Yazar: Geoffrey Smith
Investing.com – İsviçre’nin en büyük banka müdürlerinin, küresel rekabet gücünü onaracak ve varlık yönetimi endüstrisindeki hakimiyetini güçlendirecek bir anlaşmayla ikisini birleştirmeyi planladığı bildirildi – son yıllarda tamamen düşmanlığa dönüşen bir rekabeti bir kenara bırakabilirlerse.
Genel olarak ağzı bozuk da olsa İsviçreli bankacılar için iyi kaynaklara dayanan dedikodu sitesi InsideParadePlatz’e göre plan, UBS Group ve Credit Suisse başkanları tarafından hazırlanıyor, ikisi de anlaşmayı prensipte onayladı.
Plana göre ikisi yılın sonuna kadar birleşecek. İkisi de bu haberi onaylamadı.
Stratejik olarak böyle bir birleşme, çok işe yarayacaktır. Maliyet verimliliği epey büyük olacaktır – InsideParadePlatz, 120.000 kişilik toplam işgücünün yaklaşık 15.000’inin risk altında olacağını ve bunun “en az 5.000’inin” İsviçre’de olacağını düşünüyor. İsviçre ve diğer bölgelerdeki sıfırın altında olan faiz oranları nedeniyle bankaların temel kredi işlerinden gelen gelir üzerindeki daralmanın görünürde bir sonu olmadığına bakılırsa bu önemli bir durum.
Ayrıca CS’nin varlık yönetim işi, portföy fikirleri ve aktiviteleri çiftin yatırım bankacıları için değerli bir iş kaynağı olan dünyanın süper zenginlerinin paralarını yönetme konusunda UBS’nin liderliğini daha da güçlendirecektir.
Dikkat edilmesi gereken bir diğer husus, birleşmiş güçlü bir bilançonun, bankaların küresel menkul kıymetler piyasalarında kaybedilen pazar payını yeniden elde etmesine izin verecek olması olabilir. Her iki tarafın aktivitelerini 2008’den beri küçülttüğüne bakılırsa bu, stratejide açık bir değişim anlamına gelecek ancak büyük Wall Street güçlerinin – ve İngiltere merkezli Barclays’ın – bu yıl şimdiye kadarki sonuçları, geleneksel kredinin yapamadığı yerde menkul kıymetler piyasalarının kesin olarak gelir ve kâr yaratma konusundaki yeteneklerinin güçlü birer göstergesi oldu.
Ancak anlaşmanın kendi başına yarattığı birçok sorun da var. Birleşme, tüm pratik amaçlar için, Credit Suisse’nin UBS tarafından devralımı olacak. İki güç arasındaki ilişkiler hiçbir zaman iyi olmadı, özellikle de CS varlık yönetimi patronu Iqbal Khan’ın UBS’e geçişinden ve CS’yi yasal olarak şüpheli bir gözetim kampanyasına sürüklediğinden bu yana.
Khan’ın birleşen ekip içinde yerini korumaya değer olacak CS yöneticilerini özenle seçmek için ideal bir konumda olduğu düşünülebilir ancak bu tür egoları yönetim süreci, her zamankinden daha karışık olacaktır.
InsideParadePlatz, makus talihli Tidjane Thiam’ın yerine gelen CS’nin mevcut CEO’su Thomas Gottstein’in CEO’luk için en güçlü aday olacağını iddia etti – esas olarak UBS başkanı Axel Weber’in, birleşen kuruldaki pozisyonunu koruyacak olmasından.
Bu, Kasım’da gidecek olan UBS CEO’su Sergio Ermotti’nin yerine gelecek olan ING’nin eski müdürü Ralph Hamers’a yer olmayacağı anlamına geliyor. Andrea Orcel’in geçtiğimiz yıl UBS’nin yatırım bankasından Santander’e (MC:SAN) yaptığı başarısız sıçrayışının herhangi bir zayıf yankısı, elbette, tamamen tesadüfi ancak yine de eğlenceli.