Demek ki mikili sinemalar hiç de bizim bildiğimiz üzere değilmiş. Nasıl katlanıyorlar bu kadar şeye?
Artık sizi ekmeğinin peşinde bir direktörle tanıştıracağız: Bu beyefendinin ismi Seymour Butts. Kendisi mikili sinema bahislerinde ihtisas sahibi. Sağdaki direktör, evet.
Bu beyefendinin “O işler o denli göründüğü üzere değil” tadında açıklamaları var. Biz de zati ezelden beri “Ay nasıl yapıyorlar ya?” diye merak ettiğimiz için ilgimizi çekti. Bakın bu kadar da dürüstüz!
Bir sefer büyük erkek organıyla keyifli mesut anlar yaşayan bayanların sayısı hiç o denli gördüğümüz üzere değilmiş. Hatta, bayanlar bundan hoşlanmadıkları için adamı itiyorlarmış haklı olarak.
Hâl bu türlü olunca o acı dolu ve hoşnutsuz sahneler kesiliyor ve seyirciye yalnızca huşu içindeki birleşmeler gösteriliyor. Yaptıklarına şantaj, bu türlü aşka montaj diyoruz hasılı.
O gördüğümüz büyük erkeklik organları için de atmadıkları takla da yokmuş. Maraton koşucusu üzere devam eden 20-30 dakikalık bir birleşme seansı için, organın köküne geciktirici ve performans artırıcı iğneler yapıldığını söylüyor direktör.
Erkek oyuncuların %95'i, full konsantrasyon için meditasyon yapıyormuş bu ortada (Allahım n'olur gelmesin n'olur gelmesin) Şayet beklenmeyen bir geliş kelam konusu olursa, oyuncuya hap verilip devam ediliyormuş. Sonuçta sinema 60 dakika lakin çekimler 3-4 saat.
Öbürsü türlü alaka içinse günler öncesinden hazırlık yapılıyormuş, Hatta adamın laflarını şuraya yapıştıralım bir saniye:
“Bu üslup sinemalarda oynayan bayan oyunculara çekimden 1hafta evvel haber verilir. Bayan oyuncu çekimden 12 saat evvel katı hiçbir şey yemez. Ek olarak, çekimden 3 saat evvel fitil ile bağırsak içeriğini temizler.En son çekimden 1 saat evvel bir fitil daha kullanır. Böylelikle çekimde makus manzara çıkmasını önlemiş oluruz.”
En merak edilen hususlardan biri de “kadınların fışkırtarak rahatlaması” olarak tabir edeceğimiz durum. Orada da yeniden çeşitli müdahaleler varmış halbuki. Su enjekte ediyorlarmış idrar kanalına ve baskı yapınca da biz de diğer türlü sanıyormuşuz…
Uzun lafın kısası hayaller dragon, hayatlar green box nesnesi… Herkes elindekiyle yetinmeyi bilsin arkadaşlar. Sinemalarda gördüğünüz her şeye de inanmayın. Dünya o denli bir yer olamaz zira.
kaynak
