Davacı, bankadan ihtiyaç kredisi kullanmıştır. Kredi ödenmemesi üzerine banka davacının bankaya yatan maaşına bloke koydurmuştur.
Davacı buna itiraz etmiş ve gerekçe olarak İcra ve İflas Kanununda maaşın en fazla ¼’üne bloke koyulabileceğini öne sürmüştür.
İlk derece mahkemesi, taraflar arasında imzalanan Tüketici Kredisi Borçlanma ve Rehin Sözleşmesiyle bankaya rehin takas-mahsup-hapis hakkı tanındığı, bankanın davacının maaşına bloke uygulamak suretiyle tahsilat yaptığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir.
Yargıtay bu kararı onamıştır.
T.C.
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO. 2020/2794
KARAR NO.2020/285
KARAR TARİHİ. 25.2.2020
DAVA: Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı ilk derece mahkemesi sıfatıyla İzmir 2. Tüketici Mahkemesince verilen 2017/220 Esas 2018/256 Karar sayılı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine dair İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi’nin 2018/2596-2019/1929 karar sayılı kararının süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı bankadan ihtiyaç kredisi kullandığını, başka bir icra dosyasından dolayı maaşının 1/4’ünün hacizli olduğunu, davalı bankanın maaş haczi yönünden sırada olduğu halde haciz dışında maaş olarak yatan bedele davalının bloke koyduğunu, 2004 Sayılı İKK.’nun 83. maddesi gereğince maaşının 1/4 oranında haczedilebileceğini, davalının maaşının tamamını bloke etme hakkının hukuken mümkün olmadığını ileri sürerek, maaşı üzerine konan blokenin kaldırılmasını istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
İlk derece mahkemesince, taraflar arasında imzalanan Tüketici Kredisi Borçlanma ve Rehin Sözleşmesinin 11. maddesiyle bankaya rehin takas-mahsup-hapis hakkı tanındığı, bankanın davacının maaşına bloke uygulamak suretiyle tahsilat yaptığı, bankanın yaptığı işlemin sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklere uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine, karar verilmiş; karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesince, davacının istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK.’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
SONUÇ: Dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesiyle yapılan inceleme sonucunda, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, Bölge Adliye Mahkemesi kararında bir isabetsizlik bulunmadığından, yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 10,00 TL. kalan harcın temyiz edenden alınmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 25/02/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.