Yazar: Geoffrey Smith
Investing.com – Bir şirket, alana girdiği zamandan daha yüksek kar beklentileriyle iş modelini bozması muhtemel bir salgından nasıl çıkar?
Danimarkalı denizcilik devi Maersk örneğinde cevap, rekabetin azalmasıdır. Son büyük krizin küresel deniz ticaretinin sonsuza kadar genişleyeceğine dair bahse giren bir endüstriyi yanlış yönlendirdiği 2008’in aksine, nakliye pazarı daha da yoğunlaştı ve Maersk gibi endüstrinin ağır toplarının fiyatlandırma gücünü yüksek derecede korumasına imkan sağladı.
OECD’nin bir kolu olan Uluslararası Taşımacılık Forumu’na göre büyük denizcilik şirketleri, ikinci çeyrekte Trans-Pasifik seferlerinin %20’sini ve Uzak Doğu-Avrupa seferlerinin %30’unu azaltarak navlun oranlarının genel olarak sabit kalmasını ve liman ve ithalatçıların mali yükün mümkün olduğunca çoğunu aldığını garantiledi. Sempatik düzenleme yardımcı oldu: Avrupa Komisyonu bu yılın başlarında, Maersk ve rakiplerinin kapasiteyi paylaşmasına izin veren antitröst kurallarındaki kısmi muafiyeti 2024 yılına kadar uzattı.
Buna ek olarak mevcut kriz, özellikle Avrupa’daki borç verenlerin hala son nakliye patlamasından kalma baş ağrısını atlatmaya çalıştıkları ve en güvenilir kârlılığı olan yeni kapasite dışında her şeyi finanse etmek istemedikleri bir zamanda geliyor. Neredeyse bitmiş kargo gemilerinden oluşan ve piyasaya çıkacak gibi olan yeni bir filo yok. Sipariş ertelemeleri ve iptalleri, 2020’nin başında beklenen %5 kapasite artışının gerçekleşmesini sağlamayacak gibi görünüyor.
Tüm bunların bir sonucu olarak navlun nakliye maliyetlerinin bir ölçüsü olan Baltık Borsası Kuru Yük Taşımacılığı Endeksi, Mayıs ayında beş yılın en düşük seviyesine gerilemiş olsa da beş yıllık ortalamasının epey üzerinde olduğundan dört kattan fazla toparlandı.
Öyle olsa bile Maersk’in bariz baskıya dayanma kabiliyeti Çarşamba günü piyasayı şaşırttı. Şirketin faiz, vergi, itfa ve amortisman öncesi kazançlarını 1,7 milyar dolar olarak – beklentilerin yaklaşık %10 üzerinde – ancak aynı zamanda yıllık rehberliğini, ilk öngördüğü hedefin üzerinde bir seviyede yeniden kurduğunu rapor etmesinden sonra Maersk hissesi, %4,8 yükseldi.
Şirket şu anda 5,5 milyar dolarlık ilk tahmine kıyasla 6 ila 7 milyar dolar arasında FAVÖK bekliyor. Kaçınılmaz olarak, salgının hala “önemli bir belirsizliği” temsil ettiği uyarısını yapıyor bu ancak lafla peynir gemisi yürümez: şirket, serbest nakit akışının %85’inden fazlasını yılın ilk yarısında hisse geri alımları, temettüler ve satın almalar için harcadı. Bunu, ilerideki zor zamanlar için çaba sarf etmek olarak nitelendirmek çok zor.
Bunda, salgından çıkan dünya ekonomisi için yaşam belirtisi görmek erken olacaktır. 2008 sonrası bolluk, ilgisiz petrol sondaj faaliyetlerinden farklı olan dahili bir yeniden yapılanma ile mücadele ve en önemlisi, ABD’nin ticaret politikasının seyri, çeşitli zamanlarda Maersk üzerinde daha fazla etki etti.
Oldukça açık bir şekilde işaret ettiği şey, son beş yılda değerinin üçte ikisini kaybeden bir şirketin en büyük sorularına cevap bulduğu ve daha sakin sulara yelken açtığıdır.