Tunceli’nin Ovacık ilçesinde özel bir maden şirketi tarafından müsaadesiz olarak başlatılan lakin orman işletme takımlarınca tespit edilen sondaj çalışması, Cumhuriyet Başsavcılığı’nca durduruldu ve soruşturma başlatıldı. Sondaj çalışmasının yapıldığı bölgeye giden birçok siyasi parti temsilcisi ve vatandaşlar maden çalışmalarına reaksiyon gösterdi.
Ovacık ilçesi Otlubahçe köyü civarında özel bir maden şirketi tarafından bakır madeni için kaçak sondaj çalışması başlatıldı. Maden şirketinin iş ve sondaj makinelerini gören köylüler durumu Orman İşletme Müdürlüğü takımlarına bildirdi. Takımlar müsaadesiz yapılan çalışma ile ilgili tutanak tutarak Ovacık Cumhuriyet Savcılığı’na şikayette bulundu. Savcılık, müsaadesiz çalışma yapıldığı gerekçesiyle maden çalışmasını durdurarak, hususla ilgili isimli soruşturma başlattı.
Ortalarında birçok siyasi parti ile sivil toplum örgütlerinin temsilcisi ve vatandaşların bulunduğu kalabalık, maden alanının bulunduğu alana gitmek istedi. Jandarma tarafından Sarıtosun Köprüsü’nde durdurulan vatandaşların bölgeye geçişine ‘Özel Güvenlik Bölgesi’ gerekçesiyle müsaade verilmedi. Yapılan görüşmeler sonucunda her kurumdan bir kişinin olduğu heyete müsaade verildi. Bölgede inceleme yapan heyet, sondaj için çukurlar açıldığını, iş makinelerinin faaliyetlerini durdurduğunu ve bölgeden uzaklaştırıldığını tespit etti.
“Sondaj çalışmaları gördüğünüz üzere fiilen ve hukuken durdurulmuş durumda”
Bölgede heyet ismine açıklama yapan avukat Barış Yıldırım, “Burada bir madenci tarafından sondaj çalışmalarının yapıldığını duyar duymaz gerekli yönetimleri aradık. Başta 6 bin 831 sayılı Orman Kanunu, Etraf Kanunu ve Ulusal Parklar Kanunu mucibince gerekli idari süreçlerin yapılmasını talep ettik. Bunun üzerine ilgili yönetim buraya gelerek çalışmayı durdurdu ve tutanak tuttu. Bize tabir ettiklerine nazaran tutanak Ovacık Cumhuriyet Savcılığı’na intikal ettirildi. Sondaj çalışmaları gördüğünüz üzere fiilen ve hukuken durdurulmuş durumda. Sondaj için getirilen iki iş makinası köyün alt kısmında bulunmakta. Bugün yetkililere makinelerin buradan derhal kaldırılmasını ve ceza kanunu çerçevesinde müsadere edilmesini talep ettik” dedi.
“Asla ve asla müsamaha göstermeyeceğiz”
Bölgenin kültürel ve doğal mirasını her şartta koruyacaklarını belirten Yıldırım, Türkiye’de 46 tane ulusal park bulunduğunu ve Munzur Vadisi Ulusal Parkı’nın da değerli parklar ortasında yer aldığını söyledi. Yıldırım şöyle konuştu:
“Bu bölgenin tüm akarsuları birleşerek Reşo Deresi’ne, oradan da Munzur’a karışıyor. Burada yapılacak rastgele bir madencilik faaliyeti Munzur Vadisi Ulusal Parkı’nın ekosisteminin yok olmasına sebebiyet verir. Yalnızca bununla yetinilmez Munzur Vadisi Ulusal Parkı’nın temel kaynak kıymeti Munzur ırmağında yaşayan endemik tıp olan Munzur Alası var. Bölgede Bern Sözleşmesi’ne nazaran korunan yüksek ölçüde fauna ve flora var. Ülkemizde jenerasyonunun tükenmekte olduğu sanılan Anadolu Parsı’nın bu bölgede yaşadığına dair işaretler var. Bizler bugün Anayasa ve Etraf Kanunu’nun yurttaşlık hakkı ile hukuku çerçevesinde etrafımızı müdafaa hükümlüğümüzü yerine getirmek için kurumlarımız olarak buraya geldik. Şunu net olarak söylemek istiyoruz. Kültürel ve doğal mirasımızı her şartta savunduk, savunacağız. Bu biçimde yok edilmesine asla ve asla müsamaha göstermeyeceğiz” diye konuştu.
