Global bir ankete nazaran, dünyanın en varlıklı ülkelerindeki insanların dörtte üçü, insanlığın gezegeni tehlikeli bir kırılma noktasına hakikat ittiğine inanıyor ve önceliklerin ekonomik kârdan uzaklaştırılmasını destekliyor. G20 ülkelerindeki insanların yüzde 83’ü, doğayı korumak ve eski haline getirmek için daha fazlasını yapmak istiyor.
The Guardian’ın haberine nazaran, Küresel Commons Alliance (GCA) anketinde çoğunluğun gezegenin durumu hakkında çok kaygılı olduğu buldu.
Beş iştirakçiden dördü, ortak doğal alanları tekrar canlandırmak için adım atmaya ve daha fazlasını yapmaya istekli olduklarını belirtti.
“Dünya bir felakete karşı uyurgezer değil”
Raporun baş muharriri GCA’den Owen Gaffney, sonuçların iklim ve tabiat krizleri üzerinde acil ve kararlı aksiyon için global takviyesi gösterdiğini söyleyerek “Dünya bir felakete karşı uyurgezer değil. Beşerler devasa riskler aldığımızı biliyorlar, daha fazlasını yapmak istiyorlar ve hükümetlerinin daha fazlasını yapmasını bekliyorlar” tabirlerini kullandı.
G20 ülkeleri ortasında, insanların yüzde 73’ü insan faaliyetlerinin Dünya’nın devrilme noktalarına yaklaştırdığına inanıyor. Bu risklerin farkındalığı, daha az güçlü ülkelerde bariz halde daha yüksek. Endonezya yüzde 86, Türkiye yüzde 85, Brezilya yüzde 83 iken, ABD de yüzde 60.
Genel olarak, ankete katılanların yarısından fazlası tabiatın uzun vadede insan gereksinimlerini karşılamaya devam edemeyecek kadar ziyan gördüğüne inanıyor.
Kenyalı çevreci Elizabeth Wathuti raporun önsözünde, “İktidardaki beşerler, eski ağaçları devirmenin, binalar yahut yollar için doğal ekosistemleri yok etmenin yahut yeni ağaçlar diktikleri sürece petrol çıkarmanın uygun olduğunu düşünüyor. Lakin bu yaklaşım işe yaramıyor ve bu rapordaki bulgular, birçok insanın artık bu türlü bir aptallığı desteklemediğini gösteriyor” sözlerini kullandı.
“İnsanlar, tabiatın sıhhati ve refahına daha fazla odaklanılması gerektiği konusunda hemfikir”
Genel olarak, insanların yüzde 74’ü ülkelerin gayri safi yurtiçi hasıla ile kâra odaklanmanın ötesine geçmesi, bunun yerine insan ve tabiatın sıhhatiyle refahına daha fazla odaklanılması gerektiği konusunda hemfikir.
Birleşmiş Milletler’e ve öteki milletlerarası kuruluşlara doğayı korumak için daha fazla yetki verilip verilmeyeceği sorulduğunda, Türkiye yüzde 76 ile en istekli ülkeler ortasında yer aldı.
Rapor, risklerin en farkında olan ve değişim için çalışmaya hazırlanan kümesinin çoğunlukla genç (45 yaş altı), bayan, yeterli eğitimli, kentli ve kendilerini global vatandaş olarak tanımlamaya yatkın olduklarını gösteriyor.