3 yaşındaki çocuk okul dönüşü eve geldiği zaman annesi tarafından darp edildiği fark edildi. Şok olan anne hastaneden darp raporu alarak öğretmen hakkında suç duyurusunda bulundu. Annenin başlattığı hukuk mücadelesi 3 yıl aradan sonra karara bağlandı. Mahkemeden öğretmen hakkında çıkan 5 yıl, erteleme kararı ile para cezasına dönüştürüldü.
“Benim çocuğum darp edildi, başka çocuklar darp edilmesin”
Darp sonucu çocuğunun artık hayatının eskisi gibi olmayacağını belirten anne Necla Çoşkun, bu olayın özel bir kreşte yaşandığını söyledi. Coşkun, “3 yaşındaki çocuğum öğretmeni tarafından darp edildi. Okul servisi çocuğumu akşam eve getirdiği zaman bu durumu gördüğümde şok oldum. Çocuğumu hemen alıp Batman Bölge Devlet Hastanesine götürüp darp raporu aldım. Daha sonra direk savcılığa suç duyurusunda bulundum. Çocuğumun gözünde şişkinlik yüzünde çizikler vardı, karın bölgesinde morluklar vardı. Darp raporunu aldıktan sonra suç duyurusunda bulundum. Darp raporunda çocuğun dövüldüğü şiddete maruz kaldığı sonucuna varıldı. Bu şiddetin ardından çocuğum ile ilgili psikiyatri gözetiminde şuan tedavi süreci başlatıldı. Belki artık çocuğumun hayatı eskisi gibi olmayacaktır. Benim çocuğum darp gördü ama başka çocuklarda darp edilmesin. Mahkeme sonuçlandı ve çok düşük bir para cezası ile sonuçlandı. Benim derdim para cezası değil öyle olmuş olsaydı zaten ilk başta ben bunu yapardım. Gerçekten öğretmenin güzel bir ceza almasını istiyorum. Küçük bedenlere dokunulmasın onlar incitilmesin. Oğlum Oğuz’un birçok gece kalkıp da bana sarılıp ağladığını gördüm. Başka çocuklar bu durumu yaşamasın. Mahkeme şu kararı verdi 5 yıl erteleme kararı aldı para cezasına çevrildi. O para cezası da çokta umurumda değil, sadece lütfen şuan o öğretmen görevi başında ve onun görevden alınmasını istiyorum başkada bir şey istemiyorum. Duruşma son buldu biz karara itiraz ettik. Bununla ilgili ne gerekiyorsa yapmaya devam edeceğim. Bu işin peşini bırakmayacağım. Lütfen ailelerden ricam bir anne bir baba çocuklarının söylediklerine itibar etmesine gerektiğine inanıyorum. Çocuklarınız ile konuştuğunuz zaman o gerçek er ya da geç ortaya çıkıyor. Özel kreşte güvenlik kamerası yoktu, kreşte güvenlik kamerası olsaydı benim çocuğum şiddete maruz kalmazdı. Maalesef güvenlik kamerası yok ve öğretmenin cezası sabit görüldü. Öğretmen hala görevi başında çalışıyor. Öğretmenin çalıştığı kreş aynı hafta içerisinde başka birine devredildi. Kreşte onlara aitti. Dayak atan kişi mağdur değil dayak yiyen biz mağdur olduk. Talebim öğretmenin cezalandırılmasını istiyorum. Artık küçük bedenlere dokunulmasın. Çocuklar sakat kalmadan öldürülmeden böyle insanların önünü kesmeleri lazım” diye konuştu.