Eski Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan hakkında bakanlık koltuğuna oturmadan önce Emine Erdoğan’ın adını kullanarak vergisiz eşya ithal etmeye çalıştığı yönünde ihbarda bulunulduğu ortaya çıkmıştı. Emine Erdoğan’ın o dönemki Özel Kalem Müdürü Sema Silkin Ün, o ihbarın Ticaret Bakanlığına kendileri tarafından yapıldığını açıkladı.
Sözcü gazetesinden İsmail Saymaz dünkü yazısında kısa süre önce Ticaret Bakanlığı görevinden alınan Ruhsar Pekcan hakkında skandal bir belgeyi ortaya çıkarmıştı. Belgeye göre, Ticaret Bakanlığına bağlı Gümrükler Genel Müdürlüğü Özel Bürosu o dönem bir iş kadını olan Ruhsar Pekcan’ın “Emine Erdoğan’ın yakınıyım” diyerek vergisisiz ithalat yapmaya çalıştığını belirtip gümrük müdürlüklerini uyarmıştı. Pekcan bu uyarıdan 20 ay sonra Ticaret Bakanlığı koltuğuna oturmuştu.
Emine Erdoğan’a iletmiş
İhbarın kaynağını araştırdığını ve o dönem Emine Erdoğan’ın Özel Kalem Müdürü olan Sema Silkin Ün ile görüştüğünü belirten Saymaz, bugünkü yazısında o görüşmede geçen konuşmaları paylaştı.Saymaz şunları kaydetti:
“Bülent bey merhaba. Ruhsar Pekcan isminde bir iş kadınının hanımefendinin (Emine Erdoğan’ı kastediyor) adını kullanarak, gümrükten vergisiz mal geçirme teşebbüsü olduğuna dair bir ihbar aldık. Kendisiyle herhangi bir hukukumuz söz konusu değildir. Olsa da böyle bir yanlışa vesile olmayız. Bazen alt kademelere inandırıyorlar kendilerini böyle insanlar. Bilginiz olsun.”Ün, ihbarın gümrük işleyişinden haberdar birisi tarafından telefon yoluyla kendisine aktarıldığını ifade ederek, şu bilgileri verdi:
“Bu ciddiye alınacak bir ihbardı. Bizi arayan kişinin statüsünü bilmiyorum. Ancak konuya dair tanıklığı vardı. Ruhsar Pekcan bizim tanımadığımız bir isimdi. İhbarcı fazla detay vermedi ama söylediklerini o dönemki Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci’nin Özel Kalem Müdürü olan Bülent Bey’e hemen gönderdim. Hatta gece yazdım. Bekletmedim, ciddiye alınacak bir durumdu. İftira mı atıyordu bilmem. Ama böyle iftira atılmaz.”
Sema Silkin Ün, 3 Kasım 2016 gecesi saat 23.57’de Bakan Tüfenkci’nin özel kalemine gönderdiği WhatsApp mesajında şunları yazdı:
Tüfenkci’nin özel kalemi, “Merhabalar Sema hanım, konu anlaşılmıştır. Teşekkürler, hayırlı geceler” diye yanıt verdi.
Gümrükler Genel Müdürlüğü Özel Bürosu’nun kaydından anlaşılıyor ki ihbar bir gün sonra saat 10.31’de bütün gümrük bölge müdürlüklerine gönderildi.
Erdoğan Ailesi ile yolunu ayıran, şimdilerde Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı olan Sema Silkin Ün, “Sonra ne olduğunu ben de bilmiyordum. Hatta ihbarın işleme konulduğunu sizin yazınızdan öğrendim” diyor.
Ün, şöyle devam ediyor:
“Aslında bu isim aklımda kalmamıştı. Çünkü Ruhsar Pekcan, adını duymadığım birisi. Geçen gün cep telefonumu temizliyordum. O sırada, bu mesajı attığımı gördüm. ‘Allah Allah’ dedim, kadın Ticaret Bakanı bugün… Öyle fark ettim. Yoksa üzerinden yıllar geçtiği için isim aklımda kalmamıştı.”
Ün, “İhbardan Emine Erdoğan haberdar mıydı?” sorusuna karşılık şu yanıtı veriyor:
“Emine Hanım’a ‘Bir iş kadını varmış, adınızı kullanıyormuş’ demişimdir. Ancak tanıdığımız birisi değildi. Zaten Emine Hanım böyle şeylere müsaade etmez.”
“Daha ne kadar susacaksınız?”
Saymaz, yazısında ayrıca şu yorumlarına yer verdi:
Emine Erdoğan’ın özel kalemi vasıtasıyla ihbarı derhal işleme koyarak, yaklaşık 11 saat içerisinde bütün gümrüklere gönderilmesini sağladığı görülüyor. Erdoğan’dan kaynaklı bir koruma zırhı olsa herhalde gereği yapılmazdı. Asıl tuhaflık şurada: Dönemin Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, özel kalemi tarafından alınan ve sisteme sokulan ihbarda adı geçtiği halde 8 Temmuz 2018’de Ruhsar Pekcan’a bakanlık koltuğunu devretti.
Devletin arşivi silinemediğine, ihbar Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün kayıtlarında durduğuna göre nasıl olur da bakanlık yetkilileri Tüfenkci’yi, Tüfenkci de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı uyarmaz? Devir teslim töreninde bile mi ihbarı hatırlayan çıkmadı? Yoksa sümen altı mı edildi? Bu ihbar ya iftiradır. Şu halde Ruhsar Pekcan’dan özür dilensin. Ya da ihbar gerçeği yansıtıyordur. Öyleyse Pekcan, Yüce Divan’a gönderilsin. Bir yanıt bekliyoruz. Hem Ruhsar Pekcan’dan, hem iktidardan… Daha ne kadar susacaksınız?