Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen 4. Kartepe Zirvesi’ne konuşmacı olarak katılan oyuncu Mert Fırat, farkındalık oluşturmanın gerekliliğine vurgu yaparak, “Bir yok oluştan bahsederken daima insanın yok oluşundan bahsediyoruz. Dünyanın bununla alakalı bir sıkıntısı yok. Kocaman bir iklim krizi yaşıyoruz. Beşerde bu farkındalığı oluşturma ve nasıl beslenip yaşayacağımızı düşünmekle yükümlüyüz” dedi.
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen “Dirençli Kentler ve Kentin Dönüşümü” temasıyla bu yıl dördüncüsü düzenlenen Kartepe Zirvesi’nin üçüncü gününde oturumlar devam etti. Gerçekleştirilen oturumda “Afetlere İstekli Katılım” teması ele alındı. Oyuncu Mert Fırat ve AKUT Lideri Recep Şalcı konuşmacı olarak katıldıkları oturumda gönüllükte farkındalık oluşturmanın gerekliliğine değindi. AKUT Lideri Recep Şalcı ise istekli çalışan vatandaşların bile eğitimli olmasının çok kıymetli olduğunu belirterek, “1999 zelzelesi hepimizin acı çektiği çaresizlik yaşadığı bir periyottu. Ferdi olarak yapabilecekleriniz çok sonlu. Neler yapabiliriz diye düşündük ve AKUT tek kurumdu. AKUT bir marka ama öteki sivil toplum örgütleri de çok âlâ çalışmalar yapıyor” dedi.
“1 yıl içinde bin tane afet olmuş”
UNDP Âlâ Niyet Elçisi, Gereksinim Haritası Kurucu Üyesi ve oyuncu Mert Fırat, “İklim değişikliği her şeyi, hayatımızın apayrı bir noktasına getiriyor. 1 yıl içinde bin tane afet olmuş. 2018 yılının verisi 800’dü. 1940’tan 2000 yılına kadar bu sayı yılda yalnızca 100. yadsıyamayacağız bir sistem var. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı, 2018 ve 2025 yılları ortasında 200 milyondan fazla insanın göç edeceğini düşünüyordu, ancak bu sayı daha yüksek çıktı. Hayallerimiz bile maalesef hudutlu. Değişen 1 buçuk derecenin artışıyla yarasanın üstündeki virüs sayısı 500’den bin 500’e çıkıyor. Afrika’daki insanın kaygısı ve Amerika’daki bir kişinin kederi tıpkı, derdik lakin kanıtlamak çok zordu. Artık o denli olduğunu gördük. İklimin bizi ne kadar etkilediği ve besin zincirini nasıl bozduğunu gördük. Kaynağı nasıl gerçek kullanamadığımız üzere bir gerçek var. İklimden elde ettiğimiz çıktılarla nasıl etkilendiğimizi görüyoruz. 10 yıllık iklim aksiyon planları yapılıyor. Türkiye’de neredeyse her şeye hakimiz. Önleyicilik kısmında neler yapabileceğimizi görüyoruz. Bu tarafta önemli bir farkındalık oluşturmak gerektiğini düşünüyoruz. Bir yok oluştan bahsederken daima insanın yok oluşundan bahsediyoruz. Dünyanın bununla alakalı bir kaygısı, yok. Kocaman bir iklim krizi yaşıyoruz. Beşerde bu farkındalığı oluşturma ve nasıl beslenip yaşayacağımızı düşünmekle yükümlüyüz” diye konuştu.
“İstanbul’dan daha riskli kentler var”
İstekli çalışan vatandaşların bile eğitimli olmasının çok değerli olduğunun altını çizen AKUT Lideri Recep Şalcı ise “1999 sarsıntısı hepimizin acı çektiği çaresizlik yaşadığı bir periyottu. Ferdi olarak yapabilecekleriniz çok hudutlu. Neler yapabiliriz diye düşündük ve AKUT tek kurumdu. AKUT bir marka ama başka sivil toplum örgütleri de çok düzgün çalışmalar yapıyor. Kocaeli ve İstanbul çok şanslı zira kurumlar çok fazla. Ankara’yı geçtikten sonra bu sayı çok düşüyor. 2004 yılından beri dışarıdan gelen beşerler hayran kalıyor. Gönüllülükle 14 bin can kurtarıldı. Başıbozuk bir formda yapılan her şey afette idaresi zorlaştırıyor. Uyum, birlikte çalışabilmektir. Kimin, kimin altında çalıştığı kıymetli değil. 2 bin 100 ve 2 bin 300 ortasında gönüllümüz var lakin eğitimli bir formda bunu yapıyoruz. Arama kurtarmada uygun olmamız uygun bir şey değil. Tedbirde bir düşünce yaşıyoruz ki bu mevzuda gelişmişiz. Türkiye sahiden bir afet ülkesi. Zelzeleler oldu ve olmaya devam edecek. İstanbul’dan daha riskli kentler var. İstanbul riskli vilayetler sıralamasında 75’inciyken İzmir 25’inci sırada. En hazır olduğumuz alanlardan biri arama kurtarma. İstanbul sarsıntısına hazırlanmak için bir ekonomik dayanak gerekiyor. Arama kurtarma manasında ‘Elimden geleni yaparım’ deme bahtınız yok. Eğitim ve donanımınızın olması gerekiyor. Orman yangınlarında gönüllüler çok ön plana çıktı ve Orman Bakanlığı çalışanları çalışmıyormuş üzere göründü. Gönüllüler faydadan çok ziyan çıkardı. Birtakım gönüllüleri ormanlardan çıkarmaları gerekti. Kendimizi Superman üzere görmememiz gerekiyor. Umuyorum ki İstanbul zelzelesi beklenen kadar büyük olmaz” biçiminde konuştu.
“Asıl yardım ediciler dışarıdan geliyor”
İstekli itfaiyecilerle ilgili çalışmalarını sürdürdüklerini söyleyen Kocaeli Belediye Lideri Tahir Büyükakın da, “UNDP ile partneriz ve işlerimizi bir arada yürütüyoruz. Başımız belaya girmeden ehemmiyetleri evvelce alma sorununu vurgulamaya çalışıyoruz. 15 yılımı üniversitede geçirdim. Sivil toplum örgütlerinin üyeleri tarafından farkındalık yaratmasıyla daha süratli aksiyon alma imkanımız ortaya çıkıyor. Bütün vilayetlerde afet planları vardır. Elinizde bir plan olması çok değerlidir. Herkesin misyonu belirlidir. Bunu en âlâ yapan meslek kümesi askerlerdir. Herkes olaydan haberdardır ve kurumsal bir yapı vardır. Planlarla ilgili farkındalık yaratın, herkese afet planlarını ezberletin ancak afet olduğunda o beşerler kendi yardımlarına bile koşamıyorlar. Elbette yardım eden beşerler var lakin asıl yardım ediciler dışarıdan geliyor. Dünyanın hiçbir ülkesinde yeteri kadar gerekli araç gereç yoktur. Kocaeli’de bir gün büyük bir zelzele ya da sel olursa ne kadar araca gereksinimimiz olduğuna çalışmak lazımdır ama hepsini bir yerde tutmak mantıksızdır. İstekli faaliyetleri organize etmemiz gerekiyor. Bir itfaiye teşkilatımız var ve yangınlara 6 dakika içinde ulaşmamız gerekiyor. Kırsallarda yangın çıkınca ise oraya gidene kadar her şey bitiyor. Teşkilatımızı büyütmeye çalışıyoruz. İstekli itfaiyecilerle ilgili çalışmamız devam ediyor. İtfaiyeye eleman alırken gönüllüler içinden de alıyoruz ve bu teşvik edici oluyor” tabirlerini kullandı. (İHA)