Altın çerçeve ile kaplanan kesimler, caminin giriş kapısı üzerindeki mermer taşların ortasında, mihrabın üst kısmında, minbere giriş kapısının üzerinde ve minber kubbesinin altında bulunuyor.
İstanbul Müftü Yardımcısı Hüseyin Demirhan, Hacerülesved’in Müslümanlarca kutsal sayılan, değişik rivayetlerde cennetten indiği söz edilen bir taş olduğunu söyledi.
Hacerülesved’in, yeryüzünde birinci inşa edilmiş mabedi Kabe-i Muazzama’nın güneydoğu köşesinde, 1,5 metre yüksekliğinde, 30 santimetre çapında bir noktada bulunduğunu belirten Demirhan, “İlk inşa edildikten sonra Kabe-i Muazzama’nın güneydoğu köşesine monte edilen bu taş tavafın başlangıcı olarak kabul edilmiştir.
Bilhassa Hazreti İbrahim devrinde, değişik vakitlerde tarihi süreç içerisinde Kabe-i Muazzama gerek yangın gerek seller gerekse insanların ataklarıyla bazen tahrip olmuş, bazen de yıkılmıştır. Tahrip epeyce tamiri yapılmış, yıkıldıkça da tekrar inşa edilmiştir ve Hacerülesved taşı o gün bugündür koruma edilmiştir.” diye konuştu.
Demirhan, Hz. İsmail’in Ebu Kubeys Dağı’ndan Hacerülesved taşını getirdiğini, Hz.İbrahim’in de Kabe’ye yerleştirdiğini aktararak, taşın tavafın başlangıcı olarak kabul edildiğini kaydetti.
Değişik vakitlerde ana gövdesi orada olan Hacerülesved’in modüllerinin döküldüğünü fakat bunların korunduğunu ve titizlikle koruma edildiğini vurgulayan Demirhan, “Bu cami, Yasal Sultan Süleyman vaktinde Mimar Sinan’ın en değerli ustalık yapıtlarındandır. Hacerülesved’den kopan bu 4 kesim taş, Mimar Sinan tarafından caminin değişik yerlerine monte edilmiştir. Bu taşlar insanların ulaşabileceği el sürebileceği yerde değil, beşerler ulaşmasın, beşerler el değmesin diye bu türlü daha yüksek yerlere monte edilmiştir.” tabirlerini kullandı.
‘Hacerülesved taşlarına ibadet kutsallığı yüklenmemesi gerekir’
Hacerülesved taşlarının İstanbul’da olmasının çok kıymetli bir lütuf olduğunun altını çizen Demirhan, ecdadın çok değerli emaneti ve anısını buralarda yaşatmış olmanın huzuru içerisinde olduğunu lisana getirdi. Demirhan, Hacerülesved taşlarına dokunma, temas etme, öpme ve istilam etmeye çalışmanın tıpkı Mekke-i Mükerreme’de olduğu üzere buralarda da çok uygun olmadığına dikkati çekerek, “Önemli olan bu yapıtların korunması ve koruma edilmesidir. Sonuçta bu bir taştır, kutsallığı tabi ki vardır.”
“Hz. Ömer, Hacerülesved taşına seslenip, ‘Ey taş, biliyorum ki sen bir taşsın, ne ziyan verirsin, ne de faydan dokunur. Şayet Hazreti Peygamber Aleyhisselam seni öpmemiş olsaydı vallahi seni öpmezdim, sana dokunmamış olsaydı vallahi sana dokunmazdım’ der. Buradaki Hacerülesved modüllerine bir ibadet kutsallığı yüklenmemesi gerekir” dedi.
Bu taşın en büyük kesiminin Yasal Sultan Süleyman’ın türbesinin kapı girişinin üzerinde monte edildiğini anımsatan Demirhan, vatandaşların ramazanda Sokullu Mehmed Paşa Mescidi ile Yasal’ın türbesini ziyaret ederek, Hacerülesved taşını görebileceklerini kelamlarına ekledi. AA