Nevzat Devranoglu
ANKARA, 29 Nisan (Reuters) – Dolar/TL koronavirüs döneminde Türkiye’den döviz çıkışlarının kamunun daha da artan arzı ile dengelenmeye çalışılmasıyla 7 civarında tutunurken bugün piyasalarda ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz kararı bekleniyor.
Yılbaşından bu yana bakıldığında TL dolar karşısında %15 değer kaybı yaşarken benzer para birimlerinde %25’i aşan kayıplar yaşanıyor.
İşlemcilere göre bu gelişmede kamunun artan döviz arzı ve petrol fiyatlarındaki düşüş belirleyici.
Bankacıların hesaplamasına göre geçtimiz yıl döviz piyasasına kamu arzı yoluyla TCMB’nin rezerv kaybı 32 milyar dolardı.
Bankacılar TCMB’nin dün açıkladığı veriler öncesi bu yıl da ilgili tutarın en az 20 milyar doları aştığını 25 milyar doları bulmuş olabileceğini hesaplıyordu. Dün TCMB taarfından açıklanan Mart ayı uluslararası rezerv verilerinden bankacıların yaptığı hesaplamaya göre kamunun bu yılki döviz arzı geçen yılın tamamında yapılan 32 milyar doları yakalamış ve aşmış durumda.
Rezevlerde bu hızda yaşanan kayıp ise yılbaşından beri yaşanan kuvvetli pozitif ayrışmanın son bir kaç günde yerini negatif ayrışma ile sonuçlanmasına neden oluyor.
Konunun hassasiyeti nedeniyle ismini vermek istemyen bir döviz işlemcisi, “Ocak ayında 6 milyar dolar EM’lerden yüklü portföy çıkışlarının gerçekleştiği Şubat’ta yaklaşık 13 milyar dolar, Mart’ta ise 14 milyar dolar civarında kamu döviz arzı hesaplıyoruz. Nisan’da da arz devam etti ve yılın ilk çeyreği itibarıyla geçen yılki kadar döviz arzı yapılmışmış oldu. Bu dolar/TL’deki yükselişin önüne geçen en önemli etken ancak sürdürülebilirliğine ilişkin soru işaretleri son bir kaç günde TL’de yeni bir satış baskısı yaratıyor” dedi.
TCMB’nin swap adımlarıyla sağladığı döviz rezervi nedeniyle TCMB’nin sadece kendisine ait rezervlerde yaşanan düşüş tam olarak göz önüne çıkmıyor.
TD Securities bu hafta yayımladığı raporda swap adımlarının TCMB’nin net rezervlerinin “eridiği gerçeğini” örttüğüne işaret ederek, günde yaklaşık 440 milyon dolar rezerv kaybeden TCMB’nin Temmuz başında altın hariç brüt döviz rezervlerinin tükeneceğini öngördü. Kurumun hesaplamasına göre TCMB’nin altın da dahil tüm rezervleri Eylül ayının 3. haftasına kadar tükenecek. toplam rezervleri kamunun artan döviz arzı ve koronavirüse karşı alınan önlemlerin de etkisiyle Şubat sonundan beri $19.9 milyar düşüşle $87.9 milyara geriledi.
Bir başka bankanın döviz masası işlemcisi, “TCMB’nin kendine ait döviz rezervleri bu hafta itibarıyla 2 milyar dolar eksiye geçtiğini hesaplıyoruz. Bu TL’de yeni bir satış baskısı ve endişe getiriyor. Son 2 günde negatif ayrışma belirginleşti. Turizm kaynaklı 10 milyarlarca dolar döviz girdisi de koronavirüs döneminde gelmeyecek. Hiç bir ülke bu denli hızlı rezerv kaybına uzun süre dayanamaz. Endişe de bu yüzden son bir kaç günde belirginleşti” dedi.
TCMB rezervlerindeki düşüş ile birlikte Türkiye’nin yeni bir dış kaynak sağlayıp sağlamayacağı piyasada yakından takip ediliyor. Siyasiler IMF tarzı bir yardımı redderken ancak ticaret yapılan G20 ülkeleri kaynaklı swap benzeri adımlarla finansmana ise sıcak bakıyorlar. TCMB ise henüz küresel ölçekli büyük bir merkez bankası ile bir swap anlaşması açıklamadı.
Dolar/TL TRYTOM=D3 en son 13 Ağustos 2018’de görülen 7.24 seviyesindeki tarihi zirveye de oldukça yaklaşmış durumda. Kur bu sabah ise saat 0855’de 6.9840/6.9850 seviyesinde işlem görüyor. Aynı saatte sepet bazında TL 7.2773/7.2840, euro/TL 7.5750/7.5825 seviyesinde.
BIST-100 endeksi .XU100 ise Mart ayında yılın en düşük seviyesi olan 81,936 puana kadar gerileyip endekste sene başına göre yaşanan toplam kayıp %28’i aştıktan sonra toparlanıyor. Geçen hafta Cuma günü itibarıyla sene başından bu yana yaşanan toplam kayıp yaklaşık %14’e geriledi.
Bu hafta piyasalarda Fed, ECB faiz kararları ve TCMB’nin yarın açıklayacağı enflasyon raporu takip ediliyor.
Reuters’da dün yayımlanan bir haberde de dikkat çekildiği üzere ekonomi yönetimi Türkiye ekonomisinin uzun süre kapalı kalmasını istemiyor. düzey bir yetkili, “Türkiye ekonomisinin 3-4 ay kapatılması gibi bir durum hiçbir şekilde mümkün değildi… Süreç kaçınılmaz olarak zarar verse de ekonominin çok daha büyük hasar görmesi engellendi” dedi ve ekledi:
“Gelinen noktada vaka ve vefatlara bakıldığında olumlu bir ivmeye gelindi. Bu andan itibaren artık ekonomi açısından da bir fırsat doğdu. Artık ekonominin bir an önce normalleşmesi lazım. Son bir aydır yapılan çalışmalarda Mayıs sonu ekonomide artık açılmanın mümkün olacağı tahminleri yapılıyordu. Gelişmeler bunu teyit etti.” GETİRİLERİ SERT DÜŞÜŞTE
Hazine Nisan ayı iç borçlanma programını 30 milyar TL olan öngörüsünün iki katını da aşan bir borçlanma ile dün tamamladı. Hazine’nin bu ay borçlanmalarının 65-66 milyar TL seviyesinde gerçekleştiğini belirttiler.
BDDK’nın bankaları daha çok kredi vermeye, tahvil alımına gitmeye ya da TCMB ile swap yapmaya yönelten kararı sonrası TL cinsi tahvil getirilerinde sert düşüşler görülüyor.
Gösterge 2 yıllık tahvilde bileşik getiri bu hafta %8.71’e kadar geriledi. Bu tahvilde bir önceki Cuma günü son işlem %12.22 seviyesindeydi. Bu verilere göre BDDK kararından beri bu tahvilde bileşik getiri 351 puan düşüş gösterdi. Dün son işlem %9.02 oldu. beş yıllık kredi iflas takası (CDS) primi ise 650 baz puanı aşarak 2008 finansal krizden bu yana en yüksek seviyeye geldikten sonra sınırlı bir düşüşle 550 puanın altına inse de yeniden yükselişe geçerek 590/605 seviyesinde. CDS’ler yılbaşında 20 ayın en iyi risk iştahına işaret eden 240 puanda bulunuyordu.