelir sağlanacağı hesaplanıyor. Ancak katkı paylarının kâr yerine şirketlerin elde ettikleri satış ve kira gelirleri toplamı üzerinden alınacak olması özellikle zarar eden ya da borç ve kredi ödemeleri devam eden işletmeleri daha da sıkıntıya sokacağı kaygılarını beraberinde getiriyor.
Ajans kurulmasını fikrini doğru bulduklarını ancak sektör olarak öncelikle karşı çıktıkları noktanın bunun finansman yöntemi olduğunu ifade eden Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkanı Müberra Eresin, “Birinci olarak karşı çıktığımız şey, katkı payının cirodan alınması. Son yıllarda turizmde çok zorlu bir süreç gördük. Sektör darboğazdan yeni çıktı. Birçok otel henüz kâra geçmeye başladı, bir kısmı ise hâlâ zararda ya da borçlarını ödemekte” dedi ve ekledi:
“Turizm payının işletmelerin kar/zarar durumu dikkate alınmadan uygulanacak olması işletmelerin sürdürülebilirliği açısından risk yaratıyor.”
Kanun kapsamında işletmelerin gelirleri üzerinden alınacak katkı payları; konaklama tesisleri ve Bakanlık belgeli yeme-içme ve eğlence tesisleri için binde yedi buçuk, seyahat acentaları ve havayolu işletmeleri için onbinde yedi buçuk, DHMİ Genel Müdürlüğü tarafından işletilenler hariç havalimanı ve terminal işletmeleri için binde iki oranında uygulanacak.
Seyahat acentası Tigris Turizm'in Yönetim Kurulu Başkanı Davut Günaydın, seyahat acentaları arasında zor ayakta duran firmalar bulunduğunu belirterek, “Katkı payının cirodan alınacak olması hatalı. Bize göre net kâr üzerinden hesaplanmalıydı” dedi ve ekledi:
“Eğer cirodan alınacaksa da oran çok yüksek. Açıklanan oranların 3'te 1'i uygun olabilirdi.”
Güvenlik endişeleri, Rusya ile yaşanan kriz ve politik gelişmelerin etkisiyle Türkiye turizmi 2016 ve 2017'de dip seviyeleri görmüş ve sektör yüzde 50'yi bulan fiyat indirimlerine gitmek zorunda kalmıştı. Turizm 2018'de toparlanma sürecine girmiş; turist sayısı ve toplam turizm gelirleri yönünü yeniden yukarı çevirmişti.
Yabancı ziyaretçi sayısı bu yıl Ocak-Haziran'da yüzde 13.2 artışla 18.08 milyon; turizm gelirleri ise yüzde 9.9 artışla 12.6 milyar dolar olarak gerçekleşti.
Buna karşın turist başı harcamalar daha önce ulaştığı tarihi seviyelerin hâlâ çok uzağında.
KATKI PAYI TURİSTTEN ALINMALI
Turizm sektörü temsilcilerinin ortak kanısı, darboğazdan henüz çıkmış sektörde katkı payının işletmelerden değil, turistlerden alınması gerektiği yönünde.
İsmini vermek istemeyen uluslararası bir otel zincirinin üst yöneticisi, “Dubai ve İspanya örneklerinde olduğu gibi başka ülkelerde de katkı payı alınıyor. Ancak bu, işletmelerden tahsil edilmiyor. Turistlerden alınıyor” dedi ve ekledi:
“Türkiye'de de işletmelerin üzerine böyle bir yük bindirmek yerine turistlerden 1 ya da 2 euro alınsa çok daha doğru olurdu.”
TÜROB'dan Eresin, kanunun hazırlanma aşamasında katkı payının turistlerden alınması talebini hükümet yetkililerine ilettiklerini belirterek, “Yapılamama nedeni, Maliye Bakanlığı'nın sisteminin bu şekilde vergi toplamaya uygun olmaması. Maliye Bakanlığı'nın yeni bir sistem oluşturması gerekiyormuş” diye konuştu.
Kanun ile ilgili bir diğer sıkıntının da, işletmelerin henüz tahsil edemedikleri paranın vergisini ödeyecek olmaları olduğunu belirten Eresin, “Çoğu zaman fatura kestiğimiz anda tahsilat yapamıyoruz. Tahsilatlar minimum 30 gün sürüyor, aylar alabiliyor. Dolayısıyla daha tahsilatını yapmadığımız bir paranın ödemesini yapmak durumunda kalacağız” dedi.
“UYGULAMA TARİHİ SORUNLU, İŞLETMELERİN BÜTÇELERİ ŞAŞACAK”
Uygulama Ekim ayında yürürlüğe girecek. Ancak bu yılın bütçelerinin hali hazırda yapılmış olması, işletmelerin bu ilave gider için nereden kaynak yaratacakları sorusunu beraberinde getiriyor.
Eresin'in verdiği bilgiye göre, kanun taslağında 1 Ağustos'ta başlaması öngörülen uygulama, sektörün öteleme talepleri üzerine kanunda 1 Ekim'e çekildi.
Eresin, “Biz hiç olmazsa 1 Ocak 2020'de başlasın diye taleplerimizi ilettik. Ancak 1 Ekim'e erteleyebildik. 'Ocak ayına ertelenirse, 2020'yi kaybederiz, bir an önce tanıtımlara başlanması lazım' denildi” ifadelerini kullandı.
İsmini vermek istemeyen aynı üst düzey yönetici de, “Herkesin bir bütçesi var. Bu uygulamayla birlikte yılın son çeyreğinde bütçeler tutmayacak” dedi ve ekledi:
“Zarar eden, borcunu ödemekte büyük zorluk çeken, kredisini yapılandırmış oteller var. Şimdi bütün bu hesapların hepsi şaştı.”
(Redaksiyon Birsen Altaylı)