Yazar: Geoffrey Smith
Investing.com – Avrupa borsalarının korktuğu şey ne?
ABD Fed’in yarın başlayacak olan sempozyumu öncesi güçlü bir bekleme modunda olan piyasalar, gerçekten önemli olan iki gelişmeyi büyük oranda göz ardı etti.
Birincisi; Almanya, Kurzarbeit olarak bilinen iş destek mekanizmasını 12 ay daha uzatarak 2021 sonuna çekti. Bu, ekonominin sunduğu mali desteğin en önemli unsurlarından biri.
Der Spiegel’a göre Kurzarbeit programının sadece Temmuz ayına kadarki dört ay için federal hükümete maliyeti 11 milyar Euro (13 milyar dolar) değerinde. Ancak bu, milyonlarca hanenin (resmi verilerin mevcut olduğu son ay olan Mayıs ayı itibariyle 6,7 milyon) satın alma gücünün altına çok sağlam bir güvenlik ağı koydu.
Diğeri ise Fransa Başbakanı Jean Castex, gelecek hafta açıklanacak100 milyar Euro değerindeki toparlanma planının detaylarına ilişkin daha çok ipucu verdi. Bu da ülkeye güvenlik ağı sağlayacak.
Bununla birlikte CAC 40 sadece %0,3 artış yaşadı. Zayıf bir başlangıcın ardından DAX, %0,5 ile daha iyi bir yükseliş yaşayabildi.
ABD’nin bu hafta rekor kıran hızına Avrupa’nın ayak uyduramamasının nedeni, bir dereceye kadar, pandeminin Atlantik’in her iki yakasındaki görece yörüngesinin, son haftalarda ABD lehine değişmesi oldu. Yeni vakalar eyalet tarafında düşüşte ve Avrupa’da artıyor (yine de mutlak olarak ABD’nin altında kalmaya devam ediyor).
Ancak işte başka bir faktör daha var. Fed Başkanı Jerome Powell’ın Perşembe günü yapacağı açılış konuşmasında para politikası çerçevesindeki önemli değişiklikleri duyurması bekleniyor. Bu, ABD faiz oranlarının düşünülenden daha uzun süre düşük seviyelerde olduğu bir geleceğin taslağını çıkaracak.
Bu tür spekülasyonlar, euronun dolar karşısındaki son yükselişinin arkasındaki en büyük faktörlerden biri olmuştur.
1,20 dolar veya altında, henüz kimse alarm zilleri çalmıyor ancak sağduyu, euro çok daha fazla yükseldiği takdirde Euro bölgesinin ihracata duyarlı ekonomilerinin zarar görebileceğini söylüyor.
Ancak bu yalnızca bir noktaya kadar doğru. Çünkü doların zayıflığının öteki yüzü sadece euronun gücü değil, aynı zamanda dünya genelindeki, özellikle de gelişmekte olan piyasalardaki para birimlerinin gücü. Örneğin Çin yuanı, yedi ayın en yüksek seviyesinde kapattı. Gelişmekte olan piyasalar dolar cinsinden borçlarının yükünün hafiflediğini hissederken Euro bölgesi mal ve hizmetlerine olan talebin yeteri kadar artması gerek.
Muhtemelen daha büyük risk, Powell’ın büyük bir şey açıklamaması ve kuzey yarımküre kışı başlarken koronavirüs vakalarında yeniden ortaya çıkacak küresel bir artışla beraber, gelişmekte olan ülkelerin para birimlerini daha kötü bir konuma sokacak bir dolar düşüşüne yol açması. Her iki durumda da Haziran ayındaki zirveden bu yana Stoxx 600 endeksinin işlem gördüğü, giderek daralan aralık, önümüzdeki hafta zorlanacak gibi görünüyor.