Türkiye son yıllarda hem iç dinamikler hem de global krizlerden ötürü yüksek seyreden enflasyon ve fiyat artışlarıyla uğraş ediyor. Lakin Pazartesi günü açıklanan bilgilere nazaran Mart ayında enflasyonda tekrar düşüş oldu! Bu düşüşün Mayıs ayında yapılacak seçimler ve Şubat ayında yaşanan sarsıntı felaketi hasebiyle sürdürülebilir olup olmadığı ise tartışma konusu. İşte detaylar! 👇
Kaynak: https://www.bloomberg.com/news/articl…
Türkiye’de Mart ayı boyunca istikrarlı seyreden besin ve yakıt fiyatlarıyla birlikte tüketici enflasyonunda düşüş gözlemlendi.
Ancak bu durum, döviz kurunun baskılanması ve yaklaşan seçimler hasebiyle ekonomiyi canlandırmaya yönelik teşebbüslerle çok uzun sürmeyecek üzere görünüyor.
Yıllık enflasyon Şubat ayında yüzde 55,18 iken Mart ayında yüzde 50,51 olarak ölçüldü.
Goldman Sachs Group Inc.’ten ekonomistlerin söylediğine nazaran enflasyondaki bu düşüş, besin ve yakıt fiyatlarının baz tesirinden kaynaklanıyor. Lakin fiyatlarda düşüş beklemenin kusur olacağının altı çiziliyor zira manşet ve çekirdek enflasyonlardaki artışlarda ivme sürüyor.
Fiyat artışları hala Türkiye’deki finansal hassasiyetin ana sebebi olarak karşımıza çıkıyor.
Geçen yıl, Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ve Türkiye’nin para siyasetleri münasebetiyle fiyatlar bir anda fırlamıştı. Bu bağlamda geçen yıla kıyasla enflasyondaki bu düşüş anlaşılabilir boyutta. Lakin Şubat ayında yaşanan zelzele felaketi ve gelecek seçimler yüzünden artırılacak olan mali harcamalar, ilerleyen devirde enflasyonun yüksek seyredeceğine işaret ediyor.
UniCredit SpA’nın yaptığı açıklamalara nazaran 2023’ün sonunda karşılaşacağımız yıllık enflasyon sayıları muhtemelen yüzde 50 civarında seyredecek.
Ancak şayet hükümet daha sıkı para siyasetleri uygulayacak olursa 2024 yılında enflasyon bedellerinin yüzde 24’e kadar düşebileceği öngörülüyor. Ayrıyeten 2023’ün ikinci yarısında faiz oranında keskin bir dönüş bekleniyor. Şu an yüzde 8,5 olan oranın yüzde 50 civarlarına kadar yükselebileceği iddialar ortasında yer alıyor.
Hükümet yüksek borçlanma maliyetlerinin enflasyonu dizginleyeceğine yönelik klâsik fikirleri reddediyor.
Bu durum Türk Lirası’nı baskı altında bırakırken hükümet, bankalardaki döviz süreçlerini çeşitli düzenleme ve sorgulamalara maruz bırakarak kuru stabil tutmaya çalışıyor; en azından Mayıs ayındaki seçimlere kadar.
Enflasyondaki bu düşüşe karşın Mart ayında Türk Lirası dolara karşı yüzde 2’lik bir bedel kaybı yaşadı.
Uzmanlara nazaran seçim sonuçları ne olursa olsun Türk Lirası paha kaybetmeye devam edecek üzere görünüyor.
Bu mevzuda siz neler düşünüyorsunuz? Yorumlara buyurun! 👇
