6 ay önce yaptırdığım dudak renklendirme işlemiyle ilgili bilinmesi gerekenleri anlatıyorum.
Son 10 yılın kalın kaş modası ile birlikte popülerleşen kalıcı makyaj uygulamasında en çok kaş yaptırılıyor.
Kalıcı dudak makyajı denince akla ilk gelen eski uygulamalar tarihe gömüldü.
Eskiden dudağın tamamı değil, sadece dudak kalemi şeklinde bir kalıcı makyaj yapılırdı ve bu da korkunç görünürdü.
Günümüzde çok doğal şekilde yapılan kalıcı dudak renklendirmeyi dudak rengi ten rengiyle hemen hemen aynı olan ve yüzü çok solgun görünen kişiler düşünebilir.
Özellikle açık tenli, sarışın kişilerde ruj sürülmeyince kişi hasta gibi görünebiliyor.
Kansızlık, yaşlanma gibi durumlarda da dudak rengi solabilir. Sık sık uçuk çıkması da dudak bölgesinde renk ve kontür kaybının sebeplerinden.
Sürekli uçuk çıkan dudaklarda zamanla dudak hatlarında kaybolma görülebiliyor. Bu da asimetriye yol açıyor. İşte kalıcı dudak makyajı bu durumdan mustarip kişiler için ideal. Ancak bu kişilerin işlemden önceki gün, işlem günü ve ertesi günü üç gün uçuk ilacı kullanmaları tavsiye ediliyor. Aksi halde uçuk çıkıp kalıcı makyajın etkisini azaltabilir.
Dudağınızın kendisinde değil, hattında küçük asimetriler varsa, kalıcı makyaj ile düzeltilebiliyor.
Dudaktaki büyük asimetriler için cerrahi müdahale ve dolgu gerekebilir.
İşlemin dudakları daha dolgun gösterdiği iddiası ise doğru değil.
Uzmanlar işlemden hemen sonra, binlerce iğne darbesi görmüş şiş dudakları paylaştığı için böyle bir algı oluşsa da; bu etki geçici. İşlem dudağın hemen dışından çizim yapılarak gerçekleştiği için milimetrik bir büyümeyi elbette sağlıyor ama bu dramatik bir fark yaratmıyor.
İşlem yaklaşık bir saat sürüyor. Güçlü anestezi kremleri kullanılsa da, dudak çok hassas bir bölge olduğu için bir miktar acı hissediliyor.
Bu acı dayanılmayacak düzeyde değil ve özellikle işlemin sonuna doğru artıyor.
İşlem öncesi renge ve çizime birlikte karar veriliyor.
Dudak kalemiyle çizim yapılıyor ve karar veriliyor. Boya renkleri gerçeği yansıtmıyor, çünkü işlemden sonraki bir hafta içinde rengin %80’i atılıyor ve doğal, dudak rengine yakın bir tona dönüşüyor. Genellikle zaten dudak tonuna yakın, sıcak ve soğuk tonlu boyaların karıştırılmasıyla elde edilen nude tonlar tercih ediliyor.
İşlemden sonra dudak hızlıca kurumaya, yanmaya ve kabuklanmaya başlıyor.
İlk gün renk oldukça canlı, koyu görünüyor. Rengi atacağı için özellikle böyle yapılıyor. Ayrıca iğne travması yüzünden şiş bir görüntü oluyor ama bu görüntü geçici. Düzenli olarak vazelin veya yağlı kremler ile kabuklanma önlenmeye çalışılıyor.
Üç dört gün içinde dudaktaki renk atılıyor ve geriye kalıcı olan doğal ton kalıyor.
İşlemden yaklaşık bir ay sonra rötuş işlemi yapılıyor. Rötuş dense de aslında aynı işlem tekrarlanıyor ve renk iyice oturmuş oluyor. Belki başta çok fazla değişim olmamış gibi hissediyorsunuz ama ruj sürerken eski açık tonlarda rujların dudak tonunuza uymaması ve dudak kalemine çok gerek kalmamasından farkı görebiliyorsunuz.
2 yıl kalıcılığı olan bu uygulamayı kimler yaptırmalı?
• Solgun görünen ve sürekli ruj tazeleyenler,
• Dudaklarında doğuştan veya uçuk kaynaklı küçük asimetri sorunları olanlar,
• Koyu renk bir ruju sildikten sonra dudaklarında kalan hafif pembelikten hoşlananlar,
• Sürekli dudak kalemiyle dudak hattını çizenler.
Kimler yaptırmamalı?
• İşlem sonrası dudaklarının çap olarak 1mm’den daha fazla büyüyeceğini, dolgunlaşacağını umanlar,
• Dudak dolgusuna benzer bir etki bekleyenler (bu işlem ve dudak dolgusu birlikte yapıldığında güzel bir sonuç elde ediliyor ama tek başına öyle bir etkisi yok)
• Dramatik bir sonuç bekleyenler, sürekli ruj sürmüş gibi görünmeyi umanlar,
• Dudaklarında belirgin asimetrisi olanlar,
• Acı eşiği çok düşük olanlar.
Bu içerikler de ilginizi çekebilir;