2050 karbon nötr maksadına yönelik, ‘Karbon Dönüşüm Programı’nı başlatan Koç Holding’in CEO’su Levent Çakıroğlu, “İklim krizi; özel kesimin, kamunun ve sivil toplumun iş birliği yapması gereken çok acil bir mesele” değerlendirmesini yaptı.
Koç Holding iklim kriziyle çabada ve düşük karbon iktisadına geçiş seyahatinde topluluk şirketlerini ve ekosistemini harekete geçirmeye hazırlanıyor. 2050 yılına kadar karbon nötr olma amacını ortaya koyan Koç Holding, bu doğrultuda somut ve uygulanabilir bir yol haritasını içeren Karbon Dönüşüm Programı’nı başlattı.
Koç Topluluğu şirketlerinin iklim krizine yönelik attığı adımları hızlandırma amacıyla hayata geçirilen programın lansmanı Koç Holding CEO’su Levent Çakıroğlu’nun konut sahipliğinde gerçekleştirdi. Koç Topluluğu Şirketleri’nin üst seviye yöneticilerinin katıldığı çevrimiçi aktiflikte Koç Holding Kurumsal İrtibat ve Dış Münasebetler Yöneticisi Oya Ünlü Kızıl iklim krizi ve bu krizin sürdürülebilirlik gündemine tesirini iştirakçilere anlatırken, Koç Holding Sürdürülebilirlik Koordinatörü Ebru Bakkaloğlu Tüzecan da “Karbon Dönüşüm Programı”nın iş planını aktardı.
“İklim krizi, iş dünyası açısından en kıymetli sürdürülebilirlik risklerinden biri”
Bu programı Koç Topluluğu genelinde yürüttükleri kültürel dönüşümün çok değerli bir modülü olarak gördüklerini belirten Çakıroğlu, “2016 yılında dijital dönüşüm ile başlattığımız; inovasyon, kurum içi girişimcilik, sıfır bazlı bütçeleme, çevik idare, insan kaynağımızın gelişimi üzere çok kıymetli inisiyatiflerle sürdürdüğümüz Kültürel Dönüşüm Programımızı, karbon dönüşümünü de ekleyerek zenginleştiriyoruz. İklim krizi, iş dünyası açısından en değerli sürdürülebilirlik risklerinden biri. Paris Anlaşması’nın ülkemiz tarafından onaylanmasını büyük memnuniyetle karşılıyoruz. Dünyamızın tüm kıymetli problemlerinde olduğu üzere bu mevzuda da özel bölümün tahlil ortağı olma sorumluluğu var. Karbon Dönüşümü Programımız ile gerçekçi bir yaklaşımla, bir taraftan riskleri yönetirken başka taraftan tüketicinin, yatırımcının, çalışanın beklentilerine karşılık verecek biçimde iş modellerimizi, eserlerimizi, hizmetlerimizi dönüştürmeyi hedefliyoruz. Kararlılık ve cüretle hareket ederek, amaçlarımıza adım adım ulaşacağımıza ve liderliğimizi bu alanda global çapta ortaya koyacağımıza olan itimadım tam” dedi.
Koç Holding Kurumsal İrtibat ve Dış Bağlantılar Yöneticisi Oya Ünlü Kızıl da “Koç Topluluğu olarak bugüne kadar toplum ve etraf odaklı pek çok büyük projeyi birlikte muvaffakiyetle yürüttük. Ama ‘Karbon Dönüşümü Programı’ hem çok daha uzun vadeli, hem de yaratacağı tesir ve dönüşümün ölçeği açısından hepsinden daha büyük. Dünyanın şu an tahminen de en kıymetli gündem unsuru olan karbon dönüşümü bizim her bir dalımızı yakından ilgilendiriyor ve büyük sorumluluklar yüklüyor. Biz Koç Topluluğu olarak, bu alanda da ülkemiz özel dalına öncülük edeceğiz. Ayrıyeten inanıyorum ki kararlılığımız ve somut adımlarımızla önümüzdeki devirde yalnız ülkemizde değil memleketler arası ölçekte de sürdürülebilirlik performansımızdan kelam ettireceğiz” diye konuştu.
“İklim krizi; özel kesimin, kamunun ve sivil toplumun iş birliği yapması gereken çok acil bir mesele”
Çakıroğlu şu tabirleri kullandı:
“Paris Anlaşması’nın ülkemiz tarafından onaylanmasını büyük memnuniyetle karşılıyoruz. Öbür yandan dünyamızın tüm değerli sıkıntılarında olduğu üzere bu mevzuda da özel dalın tahlil ortağı olma sorumluluğu var. Tekrar her kıymetli global problemde olduğu üzere, iklim krizi; özel kesimin, kamunun ve sivil toplumun iş birliği yapması gereken çok acil bir mevzu. İklim krizinin artan tesirlerine bu yaz periyodunda ne yazık ki daima birlikte şahit olduk. Sırf ülkemizde değil, dünyanın pek çok yerinde orman yangınları, sel ve kasırga üzere iklim değişikliğinden kaynaklanan afetler meydana geldi. Küresel iklim felaketlerinin yaşandığı bu periyotta, dünyanın en saygın bilim kuruluşlarından olan Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli, 6. Kıymetlendirme Raporu’nu yayımladı. Rapor, Paris Anlaşması’ndaki global sıcaklık artışını 1,5 derece ile sınırlama gayesini gerçekleştirebilmek için çok süratli ve çok güçlü bir ekonomik dönüşüme gereksinim olduğuna vurgu yapıyor. Yalnızca bu bile başlattığımız Karbon Dönüşüm Programı’nın ne kadar kritik, ne kadar gerçek vakitte ve isabetli olduğunu gösteriyor.”
“Karbon Dönüşüm Programımızla birlikte daha sistematik ve daha savlı amaçlarla bu mevzuyu yönetmeye başladık”
“Koç Topluluğu olarak kuruluşumuzdan bu yana insanı odağına alan, dünyayı ve toplumu gözeten bir yaklaşımla hareket etmeye ihtimam gösteriyoruz. En değerlisi, iş modelimizi sürdürülebilirlik perspektifinde güçlendirip, rekabetçi avantaj yaratacak biçimde değiştirme, dönüştürme maksadıyla hareket ediyoruz. İklim krizinin işlerimizin sürdürülebilirliği açısından en değerli risklerden biri olduğunu söylemiştim. Bir yandan Hudutta Karbon Vergisi üzere düzenlemeler, yatırımcıların gitgide artan baskısı, öteki yandan da tüketicilerin ve bilhassa çalışanların talepleri, şirketlerin düşük karbon iktisadına daha süratli geçiş konusunda zorlanmasına sebep oluyor. Buna ek olarak, iklim değişikliği kaynaklı doğal afetler de fiziki riskler oluşturuyor. Değişik vesilelerle vurguladığım üzere bu mevzuda gerçekçi bir yaklaşımla, bir taraftan bu riskleri yönetirken öbür taraftan tüketicinin, yatırımcının ve çalışanın beklentilerine karşılık verecek biçimde iş modellerimizi, eserlerimizi, hizmetlerimizi dönüştürmeyi hedefliyoruz. Bu kapsamdaki çalışmalarımızı iş modelimize entegre ederek rekabetçi avantaj yaratacağımıza inanıyorum. Sürdürülebilirlik her vakit gündemimizdeydi fakat Karbon Dönüşüm Programımızla birlikte daha sistematik ve daha savlı maksatlarla bu mevzuyu yönetmeye başladık.”
“Karbon Dönüşüm Programı’nı üç ana başlıkta yöneteceğiz”
Karbon Dönüşüm Programı’nı üç ana başlık altında yöneteceklerini açıklayan Levent Çakıroğlu, programın evrelerini şu biçimde aktardı:
“Bunlardan birincisi, iklimle irtibatlı risk ve fırsatlarımızın tahlil edilmesi ve çıktılar doğrultusunda aksiyon planlarımızın oluşturulmasıydı. Bu kapsamda düşük karbon iktisadına geçiş vizyonumuzun değerli adımlarından biri olarak, sıfır karbona ulaşmayı hedefleyen dünyanın önde gelen kuruluşlarını bir ortaya getiren “İklimle Kontaklı Finansal Beyanlar Vazife Gücü”ne (TCFD) dayanak veren şirketler ortasına katıldık. Yol haritamızın ikinci ve öbür bir kıymetli ayağı ise 2050 yılına kadar karbon nötr olma taahhüdüne ulaşmak üzere Topluluk şirketlerinin amaçlarının belirlenmesi oldu. Yol haritamızın üçüncü ve son ayağını ise AB Yeşil Mutabakatı başta olmak üzere global ve ulusal ölçekteki iklimi merkeze alan siyaset ve uygulamaların takip edilmesi oluşturuyor.”
Oya Ünlü Kızıl: İklim kriziyle gayret yolunda yapısal tedbir ve değişikliklere gideceğiz
Koç Holding Kurumsal Bağlantı ve Dış Bağlar Yöneticisi Oya Ünlü Kızıl lansmanın açılışında yaptığı konuşmasına, “Koç Topluluğu olarak bugüne kadar toplum ve etraf odaklı pek çok büyük projeyi birlikte muvaffakiyetle yürüttük. Lakin Karbon Dönüşümü Programı, hem çok daha uzun vadeli, hem de yaratacağı tesir ve dönüşümün ölçeği açısından hepsinden daha büyük” kelamlarıyla başladı.
Kızıl konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Harekete geçmek ya da geçmemek, sadece işimizin değil, insanlığın geleceğini belirleyecek. Koç Topluluğu olarak iklim kriziyle uğraş yolunda yapısal tedbir ve değişikliklere gideceğiz” dedi. Oya Ünlü Kızıl şöyle devam etti: “İklim krizinin geri dönüşü olmayan tesirlerinden kaçınmak için Paris Muahedesi ile belirlenmiş olan, global ısınmayı 2 derecenin altında tutma gayesinin dahi, bilimdeki son gelişmeler ışığında yetersiz kaldığı anlaşıldı. Artık bütün dünya maksatları revize ederek global ısınmayı 1.5 derece ile sınırlamanın yollarını arıyor, hükümetler bu maksatları ulaşılabilir kılacak mevzuatları ve yasal düzenlemeleri süratle hayata geçiriyor. Hasebiyle özel dalın bu krize kayıtsız kalma bahtı artık esasen yok. Paris Anlaşması’nın ülkemiz tarafından da onaylanması ile 2053 net sıfır amacı doğrultusunda ortaya koyulacak aksiyon planlarının, destekleyici mevzuatların, teşvik ve finansman imkânlarının da bu süreci hızlandıracağı aşikâr. Bu mevzu yalnızca hükümetlerin değil yatırımcıların gündeminde de giderek daha büyük bir tartı kazandı. Şirketlerin finansal sonuçları kadar, ESG olarak tanımladığımız, etraf, toplumsal, kurumsal idare performansları da yatırımcılar tarafından sorgulanıyor. ESG performansını iyileştirmeyen şirketler, yakın gelecekte yatırımcılarını kaybetme riski taşıyor. Aslında bütün bu gelişmeler bizim ‘Geleceğe. Birlikte’ olarak tanımladığımız ve sürdürülebilirlik stratejimizin temeli olan ‘tüm paydaşlar için yarar yaratarak büyüme’ anlayışımızla direkt örtüşüyor ve yeni sistemde de devam ettireceğimiz liderlik pozisyonumuzun şimdiden sinyalini veriyor.”
“Karbon dönüşümü bizim her bir dalımızı yakından ilgilendiriyor ve büyük sorumluluklar yüklüyor”
“Dünyanın şu an tahminen de en değerli gündem unsuru olan karbon dönüşümü bizim her bir dalımızı yakından ilgilendiriyor ve büyük sorumluluklar yüklüyor. Alacakları aksiyonlar farklılık gösterse de tüm şirketlerimizin düşük karbon iktisadına geçiş seyahatinde değerli tesir alanları var. Biz Koç Topluluğu olarak, bu alanda da ülkemiz özel kesimine öncülük edeceğiz. Ayrıyeten inanıyorum ki kararlılığımız ve somut adımlarımızla önümüzdeki devirde yalnız ülkemizde değil memleketler arası ölçekte de sürdürülebilirlik performansımızdan kelam ettireceğiz”
