Küresel piyasaların son iki ayki en önemli gündem maddesi Çin’de başlayan ve diğer ülkelere de yayılarak üç bin insanın hayatını kaybetmesine yol açan koronavirüs. Virüsün hala yayılmaya devam etmesi ve ekonomiye de etkilerinin belirginleşmeye başlaması fiyatlamaların da bu konu nedeniyle sürmesine neden oluyor.
Çin’de İmalat PMI Şubat ayında 50’0 seviyesinden den 35,7’ye gerileyerek tarihi düşük seviyeyi gördü. Hizmet PMI da 54,1’den 29,6’ya sert düşüş yaşadı. Büyümenin öncü göstergelerindeki bu tarihi sert düşüş Çin ekonomisindeki ilk çeyrek büyümenin beklenenden daha çok hasar göreceğine işaret ediyor. Çin’deki gerilemenin ticaret ortaklarına ve buna bağlı da küresel ekonomiye yansımaması elbette mümkün değil. İşte tam da bu nedenle piyasalardaki satışlar da devam ediyor. Ancak burada iç içe geçen iki gelişme var:
İlki, küresel büyüme endişeleri, ikincisi, Çin ve diğer büyük ekonomilerin ilk çeyrekte zayıf performans göstereceği ve buna bağlı Fed, BOJ ve ECB gibi merkez bankalarının da genişleme politikasına devam edeceği beklentisinin kuvvetlenmesi.
Küresel büyüme endişeleri hisselerde satışa neden olurken güvenli varlık talebini de artırıyor, öte yandan risk iştahını da azaltıyor. Ancak merkez bankalarının faiz indirimine devam edeceği beklentisi ise gelişen ülke varlıklarına destek sağlıyor, yani bir yandan küresel riskler artıyor, bir yandan ise merkez bankalarının beklentileri gelişen piyasaları destekliyor. Bu süreçte fiyatlamalardaki değişikliğe ise gelen haberler etki ediyor.
Şubat ayı içindeki fiyatlamalar piyasalarda belirsizliğin artmasıyla fiyatlamaların da değiştiğini tekrar gösterdi. Örneğin ilk etapta DXY, altın ve petrol aynı anda sert yükseliş gösterirken son hafta ise bu üç önemli gösterge sert düşüş yaşadı. Bu hafta ise altın ve petrol toparlama gösterirken endeks gerilemeye devam ediyor.
Yurt içinde ise gündem sınır ötesi operasyon ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 5 Mart’ta Putin ile yapacağı görüşme. Yitirilen canların ardından gerek ülke gerekse bölgedeki sivillerin güvenli için iki lider Moskova’da görüşecekler ve Erdoğan bugünkü konuşmasında “Ateşkes adımı ile bu işi süratle sonuçlandırmayı temenni ediyorum.” dedi.
Jeopolitik risklerin yüksek olduğu dönemde küresel risklerin de artmasıyla TL varlıklar geçen haftayı sert düşüşle kapattı. Bugün ise BİST 100 küresel fiyatlamalara paralel yükseliş yaşarken kur tarafında ise TL negatif fiyatlama devam ediyor. Erdoğan- Putin görüşmesi son derece önemli ve daha önceki gibi sözlerin masada kalması, somut bir karar çıkmaması ve Türkiye’nin harekatı sürdürmesi durumunda negatif ayrışma devam edebilir.
Fiyatlamalara baktığımızda;
ABD Dolar Endeksi 20 Şubat’ta 100,0 seviyesine yaklaşmasının ardından son 10 günü kayıpla geçirdi ve bugün 97,70’e geriledi. Endekste bugün gelecek PMI rakamlarının da etkili olması bekleniyor, şimdilik diğer ekonomilere göre sınırlı tedirginlik yaratan ABD verilerinde de düşüş yaşanması endeksteki kaybı hızlandırabilir. Teknik olarak 97,10-97,0 bölgesi haftalık bazda önemli destek bölgesi.
Ons Altın’da sert ralli sonrası geri çekilme beklediğimizi ve yakın vadede 1,580$ seviyesini destek olarak izlediğimizi belirtmiştik. Haftayı bu desteğe yakın kapatan kıymetli metal bugün yeniden 1,600$ üzerinde işlem görüyor. 1,625$-1,640$ aralığındaki fiyatlama kademeli olarak yeniden 1,660$ üzeri hareketi güçlü tutuyor.
USD/TRY kurunda 6,22 kritik direnci şimdilik korunuyor, ancak son haftadaki atak çok hızlıydı, bu nedenle Rusya ile yapılacak görüşmeden olumlu bir karar çıkması durumunda hızlı geri çekilmeler yaşanabilir. Ancak 6,09 korundukça alımlar kuvvetli kalmaya devam edebilir. 6,22 üzerinde 6,35’i takip edeceğiz.
Gram Altın, dolardaki yükselişe karşın ons fiyatındaki sert düşüşle önemsediğimiz 318 TL desteğine geriledi. Bugün hem kur hem de onstaki yükselişle yeniden 323 TL’ye çıkan fiyatlarda 327 ara direnç olurken rekor seviye 334 TL ise ana hedef konumunda.