Küçükçekmece’de yaşayan 42 yaşındaki Gonca Gül, yaklaşık 10 gün evvel bir mağazadan indirimde olduğu belirtilerek satılan ayakkabıyı 30 liraya aldı. Gül, ayakkabıyı sırf bir gün giydikten sonra ayaklarında yara oluştuğunu öne sürdü. Ayaklarını saran yaranın ayakkabıdaki kimyasal husustan kaynaklı olduğunu ileri süren Gül, doktora giderek rapor aldı.
“AYAĞIMDAN KESİM ALACAKLAR”
Gonca Gül, “Aldığım günün akşamında ayağımın şiştiğini fark ettim ve ayağım yara dökmeye başladı. Daha sonra mağazaya onları şikayet edeceğimi söylemeye gittiğimde benimle ilgilenmediler. Hastaneye gittim ve bana isimli rapor verdiler. Ben bu insanlardan şikayetçi olacağım. Kanserojen unsur varmış ayakkabıda, o da yan tesir yapmış. Ayağımdan modül alacaklarını söylediler. Tabip krem verdi lakin ben tekrardan hastaneye yatacağımı düşünüyorum. Zira daima su topluyor” dedi.
“ALDIĞIM AYAKKABI BENİ PERİŞAN ETTİ”
Adliyeye giderek de şikayetçi olan Gonca Gül, “Aldığım ayakkabı beni perişan etti. Kanserojen unsur ayağıma yan etti yapmış. Ayağımdan kesim alınacak. Ben yandım lütfen diğerleri yanmasın” diye konuştu.
Gonca Gül’ün ayağındaki yaralara, satın aldığı ayakkabının mı yoksa öteki bir etkenin mi neden olduğu yapılacak incelemenin akabinde belirli olacağı öğrenildi.
UZMANLAR UYARMIŞTI
Öte yandan toplumsal medyada sık sık karşımıza çıkan, otoyol kenarlarında satılan ucuz ayakkabılara karşı uzmanlar ikazda bulunuyor.
Geçtiğimiz ay bahis hakkında bir ihtar yapan Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dermatoloji Ana Bilim Kısmı Uzmanı Prof. Dr. Burhan Engin, “Üretimde kullanılan unsurlar çok değerli. Bilhassa giysi ve ayakkabılarda deri mi yoksa öteki bir unsur mi kullanılıyor, çok değerli. Çoklukla ucuz olan hususlarda kullanılan kimyasallar yahut değişik unsurlar, alerjik tepkilere neden olabiliyor. Ayakkabılarda kullanılan kimyasallar, renk boya hususları, hami unsurlar değerli olabiliyor. Yeniden ayak tabanında kullanılan kauçuk unsuru de önemli” dedi.
“UZUN VADEDE KANSER İÇİN RİSK FAKTÖRÜ”
Kullanılan eserlerin belirli standartlarda olması gerektiğine vurgu yapan Prof. Dr. Burhan Engin, “Avrupa Birliği’nin aşikâr standartları oluyor bunlar için. Türkiye’nin de kabul ettiği, bu kimyasalların belirli bir oran üzerinde olmaması gerekiyor. Fakat denetimsiz ve ucuz olan eserlerde aşikâr bir marka olmadığı vakit internetten ya da merdiven altı yapılan alışveriş, bu unsurlar ülkemize de gelmekte ve bu hususlarda belirlenen kimyasalların oranları biraz daha fazla bulunmakta. Hasebiyle bireylerde alerjik tepkilere, uzun mühlet kullanımda deride birtakım hasarlara neden olabilmektedir. Ayak sırtında görebiliyoruz. Ayak tabanında kızarıklık, yanma, kaşıntı olarak görebiliyoruz. Bu kimyasalların belirli bir oranın üzerinde olması yahut kimi yasaklanmış kimyasalların kullanılmasını, uzun vadede kanser için bir risk faktörü olarak değerlendirebiliriz” diye konuştu.
“TEREDDÜTLE YAKLAŞMAK GEREKİYOR”
Piyasa kıymetinden çok daha ucuza satılan eserlere tereddütle yaklaşmak gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Engin, “Kontrollü olmayan, muhakkak bir marka olmayan yahut ucuz dediğimiz oradan buradan gelen mallar için bunlar sorunlu eserler. Belirlenen oranların üzerindeki oranlar kullanılmış oluyor. Onun için sağlam olmayan, bilhassa son devirde çok gördüğümüz internet sitelerinden online alışveriş çok yapmamak lazım. Kesinlikle sağlam sitelerden, sağlam eserlerle birlikte, muhakkak standartları oluşmuş, uzun müddettir piyasada olan, yan tesirleri güzel değerlendirilmiş eserleri tercih etmek gerekiyor. Muteber olmayan yerden, merdiven altı dediğimiz yerlerden olduğu vakit kesinlikle tereddütle yaklaşmak gerekiyor” biçiminde konuştu.
Kaynak: Demirören Haber Ajansı
