ABD’nin Çin ve Avrupa ile yaşadığı ticaret tarifelerinin küresel ekonomi üzerindeki riskleri artırması ve ABD’deki yatırımlarda da azalma olması Fed’in 11 yıl sonra Temmuz ayında faiz indirimine gitmesine neden oldu.
Fed, Temmuz toplantısındaki faiz indiriminin ana gerekçesi olarak iki neden belirtti, biri ticaret savaşları ve bunun küresel büyümeyi zorlaması, diğeri ise enflasyonun istenen ivmeyi gösterememesi oldu. Kurul faiz indiriminin gerekirse devam edebileceğini belirtirken veriler ve koşulların belirleyici olduğunun altını çizdi.
Temmuz sonrası neler oldu?
ABD Başkanı Trump, FOMC kararının hemen ertesinde Çin’e yeni ek vergiler uygulayacaklarını açıkladı. Sonrasında erteleme ve muafiyet kararın alınsa da Çin ile yapılan müzakerelere dair beklentiler giderek zayıfladı.
Bu süreçte Çin ve Avrupa’dan gelen veriler yavaşlamanın derinleştiğini gösterirken ABD tarafında da PMI göstergeleri ivme kaybetmeye devam etti. Enflasyon ise bu süreçte korkulan düşüşü yaşamadı, hatta kişisel harcamalar tarafında artış yaşandı, ancak enflasyon hedef seviye olan %2 ‘nin altında kalmaya devam etti, yani harcamalar büyümeyi desteklerken enflasyon üzerinde hissedilir katkı henüz yaratamadı. ABD’de hane halkı harcamaları, istihdam ve işgücü piyasası yüz güldüren taraf olurken yatırımlar, PMI ve konut sektöründeki dalgalanma ise yakından takip ediliyor.
Fed Eylül’de neden faiz indirdi?
Karar sonrası açıklama yapan Fed Başkanı Powell, küresel risklerin Temmuz toplantısı sonrası yükseldiğini ve sigorta olarak yapılan faiz indiriminin bu nedenle Eylül’de de devam etmesi kararı alındığını belirtti. Powell, ticaret savaşlarının küresel büyüme üzerinde önemli derecede risk yarattığını söylerken para politikasında ise göstergelerin belirleyici olacağını tekrarladı.
Piyasalar faiz indirimine ve Powell’ın açıklamalarına nasıl tepki verdi?
Hafta başında faizlerin yükselmesi ve volatilitenin artması ile Fed, piyasalara likidite sunarak ek müdahalede bulundu ve bu müdahalenin ardından merkez ile piyasa arasındaki iletişimin giderek koptuğu, Fed’in piyasalara göre hareket edebileceği beklentileri arttı. Eylül’de 0.25 bp faiz indirimine kesin gözüyle bakılırken 0.50 bp faiz indirimi beklentisi ise %5’ten %20’lere çıktı.
Fed’in 0,25 bp faiz indirmesi ve Powell’ın tahvil alımlarına gelen piyasa tepkisini fazla bulduklarını, bunu risk olarak görmediklerini açıklaması ile dolar tarafında yükseliş yaşandı.
Powell’ın açıklamaları piyasalarda karmaşa yarattı, çünkü bir taraftan ABD ekonomisindeki ılımlı büyümenin devam edeceğini, enflasyonun toparlanma göstereceğini, küresel risklere rağmen ekonomideki görünümün iyi olduğunu ve negatif faiz uygulamayı düşünmediklerini söyleyen Powell, diğer taraftan bilanço genişletilmesinin yeniden görüşülebileceğini, ekonomik büyümeyi koruyabilmek için faiz indirimine gittiklerini ve verilere göre politika uygulayacaklarını belirtti. Konuşma bütün olarak Temmuz toplantısına yakındı ve Temmuz toplantısında da Fed’in piyasa beklentileri kadar güvercin olmaması ile dolar yükselmişti. Benzer hareket bu toplantıda da yaşandı ve ABD Dolar Endeksi FOMC sonrası 98,70’e yükselirken EUR/USD 1,1015 ve Altın 1,483$ seviyesine geriledi. USD/TRY ise 5,69 üzerine yükseldi, ancak gün içi görülen 5,70 seviyesini aşamadı.
Bugün endeks Asya seansında düşüş yaşarken Euro ve altın ise yatay seyir izliyor. USDTRY kuru 5,70’e doğru hafif alıcılı işlem görüyor.
Kur önemsediğimiz 5,64-5,87 aralığında işlem görmeye devam ediyor ve daha önce de belirttiğimiz gibi 5,64 altına gerileme için TL pozitif gelişmelere ihtiyaç var. Bu bant arasındaki hareket dengelenme olarak takip edilebilir.