Yazar: Geoffrey Smith
Investing.com – Barclays (LON:BARC) CEO’su Jes Staley’in tehlikelerden meşhur sıyrılış kabiliyeti sonunda onu başarısızlığa mı uğrattı?
Bir muhbiri taciz etmesinin sonuçlarından sıyrılan, aktivist yatırımcı Edward Bramson’ın tehdidinden yırtan ve temettü indirimlerine (ve kendine cömert emeklilik ödeneğine) dair geniş çaplı hoşnutsuzluktan sağ salim çıkan adam, meşgul olacağı yeni bir problemle karşı karşıya: hükümlü ve hayatını kaybetmiş cinsel suçlu Jeffrey Epstein ile eski dostluğu.
Barclays (LON:BARC) Perşembe günü yaptığı açıklamada, Staley’in CEO olarak 2015 yılında yaptığı iş görüşmesinde bankaya tamamen dürüst davranmamış olabileceğine dair endişeler arasında, Finansal Yürütme Kurumu (FCA) ve Prudential (LON:PRU) Düzenleme Kurumu’nun iki adam arasındaki ilişkiyi soruşturduğunu söyledi.
Barclays (LON:BARC) hisseleri haberden kötü bir darbe aldı ve bir miktar toparlanmadan önce %3,5 oranında düşüş yaşadı. FTSE 100 endeksi, Çinli yetkililerin kayıt altına alma yöntemindeki değişikliklerden dolayı koronavirüs vaka ve ölümlerindeki büyük artıştan dolayı hayli değer kaybetti.
Banka bir değerlendirmesinde, 2 Mayıs’taki yıllık hissedar toplantısında yeniden seçim için oybirliği ile onu öneren yönetim kurulunun, Staley’e hala “sonsuz bir güven” duyduğunu söyledi. soruşturma ile “tamamen” işbirliği halinde olduğunu da ekledi. Önceki raporlara göre Staley, Barclays (LON:BARC) işine başlamadan önce 2015 sonlarında Epstein’i özel adasında ziyaret etti. Staley CEO olduktan sonra hükümlü pedofili ile ilişkisini kopardığını söylemişti.
Staley, eski müdür olduğu JPMorgan’ın müşterisi olan Epstein ile 2000 yılından beri profesyonel bir ilişki içindeydi.
Staley’in kaybı, uzun zaman boyunca ağır bir şekilde geçen bir belirsizlik döneminden çıktığı bir zamanda Barclays’ı (LON:BARC) istikrarsızlaştırma riski taşıyor. Son aylarda Brexit etrafındaki risklerin azalmasının yanında, banka, ödeme sigorta koruması skandalına da sünger çekmişti.
En önemlisi, gelecekte ne tür bir banka olması gerektiğine dair uzun süredir devam eden bir tartışmayı çözmüş gibi görünüyordu. Hissedarlar, Staley'in küresel bir yatırım bankasına olan bağlılığını desteklemek için kararlı bir şekilde oy kullandı – geçen yıl birimde vergi öncesi karda %11'lik bir artışla sonuçlanan ve Deutsche Bank (DE:DBKGn) ve Credit Suisse (SIX:CSGN) gibi rakipleri aktivitelerini yeniden ölçeklendirdikçe pazar payında artış sağlayan bir karar. Net kâr %24 artışla 2,46 milyar sterline yükseldi.
Tüm bunlar bankanın nihai temettüsünü tüm yıl için 9 peni yaparak 6 peniye çıkarma rahatlığını verdi. Ayrıca “uygun olduğu zamanda hisse geri alımlar da dahil hissedarlara ek nakit getirilerle desteklenmiş” kademeli olarak artan temettü sözü de verdi.
Ancak banka, yine de düşük faiz oranlarının ve “küresel makroekonomik belirsizliğin” bu yıl bankanın maddi özkaynaktan %10 getiri elde etme hedefine ulaşma ihtimalini düşürdüğü uyarısında bulunmak zorunda kaldı. Bunun yerine Tushar Morzaria bankanın “2020 yılında getirilerde anlamlı ilerlemeler elde edebileceğine inandığını” söyledi.
