TCMB, bugün yılın 4. PPK toplantısını gerçekleştirecek. 2020’nin ilk toplantısı 16 Ocak’ta yapıldı ve merkez, 75 bp faiz indirimine giderek politika faizi olarak kullanılan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını %11,15’e indirdi. Merkez Bankası karar metninde “Kurul, enflasyon görünümünü etkileyen tüm unsurları dikkate alarak, politika faizinde ölçülü bir indirim yapılmasına karar vermiştir.” İfadesini kullanarak faiz indirimlerinin daha yavaş oranda olacağını belirtti.
Ocak PPK toplantısı yapıldığında USDTRY kuru 5,87 seviyesinde CDS ise 250 bp yakınındaydı. Faiz indirimi yapıldığında güncel olan enflasyon oranı Aralık’tı ve TÜFE Aralık’ta %11,84 idi.
TCMB, yılın 2. PPK toplantısını 19 Şubat’ta yaptı ve politika faizini 50 bp indirerek %10,75’e düşürdü. Merkez, karar metninde Ocak ayında yer alan ölçülü faiz indirimi cümlesine “daha” ifadesini ekleyerek faiz indirimlerinin düşük oranda süreceğini belirtti. Şubat toplantısında koronavirüs etkisine de değinildi ve “salgın hastalığın sermaye akımları, dış ticaret ve emtia fiyatları kanalıyla oluşturabileceği etkiler yakından takip edilmektedir” ifadesine yer verildi.
Şubat PPK döneminde koronavirüs salgını Çin’de zirveye yükselirken Avrupa’da da etkisini artmaya başlamış, İtalya’daki can kaybı bölgedeki endişeleri de giderek artırmıştı. Bu süreçte salgının ülkemizde henüz görülmemesi ve DSÖ’nün de pandemi ilan etmemesi ile salgının etkisinin sınırlı kalması bekleniyordu.
Şubat PPK toplantısı yapıldığında USDTRY kuru 6,07 seviyesinde, CDS 270 bp yakınında ve TÜFE %12,15 idi.
TCMB’nin Mart toplantısı takvim tarihinden 2 önce, 17 Mart’ta olağan üstü olarak yapıldı. Elbette ki bu durumun sebebi koronavirüstü ve merkez bu toplantıda politika faizini 100 bp indirerek %9,75’e düşürdü. Merkez, dengelenme döneminde olan ekonomide durumun iyi gittiğini ancak salgının olası risklerine karşı da tedbirli olunması gerektiğini belirterek şu açıklamayı yaptı: “Salgın hastalığa bağlı gelişmelerin Türkiye ekonomisi üzerindeki olumsuz etkilerinin sınırlandırılması açısından finansal piyasaların, kredi kanalının ve firmaların nakit akışının sağlıklı işleyişinin devamı büyük önem arz etmektedir. Bu çerçevede, Merkez Bankası finansal istikrarı desteklemek amacıyla kapsamlı bir tedbir seti uygulamaya koyacaktır.”
Mart toplantısı tüm merkez bankaları için olağan üstü bir sürece dair kararların alındığı bir dönemdi ve TCMB de hem Fed’in faiz indirimi ve ek hamleleri hem de diğer merkez bankalarının adımlarının ardından 100 bp faiz indirimi yaptı, bu dönemde USDTRY kuru 6,49 seviyesine kadar yükselirken CDS 580 bp seviyelerinde -ki bu büyük endişe verici bir seviye-, TÜFE de %11,86 ile çift haneyi koruyordu.
Bugün yapılacak yılın 4. PPK toplantısında ise merkezin 50 bp faiz indirmesi bekleniyor, ancak son toplantıdan bu yana göstergelerin nasıl değiştiğine bakalım:
TÜFE %11,86 ile çift haneyi koruyor.
USD/TRY kuru dün 6,9996’ya çıkarak (4 pipsin tartışmasına dahil olmak istemediğimiz için küsuratla net belirtelim) Ağustos 2018’de görülen rekor sonrası en yüksek seviyeyi gördü.
Türkiye CDS 5 Yıllık USD Nisan ayının ilk yarısında 660 bp seviyesine çıktı (Kur şokunun yaşandığı dönem bu oran 500 bp seviyesindeydi).
Cari açık arttı, sanayi üretimi ve perakende satışlardaki artış azaldı, tüketici güven endeksi son yılların en düşük seviyesine geriledi. Çünkü koronavirüs ülkemizde de etkisini artırıyor ve alınan önlemler kapsamında hem sosyal hayat hem de ekonomi durmuş durumda. Faiz indirimi ekonominin canlanması için olumlu olsa da diğer taraftan kuru korumasız bırakıyor ve zaten rekor seviyelerin çok yakınında olan kurdaki yeni zirvelerin sektörleri nasıl zor durumda bıraktığını Ağustos 2018’deki kur şokunda görmüştük.
Öte yandan rezervler de kur kadar önemli bir sorun ve fiyatı dengede tutabilmek için bankaların döviz satması sonrası eriyen rezervler de liranın kırılganlığını giderek artıyor. Ancak merkez tüm olan bitene karşı tercih yapmış görünüyor, çünkü kurdaki artış koronavirüs sonrası hızlansa da Aralık ayı itibariyle zaten günbegün yükselişini sürdürüyordu, ancak tek haneli faiz hedeflendiği için bu uğurda diğer durumlardaki bozulmaya da biraz izin verilmiş oldu.
Bugünkü toplantıya dönersek merkezin faiz indiriminin kurda çok etkili olmasını beklemiyoruz, çünkü zaten kur, küresel riskler nedeniyle yükselişini hızlandırmış durumda. Dolayısıyla yaşanacak geri çekilmelerde de yükselişe neden olan gelişmelerde iyi habere ihtiyaç var.