“Bir gün arkadaşlarınızla son kez sokakta oynadınız ve kimse bunu fark etmedi.”…
1. Herhangi bir art niyet beklemeden tamamen saf duygularla arkadaş olabilmek.
2. Anne- babanın ortasında yatmak.
Nadir de olsa belki bazılarımız şimdi de yapıyordur.
3. Herkesin içinde umarsızca ağlayabilmek.
Rezil mi oldum? Kim ne düşünür? Gibi sorulara aldırmadan kendini tutmamak kadar büyük bir lüks var mı?
4. Canımızın istediği her yerde uyuyabilmek.
Misafirlikte, arabada, anne- baba kucağında…
5. Lazımlık sayesinde evin istediğin yerinde tuvaletini yapabilmek.
Ohhh çizgi film izlerken televizyonun karşısında.
Bundan büyük keyif mi var?
6. Sokakta gördüğün insanlara çekinmeden, acaba yanlış mı anlar diye düşünmeden gülümseyebilmek.
Keşke biz büyükler de asık suratlarımızı ve tüm tahammülsüzlüğümüz bir kenara bırakabilsek…
7. Aklımıza gelen her şeyi düşünmeden sorabilmek, hiçbir şeyi saklamaya çalışmadan sonuna kadar açık sözlü olmak.
Şimdiyse bir şeyi söylemeden önce en az 3 kez düşünüyor, canımızı çok yakan ya da sinirimizi bozan birine karşı bile sırf ayıp olmasın diye susuyoruz.
8. Alışverişe gidildiğinde market arabasının içinde gezmek.
9. Babanın omzunda gezmek.
Dünyanın en güzel şeyi
10. Sabahın erken saatlerinde uyansan bile full enerjik olabilmek.
Şimdiyse keşke fırsatım olsa da tüm gün yataktan çıkmasam diye dualar ediyoruz.
11. Yatağın veya koltukların üzerinde zıplamak.
assets-auto.rbl.ms
Yani şimdi bunu büyüsek de yapabiliriz ama eşyalar buna dayanabilir mi, meçhul?
12. Evin içinde garip ve tuhaf yerlere saklanmak, oralarda oynamak.
13. Dondurmayı ağzıma yüzüme bulaştı mı diye düşünmeden tadını doyasıya çıkararak yemek.
14. Oyun parklarında doyasıya oynayabilmek, kaydıraktan kayıp, salıncakta sallanabilmek.
15. Belki de en güzeli; gelecek kaygısı olmadan yaşayabilmek.