Alevilik, İslam’ın bir koludur ve Türkiye’de geniş bir topluluk tarafından takip edilir. Alevilik, hem bir din hem de bir kültürdür ve Türkiye’de yaklaşık 15 milyon Alevi bulunmaktadır. Alevilik, İslam’ın diğer kollarından farklı bir din anlayışına sahip olduğu için, bazı insanlar tarafından anlaşılması zor bir din olarak görülebilir.
Aleviler, kendilerini farklı bir İslam anlayışı ile ifade ederler. Aleviler, Allah’ın evrenin her yerinde var olduğuna inanır ve bu nedenle ibadet etmek için sadece camilere gitmek zorunda değillerdir. Aleviler, doğa ve evrenin güçleriyle yakından ilişkili olduklarını düşünürler ve bu güçlerin saygı görmesi gerektiğine inanırlar.
Aleviler, Kur’an-ı Kerim’i önemli bir kutsal kitap olarak görürler, ancak hadisleri (Peygamber Muhammed’in sözleri) kabul etmezler. Bunun yerine, Aleviler, Hz. Ali’nin sözlerinin ve eylemlerinin önemine inanırlar ve onu İslam’ın özü olarak görürler. Bu nedenle, Aleviler, Hz. Ali’ye ve diğer Alevi liderlerine büyük saygı gösterirler.
Aleviler, bir cemaat olarak bir araya gelirler ve cem adı verilen toplantılar yaparlar. Bu toplantılarda, ilahi şarkılar söylenir ve semah adı verilen dini bir dans yapılır. Cem toplantıları, Alevi topluluğu için önemli bir sosyal ve dini faaliyettir ve birlik ve dayanışma duygusu yaratır.
Aleviler, hoşgörü, adalet ve insanlık değerlerine büyük önem verirler. Aleviler, herkesin eşit olduğuna inanırlar ve insanların inançlarına saygı duyarlar. Bu nedenle, Alevilik, hoşgörü, insanlık ve sevgi dolu bir din olarak görülür.
Alevilik, Türkiye’nin çoğunluğu tarafından takip edilen Sünni İslam’dan farklı bir din anlayışına sahip olduğu için, zaman zaman ayrımcılık ve baskıya maruz kalmıştır. Ancak, son yıllarda Türkiye’de daha fazla hoşgörü ve anlayış ile yaklaşım gösterilmektedir ve Aleviler, dinlerini daha açık bir şekilde ifade edebilmektedirler.
Sonuç olarak, Alevilik, İslam’ın diğer kollarından farklı bir din anlayışına sahip olsa da, hoşgörü, adalet ve insanlık değerlerine büyük önem veren bir din olarak görülür.