Birleşik Krallık, Almanya ve İtalya gibi ülkelerdeki Kovid-19 kaynaklı ölüm oranı, Türkiye’dekinin yaklaşık 3 katı. Türkiye’deki can kayıpların çoğunun resmi kayıtlara Kovid olarak geçmediği, bu nedenle gerçekte ölümlerin çok yüksek olduğu iddia ediliyor.
Türkiye’de vaka sayısına göre ölüm oranların düşüklüğü dikkat çekiyor
Vaka sayısı Türkiye’ye yakın ülkelerde ölüm sayısı 3-4 kat daha yüksek
4 milyon 86 bin 957 vaka sayısına sahip Türkiye’de ölümler 35 bin 31’de.
Independent Türkçe’den Lale Elmacıoğlu’nun haberine göre vaka sayısı buradakiyle benzer (4 milyon 381 bin) seyreden Birleşik Krallık’taki vefatlar, 127 bin 191 ile Türkiye’nin 3,5 katı.
Aynı şekilde İtalya’ya bakıldığında 3 milyon 827 bin civarındaki vakalara karşılık 115 bin 937 vefat bulunuyor.
Bu da vaka sayısı 550 bin daha düşük olan ülkedeki ölümlerin Türkiye’dekinin 3 katından fazla.
İspanya’da da durum çok da farklı değil. 3 milyon 396 bin 685 vaka bulunan ülkede ölümler, 76 bin 882 ile Türkiye’nin 2 katından fazla.
Almanya’ya bakıldığında ise vaka sayıları Türkiye’ye göre yaklaşık 1 milyon düşük seyretmesine rağmen (3 milyon 95 bin 16), ölümler 80 bin 141’de.
Yani Almanya’da toplam vaka, Türkiye’nin 4’te 1’i oranında düşük, ancak ölümler 2 katından fazla.
‘Gerçek kayıpların, açıklananın 3 katı olduğunu düşünüyoruz’
“Nasıl oluyor da Türkiye’deki ölüm oranları, pek çok Avrupa ülkesine göre düşük seyrediyor” sorusu akıllara geliyor.
Bu durumun başta yoğun bakım kalitesi olmak üzere Türkiye’deki sağlık sisteminin bir başarısı mı yoksa farklı bir durumun sonucu mu olduğu merak konusu.
Zira bazı hekimlere göre vaka sayısının 60 binlerde seyrettiği bir ülkede vefat sayısının 300’lerde olması normal değil.
Independent Türkçe’nin görüş aldığı İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Prof. Dr. Osman Küçükosmanoğlu’na göre de açıklanan ölü sayısı gerçeği yansıtmıyor.
Eylül ayında hasta-vaka sayısı açıklamasında bir düzeltmeye gidildiği gibi ölü sayısında da düzenleme yapılması gerektiğini savunan Küçükosmanoğlu, “Herkes bu rakamların gerçeği yansıtmadığını biliyor. Gerçek kayıpların açıklananın 3 katı olduğunu düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
‘2 haftadan sonra test negatifleşiyor ve hasta vefat etse de kayıtlara Kovid ölümü olarak geçmiyor’
Osman Küçükosmanoğlu, ölüm kaydının kodlanmasıyla ilgili sorun yaşandığını savundu ve şunları söyledi:
“Salgının başlarında PCR testi pozitif olmayanlar, kayıtlara Kovid olarak geçmedi. Bir de hastalıktan dolayı uzun süre yatılıyor, ancak 2 haftadan sonra test negatifleşiyor ve hasta vefat etse de kayıtlara Kovid ölümü olarak geçmiyor! Kayıtlara sadece test yapılmış ve hala pozitif olan kişiler kabul ediliyor. Kaybettiğimiz doktor arkadaşlarımız var, yoğun bakımda aylarca yatmış. Ama örneğin akciğer rahatsızlığı oluşunca, kayda o yazılıyor ya da kalp krizinden ölüyor ama aslında oraya Kovid nedeniyle yatmış. Ölüm kaydının kodlanmasıyla ilgili bir sorun yaşanıyor. Ölüm sayılarıyla ilgili düzeltme yapabilirler çünkü şu hali gülünç görünüyor!”
‘Gerçek ölüm sayısı 2 ya da 3 katı’
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. İbrahim Akkurt’a göre hem gerçek vaka sayısı hem de gerçek ölüm oranı açıklanandan çok daha yüksek.
Twitter’dan yaptığı paylaşımda 35 yıllık bir klinisyen olduğunu belirten Prof. Dr. İbrahim Akkurt; zatürre oranı, hasta sayısı, PCR pozitiflik duyarlılığının yüzde 60’larda seyretmesi kriterleri göz önüne alındığında, gerçek vaka sayısının 100 binin üzerinde, gerçek ölüm oranının ise yazılanın 2 ya da 3 katı olduğunu tahmin ettiğini söylüyor.