‘Tosuncuk’ lakabıyla tanınan firari sanık Mehmet Aydın’ın ortalarında bulunduğu 48 sanıklı Çiftlik Bank davasında savunma yapan sanıklar suçlamaları kabul etmedi. Savcı, 3 sanığın tahliyesini talep etti, mahkeme sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verdi. Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Umeyr Karakoç, “Mehmet Aydın’ın ağabeyi Fatih Aydın’ın İnegöl’deki çiftlikten büyükbaş hayvan çaldığını ortaya çıkardım” dedi.
ÇİFTLİK BANK’IN YAZILIMCISININ TABİRİ ORTAYA ÇIKTI
Binlerce kişinin kar vaadiyle dolandırılmasına ait firari sanık Mehmet Aydın’ın da ortalarında bulunduğu 7’si firari 11’i tutuklu 48 sanıklı Çiftlik Bank davasının görülmesine devam edildi.
Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya 11’i tutuklu 24 sanık cezaevinden getirilirken, sanık avukatları da salonda hazır bulundu.
Duruşmada kimlik tespitinin akabinde sanıkların savunmalarına geçildi.
Tutuklu sanıklardan Cudi Cumhur Yurdakul savunmasında bilgisayar yazılım uzmanı olduğunu söyleyerek, “2016 yılı Aralık ayında internet sitesinden bana ulaşan evvelce tanımadığım Cengiz Samur’un teklifi üzerine Bursa’ya giderek Cengiz Samur, Mehmet Aydın, Fatih Aydın isimli bireyler ile Çiftlik Bank olarak bilinen şirkette yazılım geliştirici olarak çalışma konusunda görüştüm. Kontratla şirketin Bursa’daki iş yerinde 15 Mayıs 2017 tarihine kadar çalıştım” dedi.
“KİMSEYİ PARA YATIRMASI KONUSUNDA YÖNLENDİRMEDİM”
Kimseden para almadığını söyleyen Yurdakul, “Kimseyi de bu oluşuma para yatırması konusunda yönlendirmedim. Teşvik etmedim. Örgüt yöneticisi yahut üyesi değilim. 2017 yılı Kasım ayından itibaren yönetici olarak bilinen Mehmet Aydın ve eşi Sıla Aydın ile bir kaç kişinin çok fazla ferdî harcama yapmalarından rahatsız oldum. Bu bahisteki şikayet ve kaygılarımı de kendilerine bildirmiştim. Başlangıçta Çiftlik Bank’a ilişkin kelam konusu yazılımı oluşturan kişi ben değilim” diye konuştu.
“KİMSEYİ DOLANDIRMADIM”
Tutuklu sanık Koray Hasgül, üniversitede öğrenciyken arkadaşının önerisi üzerine bir iş yerinde müşteri hizmetleri vazifelisi olarak çalışmaya başladığını söyleyerek, “2017 yılı Ekim ayında istifalar nedeniyle Fame Game Hayvancılık A.Ş.’nin finans müdürü oldum. 21 Şubat 2018 tarihine kadar vazifem devam etti. Bu tarihte istifa ettim. Ben kimseyi dolandırmadım, internet sitesine yahut öbür sitelere oyuna katılma konusunda ilan vermedim. Kimseyi oyuna katılmaları için ikna etmedim, teşvik de etmedim. Var olduğu söylenen örgütün yöneticiliğini de yapmadım. 2018 yılı Şubat ayında şirketle bağlantımı keserek Dubai’ye diğer bir işe gittim. 9 aydır tutukluyum. Suçlamaların hiçbirini kabul etmiyorum” dedi.
“MEHMET AYDIN DA RAP SÖYLEMEYE ÇALIŞAN BİRİSİYDİ”
Toplumsal medya sorumlusu tutuklu sanık Umeyr Karakoç, “İstanbul’da ikamet ediyorum lakin Orhan Gül isimli olmasına karşın Can Feza ismiyle tanınan rap müzikleri söyleyen kişinin 2016 yılı başlarında menajerliğini yapmaya başladım. Orhan Gül bu ortada Mehmet Aydın ile tanışmış. Mehmet Aydın ile 81 ülkede konser verme konusunda anlaşmış. Mehmet Aydın da rap müzikleri söylemeye çalışan birisiydi. Bu biçimde ben de Mehmet Aydın ile tanışmış oldum. 2017 yılı Mart ayında 15-20 gün kadar İnegöl şubesindeki hayvanların bulunduğu çiftlikte müdür olarak çalıştım” dedi.
“MEHMET AYDIN’IN AĞABEYİNİN HAYVAN ÇALDIĞINI FARK ETTİM”
Mehmet Aydın’ın ağabeyi Fatih Aydın’ın İnegöl’deki çiftlikten büyükbaş hayvan çaldıklarını fark ettiğini ve ortaya çıkardığını söyleyen Karakoç, “Kamera imajları izlendi. Hayvanların çalındığı açık olmasına karşın Mehmet Aydın’a yanlış bilgi verdiler. Şirket İstanbul’a taşınınca Ataşehir ve Beykoz Acarkent’teki ofislere gidip geldim. Mehmet Aydın’ın önerisi üzerine 2017 yılı kasım ayı sonu ya da aralık ayı başında Dubai’ye orada kurulacak çiftliğin kuruluşu için gittim. 3 aya kadar orada kaldım. Kurulması düşünülen şirket işi olmadı. Ben de İstanbul’a döndüm. Şirkette yöneticilik yapmadım. Dolandırıcılık yapmadım. Örgüt üyesi de değilim. Ben yalnızca Mehmet Aydın’ın hoşlandığı müzikçi kümesi ve muharrir kümesi, medya ile bağlantılarım güzel olduğu için Mehmet Aydın ile biraz yakındım” sözlerini kullandı.
“SİGORTAM YATIRILMADI”
Kırmızı bültenle aranan ve geçtiğimiz yıl Bulgaristan’da yakalanarak Türkiye’ye iade edilen yazılımcı tutuklu sanık Düzgün Genç, 2009 yılından beri Bulgaristan’da yaşadığını söyleyerek, “Çiftlik Bank olarak bilinen yerde Cudi Cumhur’un referansı ile çalışmaya başladım. 2017 yılı Haziran ayında Cudi Cumhur ve Mehmet Aydın ile Arjantin’e gittik. Orada 5 ay kaldım. Sigortamın yatırılmaması ve vaatlerin yerine getirilmemesi nedeniyle 2017 Kasım’ında İstanbul’a geldim. Buradan Bulgaristan’a gittim. Argümanlar nedeniyle Bulgaristan polisi tarafından gözaltına alındım. İsteğimle Türkiye’ye iade edildim. Türkiye’deki şirketle ilgili hiçbir faaliyetim olmadı. Arjantin’de iken yalnızca Türkiye’deki Çiftlik Bank bayilerinin sitelerini hazırladım. Suçlamaları kabul etmiyorum” dedi. Başka sanıklar da savunmalarında suçlamaları kabul etmedi.
SAVCI, 3 SANIĞIN TAHLİYESİNİ İSTEDİ
Duruşmada savcısı, tutuklu sanıklardan Hakkı Cangül, Faruk Cangül ve Düzgün Genç’in üzerine atılı cürmün vasıf ve mahiyetinin değişme ihtimalinin dikkate alınarak farklı başka tahliyelerine, öbür tutuklu sanıkların ise tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini istedi.
Mahkemeye heyeti orta kararında, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Duruşmaya 13 Mayıs Pazartesi günü devam edilecek.
İDDİANAMEDEN
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, 3762 kişi müşteki, 7’si firari 48 kişi ise kuşkulu yer aldı.
İddianamede, firari sanık Mehmet Aydın’ın da ortalarında bulunduğu 18 örgüt yöneticisinin, “suç işlemek emeliyle örgüt kurma/yönetme”, “bilişim sistemlerini araç olarak kullanma suretiyle nitelikli dolandırıcılık”, “ticari şirketlerin faaliyeti kapsamında nitelikli dolandırıcılık” ve “suçtan kaynaklanan mal varlığı pahalarını aklama” cürümlerinden 22 bin 580’er yıldan 75 bin 260’şar yıla kadar mahpusu istendi. Örgüt üyeleri ve yardım edenlerin ortalarında bulunduğu 30 sanık hakkında ise, “suç işlemek hedefiyle kurulan örgüte üye olma”, “suç işlemek maksadıyla kurulan örgüte yardım etme”, “suçtan kaynaklanan mal varlığı bedellerini aklama” cürümlerinden toplamda 5’er 13’er yıla kadar mahpus cezası talep edildi.