Ağustos ayını ticaret savaşlarının yüksek tansiyonu ile geçiren piyasalar, Eylül ayına sakin başladı ve ilk işlem haftasında açıklanan veriler Çin’deki ve Euro Bölgesi’ndeki yavaşlamanın devam ettiğini gösterirken ABD’nin de küresel ekonomideki belirsizliklerden iyiden iyiye etkilendiğini doğruladı. ABD ekonomisinde PMI tarafında yavaşlama yaşanıyor, ancak istihdam henüz yatırımlardaki tedirginliğe karşın güçlü kalmaya devam ediyor.
Bu hafta ise piyasaların takip edeceği veri akışı oldukça fazla ve öne çıkan gelişmelere baktığımızda;
En önemli iki veri olarak yurt içinde TCMB’nin PPK toplantısı ve küresel tarafta ise ECB’nin toplantısı izlenecek. İki toplantı da Perşembe günü art arda olacak ve piyasalar, Temmuz’da 425 bp ile beklenti üzerinde faiz indirimi yapan merkezin Eylül’de de faiz indirimine devam etmesini bekliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın TCMB’ye dair yeni kadronun düşük faizden yana olduğunu ve bundan son derece memnun olduğunu, faizlerin daha da düşeceğini açıklaması ile beklentiler de arttı. Piyasalar TCMB’nin bu ay 250 bp üzerinde faiz indirimi yapmasını bekliyor. Merkez, enflasyon ile faiz arasındaki makasın yüksek olmamasından yana ve enflasyondaki düşüşün devam edeceğinin de belirtilmesi ile faiz indirimi bu ay da beklenti üzerinde gerçekleşebilir.
Temmuz’da yapılan faiz indirimine kur çok kısa süreli yükselişle tepki vermesinin ardından 5,65’e gerilemişti, bunun en önemli nedeni ise Fed etkisiydi. Ayrıca ECB’nin de genişleme adımlarını artıracaklarını açıklaması GOP’ları desteklemiş, lira da bu gelişmelerden olumlu etkilenmişti. Benzer durumun bu ay içinde de yaşanması bekleniyor.
Küresel büyüme riskine karşın para politikalarında değişikliğe gidilmesi GOP’lar için olumlu olsa da her ülkenin iç dinamikleri avantaj oranını da değiştiriyor. Yurt içinde ise özellikle muhalefetle yaşanan siyasi gerginlik ve güvenli bölge meselesi gündemin en önemli başlıkları olarak izlenirken risk yaratacak durumlar lirayı zorlayabilir.
Haftayı 5,71 üzerinde kapatan USDTRY kurunda hafta içindeki gelişmelerle 5,57 destek olarak izlenirken olası yükselişlerde ise 5,87 direnç olarak izleniyor. Kurdaki destek ve direnç arasındaki değişimin yüksek olmasının nedeni ise, hem kurdaki volatilitenin yüksek olmasıdır.
ECB kanadında bu hafta yapılacak toplantıda kurulun faizi %0,10 oranında indirerek %-0,50’ye çekmesi bekleniyor.
Haziran ayından itibaren gerek bölge gerekse üye ülke ekonomilerinde yavaşlama oldukça belirginleşti, Almanya ise sanayi sektöründeki düşüşü hızlandırdı. Büyüme 2. Çeyrek oranı yakalansa da sektörler yatırımlarının azalması ve üretimin zayıflaması ECB’nin genişlemeci politikayı da artırmasına neden olabilir. Faiz aracının bu ay itibariyle devreye girmesi bekleniyor.
Faiz indirimine karşın Draghi’nin açıklamaları izlenecek ve güvercin ifadeler Euro üzerindeki baskıyı hızlandırabilir. Geçen hafta içinde yılın en düşük seviyesine (1,0928) inen EURUSD paritesindeki düşüşün hızlanması için eurodaki zayıflıktan ziyade doların güçlenmesi gerekiyor, çünkü faiz indirimi piyasalarca beklenen bir karar ve gerçekleşmesi paritede yeniden 1,0950-1,0920 aralığına düşüşe neden olabilir, ancak bu seviye altı düşüşün hızlanmasında dolardaki yükseliş etkili olacaktır.
Haftanın en önemli haber akışı TCMB ve ECB toplantıları olurken ABD’den gelecek ÜFE, TÜFE, perakende satışlar verileri yakından takip edilecek. Fed Başkanı Powell, Cuma günkü konuşmasında ABD ekonomisinde resesyon riski görmediklerini, ancak riskler olduğunu açıklaması ve Temmuz2da yapılan faiz indiriminin ekonomiye olumlu yansıdığını açıklamasının ardından Eylül FOMC’ye dair faiz indirimi beklentileri iyice arttı.
Temmuz’da olduğu gibi bu ay da Fed ve ECB etkisi gelişen ülkelere destek sağlayabilir ve lira da (iç gelişmeler hariç) bu olumlu rüzgardan nasiplenebilir.