Muğla’da, Milas Kent Kurulu tarafından ‘Zeytin Hayattır, Hayatıma Dokunma’ mitingi düzenlendi. Kent Kurulu Lideri Çağlayan Üçpınar, “İnsanlık tarihi, insanları özgürlüğünden ve haklarından alıkoyanlar ile kısıtlamalara ve ayrımcı tavırlara karşı koyup çaba edenlerin tarihidir. Bugün de yeniden misal bir uğraş maksadıyla, gasp edilmiş hayat hakkımızı savunmak ve geri almak için buradayız” dedi.
Milas Kent Kurulu, Muğla’nın Milas ilçesine bağlı İkizköy’deki asırlık zeytin ağaçlarının geçen günlerde maden ocağı açmak için kesilmesine reaksiyon olarak ‘Zeytin Hayattır, Hayatıma Dokunma’ mitingi düzenledi. Mitinge katılan çevreciler, “Akbelen ormanını vermeyeceğiz”, “Zeytin hayattır, hayatıma dokunma” sloganları eşliğinde yürüyerek miting alanına geldi. Mitingine Bodrum, Yatağan, Muğla, Marmaris, Aydın, Denizli ve İzmir’den çevreci kümeler ile STK’lar da katıldı.
Misal Kent Kurulu Lideri Çağlayan Üçpınar, şöyle konuştu:
“Konuşmama Montaigne’nin bir kelamı ile başlamak istiyorum. Montaigne diyor ki; ‘Özgürlüğü ve hayatı hak edenler, onu her gün tekrar fethetmek zorundadırlar’. Yani özgürlük daima sahip olduğumuz bir hak değil, daima uğraşlarla kazandığımız bir hayat biçimidir. İnsanlık tarihi, insanları özgürlüğünden ve haklarından alıkoyanlar ile kısıtlamalara ve ayrımcı tavırlara karşı koyup çaba edenlerin tarihidir.
“Zeytinciliğin idam fermanı imzalanmıştır”
Bugün de yeniden emsal bir gayret maksadıyla, gasp edilmiş hayat hakkımızı savunmak ve geri almak için buradayız. Bilindiği üzere 1 Mart 2022 tarih ve 31765 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan yönetmelik ile Güç ve Olağan Kaynaklar Bakanlığı’ndan Maden Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ismi altında söylenenler şöyle özetlenebilir; ‘Ülkenin elektrik gereksinimini karşılamak üzere yürütülen madencilik faaliyetleri için zeytinlik alanlar sökülebilir yahut taşınabilir’. Bu yönetmelik ile Zeytin alanlarının madencilik faaliyeti için kaldırılmasının önü açılmış ve zeytinciliğin idam fermanı imzalanmıştır. Oysa 1925 yılında Mustafa Kemal Atatürk’ün Tarım Kanunu kapsamında hazırladığı ve 1939 yılında hayata geçen ve ‘Zeytin Kanunu’ olarak bilinen 3573 sayılı Kanun hala yürürlüktedir ve şöyle demektedir: ‘Zeytin alanları içinde ve bu alanlara en az 3 km arada zeytinyağı fabrikası hariç zeytinliklerin vegatatif ve generatif gelişmesine mani olacak kimyevi atık bırakan, toz ve duman çıkaran tesis yapılamaz ve işletilemez.’ Ayrıyeten yeniden tıpkı kanunda zeytin ağaçlarının kesilmesi ve sökülmesinin ceza gerektiren kabahat olduğundan kelam edilmektedir.
“Zeytinine sahip çıkan akbelen direnişçilerini kutluyoruz”
Görüldüğü üzere; 1 Mart’ta çıkarılan yönetmelik 3573 sayılı Zeytin Kanunu’na büsbütün terstir ve hiçbir yönetmelik kanunun üzerinde değildir. Bu yönetmeliğin akabinde bölgemizdeki termik santrallerin işletmesini yapan YK Güç, Akbelen bölgesindeki zeytinlik alana girerek 25-30 adet zeytin ağacını adapsız olarak sökmüştür. Bölgede 280 gündür nöbet tutan Akbelen direnişçileri kümesi ve köylüler, firmanın makinasının önüne geçerek daha fazla söküme pürüz olmuş ve şirket yetkililerinin ve makinasının alandan çıkarılmasını sağlamışlardır. Zeytinine sahip çıkan Akbelen direnişçilerini ve köylülerini kutluyoruz.
“YK Güç yetkilisi söküm yapılan bölgenin kendi mülkiyetlerine olduğunu belirtmiştir”
Kanuna muhalif olan bu yönetmelik, TMMOB, MUÇEP üzere birçok oda ve STK’lar tarafından dava edilmiştir ve yürütmeyi durdurma, yönetmeliğin iptali için hukuk gayretini başlatmışlardır. Sökülen zeytinlerin akabinde YK Güç yetkilisi, zeytinlik alanların madencilik faaliyeti için kendilerine tahsis edildiğini ve yöre köylülerin zeytinliklerini de bedeli karşılığı satın aldıklarını, söküm yapılan bölgenin kendi mülkiyetlerinde olduğunu belirtmiştir. Yani özetle ‘burası kendi mülkiyetimizdir, istediğimizi yaparız’ demeye getirmektedirler. Bu yöntemsiz ve kanuna ters açıklama bile nasıl keyfi bir uygulama niyetinde olduklarını açıkça göstermektedir.
“Bilgi sahibi olmayan köylülere cürüm işlettiler”
Arazi mülkiyetine sahip olanlar bile kanunda belirtilen ‘Zeytin ağacı kesilemez ve sökülemez’ hususuna uymak zorundadırlar. Daha evvel de mülkiyetini aldıkları zeytinlik alanlarda 25-30 bin civarında ağacı kestiklerini yöredeki köylüler anlatmaktadırlar. Üstelik de zeytin ağaçlarını para karşılığı köylülere kestirmişler ve kanun hakkında gereğince bilgi sahibi olmayan köylülere bu cürmü işletmişlerdir. Avrupa Birliği coğrafik işaretine sahip olan Milas zeytinyağı, bölgedeki birçok köylünün geçim kaynağıdır, hayatıdır.”
