ANKARA, 24 Nisan (Reuters) – Dolar/TL koronavirüs endişeleriyle tarihi zirvesinin altında 7 civarında işlem görürken; gösterge 2 yıllık tahvilde getiriler BDDK kararı sonrası 320 puan gerilemiş durumda.
TCMB’nin beklentileri üzerinde faiz indirimi sonrası petrol fiyatları ve küresel piyasalar takip ediliyor.
Merkez Bankası koronavirüsün etkilerini sınırlamak için yeniden hız verdiği faiz indirimlerine Nisan ayında da 100 baz puan ile beklentilerin üzerinde bir adımla devam etti.
Yıl sonu için %8.2 olan enflasyon tahmini üzerindeki risklerin aşağı yönlü olduğunu işaret eden TCMB, politika faizini %8.75’e çekti.
Bankacılar TCMB’nin PPK metninde indirimlerde sona gelindiği şeklinde algılanabilecek bir mesaj görmediklerini belirttiler.
Enflasyonda öngörülen düşüşe karşın TL’de devam eden değer kayıplarına da dikkat çeken bankacılar, TCMB’nin bundan sonra faiz indirimine devam edebileceğini ancak “sınırlı” bir yeri kaldığını söylediler.
Koronavirüs öncesi dönemde TCMB’nin faiz indirim hızı da yavaşlamıştı. 425, 325, 250 baz puan gibi yüksek bazlı indirimlerden 50 baz puanlık indirimlere geçilmişti. Koronavirüs sonrası ise PPK metninden faiz indirimlerinde sona gelindiği şeklinde algılanabilecek söylemler çıkarıldı. İndirimlerin boyutu da son iki toplantı itibarıyla yeniden hızlanarak 100 baz puana ulaştı.
PPK öncesi 6.97 seviyesinde işlem gören dolar/TL beklentilerin üzerinde indirim sonrası kademeli olarak 7.0050 ile Ağustos 2018’den beri yeni zirvesine yükseldi.
Dolar/TL TRYTOM=D3 en son 13 Ağustos 2018’de görülen 7 seviyesini aşarak 7.24 seviyesindeki tarihi zirveye de yaklaşmıoş durumda. Kur bu sabah ise saat 0858’de 6.9775/6.9825 seviyesinde işlem görüyor. Aynı saatte sepet bazında TL 7.2430/7.2492, euro/TL 7.5085/7.5163 seviyesinde.
BIST 100 endeksi ise 22 Nisan’da günü %0.6 civarı artışla tamamladı.
TL yılbaşından beri dolar karşısında yaklaşık %14 değer kaybı yaşıyor. Ekonomisi petrole bağımlı benzer ülke para birimlerinde ise kayıplar real ve rand da yaşanan %27 kayıp başta olmak üzere daha belirgin seviyelerde.
İşlemcilere göre bu gelişmede kamunun artan döviz arzının ve petrol fiyatlarındaki düşüşü belirleyici.
Sermaye çıkışları ve TL’nin gelişmekte olan ülkelerden daha iyi perforömans göstermesini sağlayan kamunun artan döviz arzı TCMB’nin rezerv kayıplarını da beraberinde getiriyor. TCMB’nin toplam rezervleri Şubat sonudan beri 20 milyar dolara yakın düşüş yaşanıyor.
Geçen yıl 30 milyar doları aşan bu yıl ise 20 milyar doları aştığı tahmin edilen döviz arzı ve TCMB rezervlerindeki düşüş ile birlikte Türkiye’nin yeni bir dış kaynak sağlayıp sağlamayacağı piyasada yakından takip ediliyor.
TCMB’nin haftalık rezerv verileri ise bugün açıklanacak.
TAHVİL FAİZLERİ DÜŞÜŞTE, CDS 2008 SEVİYELERİNDE
BDDK’nın bankaları daha çok kredi vermeye, tahvil alımına gitmeye ya da TCMB ile swap yapmaya yönelten kararı sonrası TL cinsi tahvil getirilerinde sert düşüşler devam ediyor. Hazine’nin bu hafta düzenlediği ihaleye de bankaların ilgisi BDDK kararı sonrası oldukça artmış durumda. CBTI
Koronavirüs etkilerini sınırlamak için tahvil alımlarını artıracağını açıklayan TCMB’nin 30 Mart’tan beri alımları nominal 22.2 milyar TL, piyasa değeri olarak 28.5 milyar TL’ye ulaştı.
Piyasa değeri açısından 28.5 milyar TL’ye ulaşan bu alımın 15.6 milyar TL’sini İşsizlik Sigortası Fonu’ndaki Hazine tahvilleri kaynaklı Piyasa Yapıcı bankalar aracılığıyla yapılan alımlar oluşturdu.
Tahvil bono piyasasında ise getirilerde yukarı yön TCMB’nin tarihinin en hızlı tahvil alımlarını gerçekleştirmesine rağmen sürüyordu.
Ancak BDDK kararı bu hafta getirilerde sert düşüşe neden oldu. Yıl başında tek haneye yaklaşan gösterge 10 yıllık tahvilde bileşik getiri Cuma günü son işlemde %14.13 bileşik seviyesindeydi bu hafta Çarşamba günü ise son işlem %12.15 oldu.
Gösterge 2 yıllık tahvilde bileşik getiri Çarşamba günü %9’a kadar geriledi. Bu tahvilde Cuma günü son işlem %12.22 seviyesindeydi. yandan dün Hazine ihalesinde de bankaların yoğun ilgisi görüldü. Önümüzdeki hafta ihalelerin devam edecek olmasına rağmen bu haftaki ihalede 11 milyar TL borçlanan Hazine Şubat borçlanma öngörüsünü de şimdiden aştı.
Türkiye’nin beş yıllık kredi iflas takası (CDS) primi ise 650 baz puanı aşarak 2008 finansal krizden bu yana en yüksek seviyeye geldikten sonra sınırlı bir düşüşle 550 puanın altına inse de yeniden yükselişe geçerek 610/630 seviyesinde. CDS’ler yılbaşında 20 ayın en iyi risk iştahına işaret eden 240 puanda bulunuyordu.
