Kitabesi olmayan ve 1883 yılında yaptırıldığı tahmin edilen tarihi cami, uzun yıllardan beri özelliğini kaybetmeden günümüze kadar gelebilen nadide eserler arasında yerini koruyor.
Özellikle içerisindeki zengin ahşap süsleme sanatıyla çok sayıda ziyaretçinin uğrak yeri olan cami 250 kişilik kapasitesi ile tam bir mahalle camisi özelliği taşıyor.
Güneyce Merkez Camii imamı Gökhan Tiryaki caminin yörenin en eski camisi olduğunu söyledi. Tiryaki “Köyümüzde kışları genelde kimse pek olmuyor. Özellikle yazın fındık hasat döneminde daha kalabalık oluyor dolayısıyla camimiz daha şenleniyor. Camimizin tarihi konusunda atanmadan önce bir araştırma yaptım. Yapımı Hicri 1300 yılında tamamlanmış ancak ilk yapımı çok daha eski ve kilise olarak kullanılıyormuş. Fatih Sultan Mehmet Han burayı feth etmeden önce burada Rumlar ikamet ediyordu. Burası sadece bir kilise olarak değil aynı zamanda kule görevi de görmüş. Dolayısıyla Fatih Sultan Mehmet Han burayı fetih ettikten sonra burası da cami olarak kaldı. İlk yapıldığında küçük bir ev gibi idi daha sonraları modernize edilerek şu an ki son görünümüne kavuşmuş” dedi.
Caminin içindeki ahşap süsleme örneklerinin ilk günkü özelliğini koruduğunu hatırlatan Tiryaki “Geçmişten bugüne sadece boyama yapılmış bunun dışında herhangi bir yerine dokunulmamış ve bir çivi çakılmasına bile devletimizce izin verilmiyor. İçinin tasarımı genelde ahşap, yazımlar sonradan yapılmış. Ahşap sanatı yaklaşık 150 yıllık diye düşünüyorum. Bu civardaki en eski cami olduğu için ziyaretçiler geliyor. Özellikle öğrenciler gelip tarihi hakkında bilgi ediniyorlar” dedi.
Öte yandan caminin kitabesi olmayıp giriş kapısı üzerinde yer alan H.1300 tarihinden yola çıkılarak 1883 yılında yaptırıldığı tahmin ediliyor. Kiremitle kaplı, dört omuz kırma çatısı olan caminin tavanı düz olup ahşaptan yapılmış. Mihrabı yenilenen caminin minberi köprü gibi alttan geçişli olup minber, kürsü, mahfil köşkü ve tavanı ahşap süsleme sanatının zengin örneklerine sahip.