Yazar: Geoffrey Smith
Investing.com – Bu hafta piyasa haberlerini okuyan herkesi biraz kafa karışıklığı yaşayabilir. Covid-19’a karşı zafer vaadi ile kısıtlamaların sıkılaştırılması ve artan vaka sayılarının mevcut korkunç gerçekliği arasındaki çekişme gerçekten yoğunlaştı.
Bununla birlikte dalgalı bir haftanın sonunda iyimserlerin – gelecek yıl aşının pandemiyi yok etme olasılığıyla ticaret yapmaya istekli olanların – kazandığını söylemek mümkün. Bu haftaki çeşitli Stoxx endekslerinin sektörel performansına bir bakışla bunu doğruluyoruz.
Geçen hafta en iyi performans gösteren sektörler petrol ve doğalgaz, bankalar ve otomobiller oldu: Pfizer (NYSE:PFE) ve BioNTech’in, aşılarının etkinliği hakkında çığır açan duyurusuna kadarki sekiz ay boyunca tümü son derece döngüsel ve büyük ölçüde düşük performans göstermişti. İlaç, teknoloji ve yiyecek ve içecek, yani son sekiz ayın üstün performans sergileyen sektörleri geride kaldı.
Geçen hafta Stoxx 600 %1,2 arttı. Bu arada STOXX 600 Petrol ve Gaz endeksi %5,3 yükseldi ve şu an geçen aya göre %22 yüksek. İlgili endeksin haftalık %3,9 ve ayda %25 arttığı bankalarda da durum aynı. Stoxx 600 Autos & Parts endeksi hafta bazında %4,6 ve ay bazında %15,2 yükseldi.
Bu sektörlerin her birinde, daha iyiye doğru temel bir değişiklikten bahseden hikayeler var: Sektörün göstergesi olan Royal Dutch Shell (LON:RDSa), on yıllar içindeki ilk temettü kesintisi nedeniyle ağzı yananların güvenini yeniden sağlamayı amaçlayan yeni bir temettü politikası açıkladı, İspanyol bankası BBVA (MC:BBVA) bir anlaşma yaptı (ABD operasyonlarının PNC Financial’a (NYSE:PNC) satışı) ve (daha küçük rakip Banco Sabadell ile birleşmek için (MC:SABE)) başka bir anlaşma görüşmelerine başlayarak kapana kısılmış değerini ortaya çıkarabileceğini kanıtladı (tabii bazıları BBVA’nın bu talih kuşunu kullanım şeklinin sırrını merak edebilir); Daimler (OTC:DDAIF) ve BMW (DE:{652|BMWG}}), Çin pazarındaki toparlanmanın, otomobillere olan temel talebin hiç olmadığı kadara güçlü olduğu konusunda birçok kişiye garanti vermesiyle, çeyrek dönemde beklentilerin çok üzerinde sonuçlar bildirdi.
Ancak asıl soru, bu kazanımların sürdürülebilir olup olmadığıdır. Bu haftaki her olumlu hikaye için birkaç olumsuz hikaye de vardı. Petrol şirketleri için Covid-19’un hızla yayılması, kısa vadede petrol ve gaza olan talebin yavaşlamasına yol açarak ham petrol fiyatlarını yükselten OPEC+ anlaşması üzerinde baskı oluşturuyor. Hastalık Kontrol Merkezi’nin Şükran Günü için seyahat etmeme çağrısına kulak veren her Amerikalı, anlaşmaya daha fazla baskı yapacak. Ve kısa vadeli talep sorunlarına uzun vadeli sorunlar da eşlik ediyor. Hem İngiltere hem de Çin elektrikli ulaşıma geçiş programlarını hızlandırdı. Bu, elektrik çağına göre yeniden teçhizatlanması ve elektrikli araç fiyatlarını ortalama bir insanın satın alabileceği bir seviyeye düşürmenin yolunu bulması gereken Avrupa otomobil sektörü için de bir zorluk.
Diğer yandan bankalar için gelecek yıl yaşanacak bir toparlanmanın daha dik bir getiri eğrisine ve daha iyi kar marjlarına yol açabileceği düşüncesi, aşı haberlerinin ona göre “çığır açıcı olmadığını” söyleyen ve gelecek ay para politikasında büyük bir genişleme yapma niyetini tekrarlayan Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde yüzünden anında yok oldu. Umut edilebilecek en iyi şey, ek teşvikin gelecek yıl daha fazla iflası önleyerek kötü kredi yükünü azaltması.
Bu sürecin yakın gelecekte de devam edeceğini görmek zor değil. Avrupa’nın en büyük dört pazarında ve daha küçük pazarlarının çoğunda, virüs sayıları düzelmeden önce muhtemelen daha da kötüye gidecek gibi görünüyor. Yine de ilaç şirketlerinin çeşitli aşı testlerini tamamlama ve ilaçlarını onay sürecinden geçirme ritmi de büyük olasılıkla ilerleyecek (not: bu hafta AstraZeneca’nın (LON:{6565|AZN}}) 2. Aşama deneylerinden olumlu sonuçlar geldi). Bu, halk sağlığı sistemleri için mevcut seçenekleri artıracak ve kullanılabilirlik ve dağıtım darboğazları ile ilgili endişeleri azaltacaktır.
Kısacası, önümüzdeki birkaç hafta iki ileri bir geri gideceğiz gibi görünüyor. Ancak bu, şimdiye kadar 2020 yılında gördüğümüz Danse Macabre’den (ölüm dansı) iyidir.
