Yine kimsenin bilmediği şeyleri açıklıyoruz. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak…
Merhaba Değerli sanatseverler. Bugün sizlerle bir sır kapısını daha aralayacağız. Ama önce bu dev esere bir bakmamız lazım çünkü konunun çıkış noktası tamamen ACI EKMEK isimli bu film.
Olayı özet geçmeye çalışacağım ama normalde destan yazılacak kadar çok detay var. Şimdi Zeynep ve Murat diye köylü bi çift var. Bu aşağıdaki Murat, yani Bülent Ersoy’ın kocası. Bunlar köylük yerde geçim sıkıntısına düşüyorlar çok fena. Önce at ve öküz gibi şeyleri satıyorlar. Sonra benim ayakta alkışladığım bir girişimcilik örneğine imza atıyorlar.
Paraları biten çift büyükşehirdeki bir doktora mektup yazıyor. Kısa süre sonra da mektuba olumlu yanıt alıyorlar. Olay ne biliyor musunuz? Süt annelik! Bülent Ersoy zaten kendi çocuklarını emzirdiği için “bari kalanını da sermaye yapalım” diyerek şehirdeki bir ailenin çocuğunu emzirmek üzere bir işe başvuruyor. Bu da Zeynep’in ilk iş gününden bir kare, buyurun.
“Anası niye emzirmiyormuş?” dediğinizi duyar gibiyim. Efendim, çocuğun anası konken oynayıp alkol içen bir kişi. Kocası Fikret Hakan bu yüzden eşine çok sinirli, zaten kendisi hep sinirli. Hazır köylük yerden güzel bir kadın gelmişken de karısını evden kovuyor. Aynen böyle!
Fikret Hakan (Kerim Bey), Zeynep’e kocasının ve çocuklarının öldüğünü, eğer düşünürse yeni çocuklar üretmek üzere kendisiyle birlikte olabileceğini söylüyor. Bu arada kendi karısı da çocuğu alıp kaçtı. Kadroda muazzam bir çocuk boşluğu oluşuyor.
Zeynep “hık mık” ettikten sonra “Tamam lan!” diyor, “seninle kalacağım ama öpüşme sevişme yasak”. Kerim Bey gereksiz bir yatırımcılık yapıyor burada yani. Zeynep de “madem köylü kocam ve çocuklarım öldü, o zaman neden şarkıcı olmuyorum?” diye düşünüyor. Gerçekten de boş durmaktan sıkılıp assolist oluyor ama hala seks yok, dikkatinizi çekerim.
Bu arada Zeynep’in ailesinin ölmediğini anlamışsınızdır herhalde. Kerim Bey sırf Zeynep’e bakarak hallenmek için bu yalanı uyduruyor. Zeynep de Türkiye’nin ilk mayokinisini giyerek acılarını dindirme yolunu seçiyor. Bu arada Bülent Ersoy’un o zamanki vücut taş taş! Ne vardı 10 kiloluk kalkan balığı yiyecek sevgili Diva?
ACI EKMEK de meğersem Zeynep’in “Karnım yok ama gel de bi bana sor” diye düşünmesinden ileri geliyor. Neyse filmin sonunda Zeynep köylü kocasına dönüyor falan filan… Şimdi Zeynep’in damızlık gittiği evde emzirdiği çocuğa dönelim. İşte bu yavrucak…
Filmin Bülent Ersoy’un geçiş operasyonundan sonra rol aldığı ilk film (1984) olduğunu hemen söyleyelim. O yavrucak da yıllar sonra süt annesiyle birlikte işte görüyorsunuz.
Burda da süt oğlan ile süt annenin yıllar sonraki buluşmada filmdeki fotoğraflara içli içli bakması var.
Süt Oğlan’ın adı Serkan Eruysal bu arada. Süt anneden geçen bir yetenekle kendisi de şarkıcı olmuş.
Serkan ismiyle müzik çalışması yapan süt oğlan, Romanya’nın en ünlü isimleriyle düetler yapmış çünkü galiba orada yaşıyor. Nasıl analiz ama? Dehşet…
Şimdi sırada Bülent Ersoy’un Zalimin Zulmü filminde emzirdiği çocuğu bulmak kaldı. Her insanın bazı takıntıları vardır, benimki de Bülent Ersoy’un emzirdiği çocukları bulmak. En kısa zamanda sizi bu konuyla ilgili bilgilendireceğim sevgili arkadaşlar. O zamana kadar hoşça kalın…