İSTANBUL, 16 Ekim (Reuters) – Global piyasalarda koronavirüs vakalarındaki küresel artış ve beraberinde gelen yasakların yarattığı riskten kaçış eğilimi devam ederken dolar/TL de 7,96’daki tarihi zirveye yakın seyrediyor.
Avrupa ve İngiltere’de koronavirüs salgınını yavaşlatmak için yeni önlemler getirilirken, dolar endeksi =USD dün 93,910’a çıkarak iki haftanın en yüksek seviyesini gördü. ABD canlandırma paketinde uzlaşı sağlanamamasından destek bulan dolar endeksi hafta başından bu yana %0,8 yükseldi.
Bugün yurtiçinde 14.30’da yayımlanacak TCMB Ekim ayı beklenti anketi izlenecek. Yurt dışında ise 15.30’da ABD Eylül ayı perakende satış verisi, 16.15’te ABD Eylül sanayi üretimi, 17.00’de ise ABD Michigan tüketici güven endeksi verisi izlenecek.
PİYASALARI TCMB DESTEKLİYOR ANCAK YETERLİLİK SORGULANIYOR
TL geçen hafta gelişmekte olan ülke para birimlerinden geçen kuvvetli şeklide negatif ayrışırken bu ayrışmada jeopolitik endişeler ana belirleyici olmuştu.
Jeopolitik gelişmeler arasında AB ile tansiyonun yeniden artması endişesi, Azerbaycan-Ermenistan gerilimi ve S-400 hava savunma sistemleri konusunda devam eden süreç yer alıyor. Bu endişeler hala devam ediyor.
TCMB’nin devam eden sıkılaştırma adımları ise piyasalardaki en önemli destek unsuru olmaya devam ediyor. Bankanın piyasaya uyguladığı fonlamanın son maliyetini gösteren ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti dün itibarıyla %12,18’e yükseldi. Fonlama maliyeti Temmuz ortasında %7,4’ün altına kadar inmişti. Bu da 500 baz puana yakın sıkılaştırma uygulandığı anlamına geliyor.
Fonlama maliyeti bu hafta ilk kez mevcut enflasyonun üzerine çıktı. TCMB’nin politika faizi %10,25, faiz koridorunun üst bandı %11,75, geç likidite penceresi faiz oranı ise %13,25 seviyesinde bulunuyor. Enflasyon ise Eylül’de %11,75 seviyesinde.
Verilere göre, TCMB sıkılaştırmasını artık faiz koridorunun üst bandı (%11,75) ile GLP (%13,25) arasında şekillendiriyor. Sıkılaştırma gittikçe %13,25’e doğru yaklaşıyor.
Sıkılaştırmanın gittikçe kuvvetlendirilmesi TL’deki daha fazla değer kaybının önüne geçen en önemli unsurlardan; ancak likidite sıkılaştırmaları ve bunun swap kanalıyla daha da genele yayılması piyasada iki farklı beklentiyi de beraberinde getirdi.
Bazı bankacılar swap faizinin politika faizi değil de üst bant faizi olarak belirlenmesinin bir sonraki PPK’da faiz artışı anlamına gelebileceğini düşünüyorlar. Bazı bankacılar ise bunun aksine kararların doğrudan faiz artışı yapmamak için alındığı kanaatindeler. Ancak TL’deki değer kaybı belirginleştikçe beklentiler ağırlıklı olarak faiz artışına dönmüş durumda.
Goldman Sachs 300 baz puanı önümüzdeki hafta olmak üzere yıl sonuna kadar 675 baz puan daha faiz artışı bekliyor. Kuruluş bu hafta %14 seviyesindeki yıl sonu politika faizi beklentisini %17’ye çekti.
Piyasa faizlerindeki yükseliş ise henüz mevduat sahiplerinin döviz veya TL tutma tercihlerine yansımış durumda değil. Dün yayımlanan verilere göre yurtiçi yerleşiklerin döviz ve altın mevduatı yaklaşık 500 milyon dolar artış kaydetti.
Yurtdışı yatırımcıların Hazine tahvili portföyünde TCMB faiz kararının ardından görülen 479 milyon dolar artış ise tersine döndü. Verilere göre yurt dışı yerleşiklerin portföyü geçen hafta 350 milyon dolar azaldı.
Türkiye’nin 5 yıllık kredi iflas takası primi (CDS) ise 500 baz puan civarında seyrediyor. 570 puandan düşüşe geçen CDS’te jeopolitik tansiyon nedeniyle yeniden yükseliş yaşanmaya başladı. CDS dün akşam 530 / 539 seviyesindeydi.