Tekirdağ Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğü’nce yılın birinci 3 ayındaki kontrollerde çevreyi, havayı ve suyu kirlettiği tespit edilen 45 işletmeye yönelik 6 milyon 799 bin 850 lira ceza uygulandı.
Tekirdağ Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğü, vilayet genelinde etraf, hava ve su kirliliğine neden olan tesislere yönelik kontrollerini sürdürüyor. 5 takımla çalışmalarına aralıksız devam eden müdürlük, yılın birinci 3 ayında çevreyi, havayı ve suyu kirlettiği belirlenen 45 işletmeye yönelik toplam 6 milyon 799 bin 850 lira ceza uyguladı. Tekirdağ’da 2021’de yapılan kontrollerde ise 248 tesise 26 milyon 419 bin lira ceza uygulanıp, 51 tesisin faaliyeti ise durdurulmuştu.
“Temiz akmayan bir deremiz var”
Ergene Kent Kurulu Lideri Ercüment Tuncay, Çorlu Deresi’nin yıllardır ağır kokular yayarak aktığını belirtip, “Burada makus bir koku var. Pak akmayan bir deremiz var. Havamız, suyumuz zati etraf kirliliğinden çok fazla etkilenmekte” dedi.
Derenin geçtiği Sıhhat Mahallesi’ndeki mesken ve emlakın da kirlilik nedeniyle rayicinin altında satıldığını kaydeden Tuncay, “Ergene Nehri’nin etrafındaki ve Sıhhat Mahallesi bölgesindeki meskenler, yerler hiçbir biçimde talep görmemekte. Bilakis vatandaşlarımız, buradan daha çok uzaklaşmakta. Burada doğan, büyüyen çocuklarımızın gelecekte sorun yaşamamaları için konutlar, yerler satılmakta” diye konuştu.
“Camlar, kapılar açılmıyor, konutta nefes alamıyoruz”
Sıhhat Mahallesi’nde yaşayan, 3 çocuk annesi Gülbahar Öziş de konutunun dereye 300 metre uzaklıkta olduğunu belirterek, “Burada doğup, büyüdüm. Bu dereden sahiden balık tutuyorduk, kenarında çok deniz kumu üzere olmasa da kum vardı. Bu derede oynuyorduk lakin şu anda geldiğimiz nokta; inanılmaz bir hastalık, salgın var. Camlar, kapılar açılmıyor, konutta nefes alamıyoruz. Bilhassa yaz günleri” dedi.
Dışarı çamaşır dahi asamadığını söyleyen Öziş, “Yaz kış çamaşırlarımızı içeride kurutuyoruz. Maalesef bahçeye ektiğimiz zerzevat, meyvelerin üzerinde bir katman oluşuyor. Bunlar bizi çok etkiliyor. Zannediyorum, bu derenin temizlenmeye niyeti yok lakin temizlenmesi gerekiyor. Bunlar birebir biçimde yediğimiz zerzevat ve meyvelerle birlikte bizim midemize, içimize işliyor. Yediklerimizden de zehirleniyoruz, sağlıklı bir ortamımız yok” diye konuştu.
