İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri Ekrem İmamoğlu, “Bizler, Kanal İstanbul’un İstanbul’a yaptırılmayacağını, yapılmayacağını vatandaşımıza, halkımızla birlikte taahhüt ediyoruz” dedi.
İmamoğlu, günde 500 bin metreküp içme suyunu arıtacak, Ömerli Buyruklu 2. Kademe İçme Suyu Arıtma Tesisi’ni hizmete açtı. Adalar’daki plan yapma yetkisinin Cumhurbaşkanlığı kararıyla Etraf ve Şehircilik Bakanlığı’na devredilmesi, kelam verilen tarihte bitirilemeyen Melen Barajı ve Kanal İstanbul’la ilgili 3 kıymetli mevzuda ikaz yaptı. İmamoğlu, “Biz; çevreci, insan odaklı, çocuklarımızın geleceğini teminat altına alan yatırımları yapmaya adım adım devam edeceğiz. Çocuklarımızın geleceğini tehdit eden, bugün yaşayan insanlarımızın torununu bile borçlandıran, anlamsız, etraf düşmanı yatırımlara karşı en dirençli biçimde uğraşımızı vereceğiz. Ülkemizi, kentimizi, insanlığımızı, insanları, dünyamızı koruyacak işleri yapmaya da bütün kurum, kuruluşları davet ediyorum” diye konuştu.
İmamoğlu, İskoçya’nın Glasgow kentinde düzenlenen “İklim Zirvesi”nde yaptığı konuşma ve görüşmelere değindi. İmamoğlu, dünya ülkelerinin en değerli gündem hususunun, global ısınmadan kaynaklı problemlere karşı alınacak ortak önlemler olduğunun altını çizdi.
İmamoğlu şunları kaydetti:
“İklim değişikliği sebebiyle, ani yağışların sele sebep olduğu dünyamızda, su baskınları, seller İstanbul’un en kritik sıkıntılarından birisiydi. Net söz edelim ki; İSKİ’nin bu dönemki idaresi, önemli bir süreci işletmiş, neredeyse İstanbul’u bu çeşit sel baskınlarında sıfır riske yanlışsız taşımakta önemli yatırımlar yapmıştır”
“Marmara Denizi’ndeki müsilaj sorunu, İstanbul’un en kritik etraf meselelerinden bir tanesi”
“Marmara Denizi’ndeki müsilaj sorunu, İstanbul’un en kritik etraf meselelerinden bir adedidir. Umuyorum ki, siyaset mecrasının alanının gündemi, içeriği, bu dünya tertibinin, dünya sisteminin, dünyanın beklentilerinin gündemiyle eşleşecek kaliteye ve sürece ulaşır”
Adalar’daki plan yapma yetkisinin devredilmesine reaksiyon: Bu yanlıştan derhal dönülmeli
İmamoğlu, mevzuyu Marmara Denizi’nin Cumhurbaşkanlığı kararıyla “koruma alanı” ilan edilmesine getirdi. Muhafaza kararıyla, Adalar ilçesi hudutlarındaki plan yapma yetkisinin, bahisle alakasız bir biçimde Etraf ve Şehircilik Bakanlığı’na verilmesini eleştiren İmamoğlu, şunları söyledi:
“Hiç bu işle ilgisi olmayan, ruhuyla uzaktan yakından ilgisi olmayan bir konunun, bu karar kapsamındaymış üzere bir karara dönüştürülmesini kederle karşılıyoruz. Bakanlığın ve Sayın Bakan’ın talimatlarıyla, Genel Müdür ve bizim yetkililerimiz bir ortaya geldiler. Bu işin düzgün niyeti, berbat niyeti olmaz. Bu işin, İBB hudutları içerisindeki Adalar Belediyesi’nin, Adalar ve Büyükşehir Belediyesi’nin yetkisinde olan planlama yetkisinin, Şehircilik Bakanlığı’na dahil edilmesi sürecinin âlâ niyeti, berbat niyeti aranmaz. Derhal bu yanlıştan dönülmesi gerekir. İşin ruhunun kaçmaması ismine, sürdürülen görüşmelere ilaveten, lütfen bu yanlışı düzeltin. Bu gerçek bir iş değildir. Bu müdahaleci bir anlayışa dönüşür. Bunu hiçbir formda izah edemezsiniz. Elbette bu halde devam ederse hukuksal haklarımızı aramaktan da geri durmayız.”
İmamoğlu, ikinci ikazını, İstanbul’un su meselesini çözecek proje olarak tanıtımı yapılan Melen Barajı konusunda yaptı. Melen probleminin, İstanbul ve ülkemiz ismine çok güzel olmayan bir sürece gerçek gittiği konusunda tereddütleri olduğunu belirten İmamoğlu, “Bu bakımdan; Tarım ve Ormancılık Bakanı’nın, Devlet Su İşleri üzerinden yürütülen süreçle ilgili kamuoyunu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni ve İSKİ kurumumuzu ivedilikle bilgilendirilmesi gerekmektedir. Melen Barajı’nda uygulanmak üzere olduğu söylenen bir projesinin şimdi daha katılaşmadığı noktasında bir ekip duyumlar, birtakım ihbarlar almaktayız. ‘Şu tarihte açılacak’ denen tarihten bu yana, 4-5 yıl geçmiştir. Saati verilen, günü verilen tarihten bu yana 4-5 yıl geçmiştir. Ve hala bu hususta sonuç net olarak yok ve yapılan işin geleceği konusunda ne yazık ki kaygılıyız” kanısını lisana getirdi.
Kanal İstanbul eleştirisi
“Pişirip pişirip önümüze koydukları, önündeki metni okuma konusundaki kararlılığın dışında hiçbir kararlılığı olmayan kimi mevki sahibi arkadaşların, bunun ismi ne olursa olsun, çıkıp Kanal İstanbul’la ilgili ahkam kesip, Kanal İstanbul’la ilgili yapılmaması konusunda ortaya çıkan bilimsel datalar üzerinden, -bu bazen benim tarafımdan, bazen siyasi partilerin kıymetli yöneticileri ve hatta genel liderleri tarafından ortaya konulan kararlılığı, düzeysiz ve fütursuzca eleştirdiklerini görüyorum”
“Hiçbir bilimsel, hiçbir teknik kabiliyet ve kapasitesiyle bunu yaptığını düşünmüyorum. Siyasi iradenin talimatıyla yaptığını düşünüyorum. Başka kapasitelerine dair şahitliğim vardır. O bakımdan, Genel Liderimizle yahut öbür siyasi temsilcilerinin söyledikleriyle ilgili yorum yaparken dikkatli sözler ve cümleler seçmesi gerektiğini de buradan belirtmek istiyorum”
“Ettiğimiz tespit ve toplantılara davet ettiğimiz hiçbir resmi kurum ve kuruluştan iştirakçi gelmemiştir. Bakanlıklar da buna dahildir. Biz ise, İstanbul’u yöneten, 100 bine yakın çalışanı olan, 16 milyon hemşehrisinin yetkisiyle İstanbul’u yöneten bireyler olarak, rastgele bir bakanlığın ya da kurum ya da kuruluşun bilimsel yahut teknik bir çalışmasına da kanalla ilgili davet edilmemişizdir. Alınan hiçbir karar iştirakçi yapılmamıştır. Bir avuç insanın kapalı kapılar arkasında aldığı kararlarla süreçler yönetilmiştir. Etraf katliamıdır. Yalnızca etraf katliamı değil, İstanbul üzere bir kentin heba edilmesi manasına gelmektedir. Bu tarihi sorumlulukla bizler, Kanal İstanbul’un İstanbul’a yaptırılmayacağını, yapılmayacağını vatandaşımıza, halkımızla bir arada taahhüt ediyoruz.”
,Bu tehditlerden sonra biz işimize bakıyoruz. İSKİ hem bu cins atık su arıtma tesislerini yapacak hem bugün açılışını yaptığımız Ömerli Buyruklu 2. Kademe İçme Suyu Arıtma Tesisi’ni yapacak. Kentin atık su altyapısının sele güçlü hale gelmesini, tarihi alanlardaki yenilemeleri ve birebir vakitte yeni başlattığımız bilhassa su toplama havzaları olan vadilerimizde, hayat vadileri üretme konusunda kurumumuzun üniteleriyle iş birliği yaparak, çok pahalı bir 2022 periyodunu, 2023’ü İstanbul’a hazırladığını biliyorum. Milyonlarca metrekarelik yeşil alanı, iş birliği yaparak İstanbul’a da ikram etmenin sorumluluğunu taşıyacağını biliyorum”
“Biz; çevreci, insan odaklı, çocuklarımızın geleceğini teminat altına alan yatırımları yapmaya adım adım devam edeceğiz. Çocuklarımızın geleceğini tehdit eden, fütursuzca borçlandıran, bugün yaşayan insanlarımızın torununu bile borçlandıran anlamsız etraf düşmanı yatırımlara karşı da en dirençli halde çabamızı vereceğiz. Bu formda davranmamalarını ve ülkemizi, kentimizi, insanlığımızı, insanları, dünyamızı koruyacak işleri yapmaya da bütün kurum, kuruluşları davet ediyorum. Bütün tesislerimizin çalışmasında emeği geçen bütün işçi kardeşlerimize, yatırımcılara, bu işlerin içinde olan yüklenici firmalarımıza, İSKİ’ye, kurumumuzun yöneticilerine ve bütün paydaşlarına yürekten teşekkür ediyor, tesisimizin kentimize ve güzel uğurlu olmasını diliyorum”
İSKİ Genel Müdürü Raif Mermutlu da konuşmasında, açılışı yapılan tesisle ilgili şu bilgileri paylaştı:
“Toplam 540 milyon TL’ye mal olan Buyruklu 2. Kademe İçme Suyu Arıtma Tesisi, Ömerli İçme Suyu Arıtma Tesisleri içerisinde yer alıyor. Yerleşkede, Melen ve Yeşilçay regülatörleri ile Darlık ve Ömerli Barajları’ndan alınan sular arıtılıyor. Günlük arıtım kapasitesi 500 bin metreküp olan tesisin toplam kapasitesi, yeniden günlük 2 milyon 50 bin metreküpe ulaşacak. Tesiste arıtılan sular, tıpkı Ömerli İçme Suyu Arıtma Tesisleri’nde yer alan öteki tesislerde olduğu üzere, Anadolu Yakası’nın tamamı ile Fatih, Bakırköy, Beşiktaş, Sarıyer ve Zeytinburnu’nun su muhtaçlığını karşılayacak. Tesisin hizmete girmesi ile birlikte, İSKİ’nin içme suyu arıtma kapasitesi yüzde 11,5, Ömerli İçme Suyu Arıtma Tesisleri’nin kapasitesi ise yaklaşık yüzde 32 oranında artacak.”
