Çocukluğunda babasının iş yerine gidenler hiç de az değil. Belki mecburiyetten, belki de eğlenceden gittik çoğumuz. Şimdi dönüp bakınca babalarımızın ne kadar sabırlı insanlar olduğunu düşünmemiz kaçınılmaz. Ya da biz çok meraklıydık büyük olmaya, bilemiyoruz. Öyle ya da böyle çocukken her şey çoook ama çoook güzeldi. Biz büyüdük ve kirlendi dünya…
1. Bir kere sınırsız bir şekilde oralet içmek. Baba her çay söylediğinde, “Bi de çocuk için oralet” diye sipariş verirdi çay ocağına.
2. Deste deste duran A4 kağıtlarını alıp, bir sürü anlamsız resim çizmek. Nasılsa evde bu kadar çok kağıt yok” diye beğenmediğin resmi çöpe atıp yenisine başlamaktır.
Babanın “Yeter ki sessiz dursun” diye ses çıkartamadığı anlardan bir tanesi.
3. Bilgisayarla ilk tanışma, ilk keşif yapma anı. Biraz şanslı olanlar mutlaka Paint'te resim yaparken, diğerleri de klavyeye gelişigüzel basmıştır mutlaka.
Simsiyah ekran ve asla anlamadığın bir sürü yazı gördüğünü düşün…
4. Masada duran “Aslı gibidir” ya da “Uygundur” yazılı mührü, her tarafa gelişigüzel yapıştırmak.
Özellikle mürekkepli ıstampaya buladıktan sonra kağıda basmanın tadı inanılmazdı!
5. Evde annene nazın geçtiği için yemediğin yemeklerin, baban tarafından zorla yedirilmesi. Tarhana çorbasını içerken gık diyemezsin!
İşte bunlar hep hayata hazırlama çalışmaları…
6. Kutuda duran ataşları bir bir büküp, hiçbir işe yaramayan anlamsız şekiller oluşturmak.
Biz buna “tasarım ruhu” diyoruz.
7. Tam olarak ne dediğini anlamasan da “Resmi hizmete mahsustur” yazan araçlara binebildiğin için kendini ayrıcalıklı hissetmek.
Mesela ben babamın müdürü görür de gelip bana kızar diyen aşırı tırsmıştım.
8. Bulduğun ilk hesap makinesine, sıkıntıdan rakamlarla LEBLEBİ yazıp herkese göstermek.
Tebrikler sana geleceğin bilim insanı…
9. Lunaparka gitmekten bile daha zevkli bir eylem olarak babanın ofis koltuğuna oturup çılgınlar gibi dönmek, dönmek ve bir daha dönmek…
Bunu hala kendi ofisinde yapanlar el kaldırsın!
10. Kalemlikte duran fosforlu kalemleri izinli ya da izinsiz olarak avuçlayıp cebe atmak.
Çünkü renkleri çok güzel ve kesinlikle çocuklar için?
11. Babanın iş arkadaşları tarafından “Ayyy canımmm, ne kadar da büyümüş bu böyle diye” sürekli yanaklarının mıncıklanması.
Nıclı Tıyzı yınıklırımı bırıkır mısın ırtık
12. Üst üste duran pembe kağıt dosyaların içinde evrenin sırrının yazdığını zannetmek.
Aşırı merak edersin ama korkudan dokunamazsın bile…
13. Babanın iş yerinden eve döndüğünde artık kocaman bir birey olduğunu düşünüp, annenin karşısında havalara girmek.
Büyüdük de iyi mi oldu? Hepimiz iş yerindeyiz işte…