Eğer Billie Eilish’in neden bugünün en popüler ismi olduğunu merak ediyorsanız, mutlaka okumalısınız.
2001 doğumlu şarkıcı Billie Eilish, 2016’dan beri müzik dünyasında.
Los Angeles’ta, mutlu ve sanatla iç içe bir ailede büyüyen Billie Eilish’in başından beri en büyük destekçisi kendinden dört yaş büyük abisi Finneas.
Annesinden şarkı yazmayı, YouTube’dan gitar ve piyano çalmayı öğrenmiş. Abisi ise hep onun için şarkılar yazmış, ki hala şarkılarında onun imzası var.
Billie Eilish’i başarılı yapan, farklı olması. Gerçekten alıştığımız her yıldız isimden farklı yönleri onu zirveye taşıdı.
Çoğumuz onu bad guy ile tanıdık. İlk albümü “When We All Fall Asleep, Where Do We Go?”da pek çok başarılı şarkısı vardı; ancak 2019’a damga vuran ve YouTube’da 1 milyar izlenmeyi aşan ‘Bad Guy’ onun asıl büyük çıkışına ön ayak oldu.
Normal şartlarda pop müzikte, listelerde zirvede görmeye alışkın olmadığımız tarzda bir vokali ve şarkıları olsa da; dediğimiz gibi farklılığı onu Billie Eilish yaptı.
Onun tarzında şarkılar yapan birinin zirvede olması normalde beklenmezdi; pop müzik formüllerinin dışında bambaşka bir stili olan şarkıcıyı da bu ayırt edilebilirliği farklı kıldı.
O 21. yüzyılda doğmuş ilk en başarılı şarkıcı. Bu nedenle pek çok ilke imza attı ve Z kuşağının da temsilcisi oldu.
Kendinden önceki nesildeki şarkıcılardan bambaşka bir yol çizdi. Anti-pop diye tanımladığı farklı bir pop müzik yaptı. Mutlu bir ailede, güven duygusuyla büyüyen ve evde eğitim gören şarkıcı hiç zorbalığa maruz kalmadığını ama “sizinle aynı sınıfta olsaydım muhtemelen benden nefret ederdiniz” sözleriyle her zaman normalin dışında olduğunu açıklamıştı.
Her zaman kendisi gibi olan, kendi kurallarını koyan Billie Eilish; dışarıdan görünen tabloya rağmen bir yandan da zor bir çocukluk ve gençlik dönemine sahip.
Tourette Sendromu’na; yani tik hastalığına sahip olan şarkıcının istemsizce göz devirmeleri pek çok kişi tarafından yanlış anlaşılsa da, bu aslında tiklerinin bir tanesi. Ayrıca küçük yaşlarından beri depresyonla mücadele eden şarkıcı, her şey yolundayken de ruhsal problemlere sahip olunabildiğini şarkılarıyla tüm dünyaya gösterdi.
Her zaman yeni nesiller ebeveynleri tarafından anlaşılmaz bulunuyor. İşte bu durum şu an da Z kuşağı için geçerli. Billie Eilish ergen depresyonu farkındalığı açısından büyük bir şey başardı.
Yaşadıkları durumun normal olduğunu öğrenen gençler ruh sağlığı konusunda farkındalık kazandı. Bu nedenle Billie Eilish Z kuşağı için önemli bir rol model oldu.
Bir diğer rol modeli olduğu konu da imajı ve stiliydi.
Her zaman sıra dışı bir stili olduğunu ifade eden şarkıcı, yaşıtı genç kızlardan çok daha farklı bir moda tarzı ile göz önüne çıktığında kitleleri peşinden sürükledi. Aslında bu tarzı tercih etmesinin sebebinin vücuduyla barışık olmaması olduğunu söylemişti. Kısa boylu ve toplu olan vücudunu saklamak için bol giysiler tercih ediyordu. Böylece kötü yorumlardan da uzak kalabiliyordu. Tarzıyla da günümüzün en etkili moda ikonlarından birine dönüştü.
Uzun süredir sanki doğal saçları neon yeşilmiş de siyaha boyuyormuş, ancak dibi çıkmış gibi oldukça yaratıcı bir saç rengine sahip olan şarkıcının sarışınlığa geçmesi de yine pek çok insanı etkileyecek gibi.
Neon veya slime yeşili tonuyla özdeşleşen şarkıcının bu yeni tarzı da kesinlikle takip edilecek.
Görselliğinin bu kadar ön planda olması kesinlikle müziğinin önüne geçmesinden değil; kendine özgü ve benzersiz olmasından.
Billie Eilish’i asıl farklı yapan müziği ve onunla başarı kazanmayı sürdürüyor. Popüler şarkıların, özellikle rap şarkılarının tamamen yalan sözlerden oluştuğunu söylüyor ve kendisi tamamen gerçek, dürüst sözlere sahip şarkılar söylüyor. Şarkı sözlerini genellikle abisi Finneas yazsa da, onun aklını okuduğunu dile getiriyor.
İlk albümünü Finneas ile birlikte iki yatak odalı evlerindeki odasında kaydetmiş olması samimiyetine dair çok şey açıklıyor.
Odasında kaydettiği albümle dört ana dalda Grammy kazanan en genç isim olması da öyle. Bunun kesinlikle bir strateji olmadığını, müzik stüdyolarını sevmediğini söyleyen ve evinin rahatlığında daha doğal bir iş çıkaran Billie Eilish’in bu kadar sevilmesi tesadüf değil kısacası.
Justin Bieber hayranı küçük bir kızdan, dünya rekorlarını kıran bir dünya yıldızına… Billie Eilish kesinlikle günümüz gençliğinin en güçlü temsilcisi.
Mütevazı aile evinden dünyayla şarkılarını paylaşan Billie Eilish, yeni nesli “depresif ergenler” olarak tanımlayanlara karşı en iyi cevabı müziği ve başarısıyla veriyor. Geçtiğimiz günlerde gerçekleşen Grammy Ödül Töreni’nden iki ödülle dönen 20 yaşındaki yıldızın daha çok başarısını konuşacağız gibi görünüyor.