Çukur'un sezon finalini izlemeyenleri şöyle alalım. İzleyenleri de alalım. Hem bölümü anlatacak, hem teorilerimizi söyleyeceğiz.
Daha önce sizin için ne oluyor bitiyor toplamıştık Özetle: Yücel, Yamaç'ın hayatını karartmaya devam ediyordu.
Yücel son olarak Aliço'yu da Yamaç'ın elinden aldı. Alevlerin arasında kalan Aliço'yu kurtaramadı.
Sezon finalinin teması kan ve yeni sırlar. Yamaç'ın gördüğü rüya epey düşündürücüydü. Mahsun'u gören Yamaç, babasının ağzından şu sözleri duydu; “Sen benim kanımsın, bundan kaçamazsın.”
İyi de Mahsun'la ne alakası var? Yoksa aileden mi Mahsun da… Bunu henüz bilmiyoruz ama bir aile üyesinin daha geldiğin görüyoruz: Akın Koçovalı.
Burak Dadak o kadar cuk oturmuş ki, gerçekten cast'ı yapan kişiyi tebrik ediyoruz.
Aile önemli… Yücel için bile. Yamaç ve İdris onun da bir ailesi olduğuna ve onlar için korktuğuna kanaat getirdi. Bütün İstanbul'a Çukur'un çocuklarını saldı.
Attığını da vurdu. Yücel'in bir karısı, bir de bebeği olduğunu gördük. Yücel, ailesinin bu kadar yakınına gelinmesinden çok tedirgin oldu.
O kadar iyi saklamış ki hayret ettik. Ailesinin yanına gitmek için defalarca araç, yol değiştirip kamufle bir şekilde ziyaret ediyormuş. E kimsenin ailesini saygısı olmayan adam herkesten de aynı şeyi bekler tabii.
Yücel bu korkuyla Azer'i tekrar devreye soktu. Onun ve gizemli bir kadının sağladığı para sayesinde İstanbul'un ağır abilerini topladı. Çukur'a ve Koçovalılar'a karşı…
Siz
“Size sabah 8'e kadar müddet. Ya İstanbul'u terk edersiniz ya da biz sizi göndeririz.” dediler bu dörtlüye.
Yamaç ve kardeşleri bu fikri tartıyormuş gibi yaptılar, alay ettiler. Aşığı olduğumuz şu sahneyle herkesi karşılarına aldılar; “Biz İstanbul'u terk edersek…”
Yamaç bunun üstüne Yücel'in bebeğini kaçırmış gibi bir yem attı. Onu ayağına kadar getirdi, ayağını ayı kapanına kıstırdı. Bebeğini öldürmüş gibi yaparak da canını acıttı.
Ama tabii ki öyle bir şey olmadı. Bebeğini, karısını bulsa da yapmazdı, Yamaç öyle biri değil.
“Gittiğin yerde Baykal'a, Çeto'ya, Mahsun'a beni sor. Benim kim olduğumu çok iyi biliyorlar.”, Yücel'i o nasıl Aliço'yu ateşler arasında bırakıp gittiyse, aynı şekilde bırakıp gitti.
Bu ailenin başına ne geliyorsa öldüklerine emin olmadıkları adamlar yüzünden geliyor…
Yücel'i halleden Koçovalılar sonra da Azer Kurtuluş'un peşine düştü. Azer'i köşeye sıkıştırdılar.
Ama Azer'den kurtuluş yok… O da bombalarla savundu kendini. Adamları ölse de kendi ayakta kaldı.
Yine de bir gün için iki iyi zafer deyip bu durumu kutladılar. İdris bütün ailesini toplayıp artık emekli olacağını söyledi.
O ortamda her şey güzeldi; Akın hariç. Zamanında Karaca onun nasıl bir manyak olduğunu anlatmıştı, Vartolu Saadettin'den Kahraman'ın intikamını alır mı diye diken üstünde izledik.
Başımıza gelecek şey bu sanırken beklenen oldu, ailenin bütün kadınları kaçırıldı. Yücel öldü, Azer de kadınlarla uğraşacak adam değil, kim bu?
Sultan, Ayşe, Karaca, Saadettin, küçük İdris, Damla…
Ertesi gün o lanet olası siyah zarfları buldular… Yücel'in öldürmek üzere olduğu kişiler için gönderdiği adres zarflarının aynısı…
Zarfları takip ettiler. İdris ve Yamaç hariç hepsinin kapısı aynı yere çıktı: tuzağa. Bütün erkekler bir katliamın ortasında buldular kendilerini ve polis hepsini aldı. Büyük bir cinayet suçu üzerlerine kaldı.
Emmi, Salih, Cumali, Meke, Celasun, Metin, Kemal… Hepsi gitti!
Yamaç ve İdris'in ipucu ise Yücel ve Yücel'in babası Edip'in mezarındaydı. Aynı ipucu, aynı yer…
Birbirlerinden habersiz ikisi de aynı labirentin içine düştüler. Her yerde Koçovalı kadınların başlarına silah dayanmış görüntüleri vardı.
“Buraya iki Koçovalı girdi, bir Koçovalı çıkacak. Baba mı, oğul mu? Oğul mu, baba mı?” dedi Yücel. Ölmemişti ve birinin katil birinin maktul olmasını istiyordu.
İdris başta kendin ivurmaya kalkıştı ama izin vermedi. Ölecekse de onu öz oğlu öldürecek, katil olacaktı.
“Bugün şu vaziyetteysek tek sebebi benim, biliyorum. Hadi benim güzel oğlum, hadi benim aslan oğlum. Benim oğlum olduğunu göster bana. Hadi beni gururlandır.”
Zaman azaldıkça Yamaç gitgide delirdi, o hallerini izlerken ağlamamak mümkün değil. İdris ise ailesini kurtarmaya kararlı olduğu için hemen vurmazsan ben vururum seni dedi oğluna.
Hatta “Oğlum beni affet ,ben ailemi korurum.” diyerek hedef aldı ama Yamaç da kaldırdı silahını. Biri, diğerini vurdu ama hangisi olduğunu bilmiyoruz.
%99 Yamaç vurdu, İdris öldü. Yamaç baba katili biri olarak muhtemelen rüyasındaki gibi delirdi. Bu görüntüler de kaydedildi .Dolayısıyla babasını öldürdüğü anı bütün Çukur izleyecek gibi.
Ailenin erkekleri hapiste… Salih hem hapis derdinde, hem de Azer'in adamlarından bir Çukurlu olarak kurtulmaya çalışacak.
İdris ve Yamaç da ortada yok… Mahalleye bir kişiye kalmış ve o kişi o kadar hevesli ki, şimdiden el öptürmeye başlamış.
Bu Çukur'u da kurtarmaya hiç değmiyor kardeşim, hemen birinin eline sarılıyorlar.
Aynı kişi ailenin kadınlarına da elini öptürüyor. Hepsinin yüzündeki iğrenme ifadesini görebiliyoruz.
Sultan öpmedi tabii ki, çünkü o bir alfa…
O kişi Akın Koçovalı! Hapisten ilk çıktığı gün babasına zaten niyetini anlatmış. “Ben yöneteceğim. Ben geçeceğim başa.” demiş.
Selim zaten oğlunu pek sevmezdi, bir sebebi varmış, bu çocuk manyak! Oğlu dedesine bile saydırınca postayı koydu.
Ama hiçbir şey Akın'ı engellememiş. Yamaç, Yücel'i öldürmek için plan yaparken hepsini izlemiş. Nerede olduğunu, tuzağı görmüş.
Sonra da Yücel'i yanmadan kurtarmış. Koçovalılar'ı verip Çukur'un reisliğini almış hain. Yahu bu Selim'in kanı kesinlikle bozuk ya…
Bu arada Yücel'i tertemiz götürmedi oradan, Akşın'ın intikamını almak için bir bacağını baltayla kesti. Yamaç, patlamada sırasında yanarken bağırdı sanırken, aslında bacağının acısıyla bağırıyormuş Yücel.
Ailenin kadınları, özellikle Karaca onun karşısında duracak: “Ne yaptığının farkındayım. İspatlayamam, ispatlasam da bana kimse inanmaz. Kızım ya, ondan. Ama şunu bil, biz buradayız.”
Hem mahallenin kadınları, hem de belki de Aliço ve über güçlü ailesi… Evet, Aliço yaşıyor! Peşindeki adam onu yanmadan kurtarmış.
Ben diyorum, öldüğüne emin olunuz sevgili Çukur karakterleri. Öldüğüne emin olmadıklarınız kesin yaşıyor.
Aliço diyor ki umudunuzu kaybetmeyin. “Doğabilir uğurlu ve iyi sonuçlar, en felaketli sonuçlardan.”. O kibirli kralın da sırası gelecek ve Akın Koçovalı da ettiğini bulacak…
Dizi şimdilik bitti. Akılda kalacaklar arasında lastik içinde giden arkadaşlarla dalga geçtikleri sahne var.
Yıllar sonra bile aklımızda kalacak bir sezon finali oldu. Ölmeyecek bir sahnedir bu…
Bu bebeyi bekledik bekledik ne çıktı Allah kahretmesin…
Şu efsane sahnede orada olmak varmış
Babadan oğula nesil bunlar…
Umudumuz… Adı boşuna İdris değil!
He ya… Seneye neler çekeceğimizi bilmiyoruz. Görüşmek üzere!