Türkiye genelinde hizmet veren 112 Acil Yardım Hattı’nda görevli acil sağlık ekibi, Ramazan ayında da sürekli aktif olan telsiz başından ayrılmıyor. İhlas Haber Ajansı’nın tanıklık ettiği 112 ekibinin bir günü, vaka dönüşü önce ambulansı dezenfekte ederek yeni vakaya hazırlamasıyla başlıyor. İftar vaktine dakikalar kala evde pişirilen yemekler ısıtılıyor ve ardından da sofra kuruluyor. Ezanın okunması ile birlikte oruçlarını açan görevliler, bir yandan da telsizden geçen anonsları takip ediyor. İftar sonrası demlenen çaylarını içen sağlık çalışanları, gelen anons ile çaylarını bardaklarında bırakarak hayat kurtarmak için yeni bir yarışın içerisine giriyor. Acil Sağlık Hizmetleri’ne bağlı sağlık çalışanları, gelen ihbarlara yetişmek ve insanların hayatını kurtarabilmek için bazen sahursuz oruç tutmak, bazen de iftar sofralarını yarım bırakmak zorunda kalıyor. Türkiye’yi ve dünyayı etkisi altına alan korona virüs salgınında da ilk el görevi gören 112 ekibi, bardakta yarım bıraktığı çayın hazzını yardımına koştukları hastaların dualarıyla tamamlıyor.
Trafikte fermuar sistemi hayat kurtarıyor
Merkez-6 istasyonunda altıncı senesini dolduran 30 yaşındaki şoför Anıl Kundakçıoğlu, “112 şoförlüğünü sevmek gerekli” dedi. Riskleri olsa da tedbirli olunduğu müddetçe risklerin kapandığını söyleyen Kundakçıoğlu, “Bir yere yetiştirmemiz gereken hasta var. Hastayı yetiştirirken de hem arkadaşlarımızın canı hem de kendi canımız önemli” diye konuştu.
Sağlık Bakanlığının trafikte hayata geçirdiği fermuar sisteminin hayat kurtardığını anlatan Kundakçıoğlu, sürücülerden aynalarını kontrol edip fermuar sistemine dikkat göstermelerini istedi. Kundakçıoğlu, “112 şoförlüğü güzel bir meslek, sevmek gerekiyor. Riskleri de var. Ama tedbirli olduğunuz müddetçe riskleri de kapatmış oluyoruz. Hayat kurtarmak, bir yere yetiştirmemiz gereken hasta var. Hastayı yetiştirirken arkadaşlarımız ve bizim canımız da önemli. Tedbirli olmamız gerekiyor. Hayat kurtarmak güzel bir şey. Çocuk hastalarda çok duygulanıyoruz. Bizim de çocuğumuz var. Çocuk olan vakalarda duygulanıyoruz. Trafikte giderken sağ ve sol şeride açılsalar biz orta şeritten geçip gideceğiz. Bazı sürücüler bundan haberdar olmadıkları için hep bir tarafa yığılıyorlar. Bu sefer bize geçecek yer kalmıyor. Biz de sıkışıyoruz. Trafikte diğer sürücülerin daha dikkatli olmaları, aynalarını kontrol etmeleri gerekiyor. Arkadan ambulans gelip gelmediğini kontrol etseler sıkıntı kalmaz. Fermuar sistemine dikkat gösterseler gayet trafik akışı da normal olabilir” dedi.
“Yemeğimizi iki saat sonra da yeriz, önemli olan vakaya bir an önce ulaşmak”
Ramazan’da oruç ibadetini yerine getirirken ailelerinden uzak iftar açsalar da ekip arkadaşlarıyla aile ortamında çalıştıklarını belirten şoför Anıl Kundakçıoğlu, “Sonuçta biz burayı da ailemiz olarak görüyoruz. Aile ortamı gibi çalışıyoruz. Vakaya çıkacağız, yemekte bölünüyor, çay da bölünüyor. Bu bizim gücümüze gitmiyor. Bizim önceliğimiz hastaların iyiliği, sağlığıdır. Biz yemeğimizi gelince de yeriz. İki, üç saat sonra da yeriz. Önceliğimiz vakaya bir an önce ulaşmaktır” şeklinde konuştu.
“Bizim için önemli olan insan sağlığı”
Mesai arkadaşı Acil Tıp Teknisyeni Gökalp Bilgican ile dört yıldır paramedik olarak görev yapan 24 yaşındaki Elif Kütükçü ise, mesleğin zorlu yanları olsa da hayat kurtarmak ve insanların duasını almanın tarif edilemez bir duygu olduğunu söyledi. Özellikle pandemi sürecinde insanların acil sağlık ekiplerine daha çok ihtiyacı olduğunu ifade eden Kütükçü, asılsız vakalara dikkat çekerek şöyle dedi:
“Paramedik olarak çalışıyorum. Dört yıldır görevdeyim. Mesleğimizin güzel ve zorlu yanları da var. İnsan hayatı kurtarmak, insanların duasını almak. Yardım elinizin dokunabildiğini görmek güzel bir şey. Asılsız ihbarlar olsun, yol koşullarının zorlayıcı yönleri var, onlar olsun. Bizi zorlayabiliyor. Ama her meslekte var böyle şeyler. Biz olumlu yönlerini görmeye çalışıyoruz. Mesleğimizi seviyoruz. İnsanlara yardım etmeyi, özellikle pandemi döneminde yardım edebildiğinizi hissetmek güzel bir şey. Özellikle bu dönemde insanların bize daha çok ihtiyacı olduğunu ve insanlara daha çok yardım edebildiğimizi düşünerek kendimizi motive ediyoruz. Bizim işimizin de cilvesi derler ya. Yemek yerken, çay içerken, dinlenmek istediğiniz zamanlarda aniden vaka çıkabiliyor. Bunları çok göz önünde bulundurmuyoruz. Bizim için önemli olan insanlarımızın sağlığı.”