Yazar: Geoffrey Smith
Investing.com – Avrupa Merkez Bankası (ECB) Euro bölgesinin bankacılık hisselerindeki şiddetli yükselişin şevkini kırdı ve pandeminin neden olduğu kredi kayıplarının bankaların beklediğinden daha fazla olabileceği konusunda uyarıda bulundu ve temettü ödemelerinin erken başlatılması planlarına dair şüphelerini dile getirdi.
Stoxx 600 Bankalar endeksi Frankfurt’ta %1,5 düşüşle tepki gösterdi, bu hareket normal zamanlarda büyük olsa da geçen ay yaşanan %33’lük bir ralli göz önüne alınarak düşünmek gerekiyor.
Bu kazanımlar büyük ölçüde, Covid-19 tedavisi için kendi deneysel aşılarının güvenli ve etkili olduğunu söyleyerek dünya ekonomisinin Büyük Buhran’dan bu yana yaşadığı en kötü yılını geride bırakacağı umutlarını besleyen üç ilaç şirketinden gelen raporlardan kaynaklanıyor.
Avrupa bankalarından dolayı uzun süredir zarar gören yatırımcılar için böyle bir görünüm, düzenleyicilerin ilkbaharda banka bilançolarının krizden kurtulacak kadar güçlü olmasını sağlamak için koydukları temettü ve geri alım yasağının erken kaldırılması anlamına geliyor. Unicredit, BNP Paribas (PA:BNPP) ve diğerleri (özellikle ECB denetiminde olmayan UBS Grubu), üçüncü çeyreğe ait son güncellemelerinde, bekledikleri kredi kayıplarını karşılamaya yetecek sermayeden fazlasına sahip olduklarını ve hala hissedarlara ödeme yaptıklarını vurguladı.
Ancak altı ayda bir yapılan Finansal İstikrar İncelemesinde ECB, bankaların yalnızca devlet destekli borç moratoryumu, garantiler ve daha önce kendilerine verilen yasal boşluklardan yararlanarak daha büyük karşılık ayırmaktan kaçındığına dikkat çekerken bariz bir şekilde daha şüpheci bir görüşe sahipti.
ECB Başkan Yardımcısı Luis de Guindos bir yazıda “karşılıklar arttı ancak bazı durumlarda iyimser görünüyor” dedi. “Garantiler ve moratoryum, zayıf ekonomik performansın kredi kayıplarına dönüşmesi için gereken süreyi uzatmış olabilir.”
Buna ek olarak ECB kendi değerlendirmesinde, keskin bir varlık fiyatı düzeltmesi riskinin arttığı, özellikle de devlet, şirket ve hane halkı düzeyinde yükselen borç seviyeleri göz önüne alındığında zayıf temel kârlılığın endişe yaratmaya devam ettiği konusunda uyardı.
Kredi garantileri, borç geri ödeme tatilleri ve vergi ertelemelerinin tümü, bankaların şaşırtıcı derecede düşük provizyon seviyelerini rapor etmesine yardımcı oldu ve birçok işletmenin yok olmanın eşiğinde olduğu bir zamanda bir kârlılık görüntüsü yarattı.
Önemli olan şu ki bankaların nispeten düzenli defterler sunabildiği üçüncü çeyreğin sonundan bu yana ekonomi tekrar geriye döndü: IHSMarkit’in Kasım ayı flaş PMI’ları Euro Bölgesinin resesyon bölgesinde olduğunu net bir şekilde gösterdi ve bölgenin en büyük ekonomisi olan Almanya’nın, Perşembe günü yapılacak bir toplantıda ekonomik ve sosyal hayat üzerindeki kısıtlamaları sıkılaştıracak olması ile Aralık ayının da aynı şekilde ilerleme riski var.
Görevden ayrılacak olan ECB yönetim kurulu üyesi Yves Mersch, Çarşamba günü Financial Times’a verdiği bir demeçte, “Kasım ayının çok kötü geçmesinin ardından mevcut çeyrek için sıfır veya hatta negatif büyüme kaydetmiş olsak bile şaşırtıcı olmayacak” dedi ancak önümüzdeki yılın başında negatif bir büyüme çeyreği daha yaşanacağını öngörmek için “erken” olduğunu da ekledi.
Mersch, “standartlarımızdan bazılarını gevşettik ve bankacılık sistemi için hedeflenen temettü dağıtımının yaklaşık üç ila dört katı bir miktarda ek sermaye yarattık” dedi ve ekledi; “bankaların, hissedarları zenginleştirmek için kamu sübvansiyonlarını kullanması güvenilir olmayan veya şaşırtıcı bir bilgi olurdu.”