Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi’nin araştırmasına göre, günün yüzde 33’ü internette, bunun yüzde 12’si ise sosyal medyada geçiyor. Bu da ego sörfü, nomofobi, photolurking, siberhondrik, fare-klavye rahatsızlığı gibi dijital rahatsızlıkları beraberinde getiriyor. İnsan yaşamının merkezine yerleşen teknolojik aletler ve internet, görülen hastalıkların da yönünü değiştirdi. Özellikle tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs tedbirlerine yönelik uygulanan kısıtlamalar alışkanlıkları değiştirdi. Görüntülü aramalar, eğitim, alışverişler internet üzerinden yapılmaya başlandı. Hal böyle olunca da sanal ortamda geçirilen süre uzadı.
TEKNOLOJİ ÇAĞININ E-HASTALIKLARI
Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi, günlük hayatın bir parçası haline gelen internet kullanımıyla ilgili önemli bir araştırma yaptı. Araştırmaya göre, bir günün yaklaşık yüzde 33’ü internette, bunun yüzde 12’si ise sosyal medyada geçiyor. Araştırmada, dijital araçların uzun süreli ve kontrolsüz kullanımının, mental ve fiziksel çeşitli dijital rahatsızlıklara sebep olabileceğine dikkat çekildi. Yapılan araştırmada, internet ve sosyal medya hastalıkları da anlatıldı. Çağın hastalığı olarak da nitelendirilen e-hastalıklardan birisi “ego sörfü.” Bu hastalık, kişinin dijital dünyada kendisi hakkında neler olduğunu merak ederek, arama motorlarında sürekli kendi ismini aratması. Yine “photolurking” hastalığı ise, kişinin farkında olmadan saatlerce sosyal medyadan başkalarının fotoğraflarına bakarak vakit harcaması.
İNTERNETTE TEDAVİ BULMA HASTALIĞI
Yine kişinin kendisinde var olduğunu düşündüğü hastalığı internet ortamında arayarak tanı koymaya ve tedavi etmeye çalışması “siberhondrik” hastalığı olarak adlandırıldı. Araştırmadaki bir diğer hastalık olan “nomofobi” ise kişinin etrafında telefon, bilgisayar gibi herhangi bir dijital iletişim aracı olmaması durumunda hissettiği kaygı ve korku durumu. Dijital Dönüşüm Ofisi’nin araştırmasında fare-klavye rahatsızlığının da dijital hastalıklardan birisi olduğu belirtildi. Bu hastalıkta, fare ve klavye kullanırken sürekli yapılan hareketler sebebiyle yaşanan sinir sıkışmasına bağlı olarak, kişinin el bileklerinde ve parmaklarında, uyuşma ve ağrının meydana geldiğine dikkat çekildi.
Osman Özgan