1993 yapımı televizyon filmi olan Yasak Sokaklar, zengin ve fakirlerin henüz rezidanslar ve güvenlikli sitelerle birbirlerinden ayrılmayıp iç içe yaşadıkları 90'ların havasını solutuyor. Emrah ve Seren Serengil'in başrolünü paylaştıkları bu televizyon filminde fakir bir oto tamircisi ile zengin kızının imkansız aşkı anlatılıyor.
Romeo Emrah ve Jülyet Seren
90'larda zenginlik belirtisi olarak buz pateni kaymak
O dönemin şartlarında buz patenini her sosyo-kültürel sınıftan insan kayamıyor, Seren zengin olduğu için doğuştan artistik patinaj yapabilen bir kimse. Emrah ise tüm gün sanayide mazot kokusunu ciğerlerine çeken gerçek bir proleter. Sanayide de sevilen bir işçi, Marx Kapital'i resmen Emrah için yazmış o derece. Paten filan da bilmediği halde zengin kızın yanında madara olma uğruna kaymaya çalışıyor.
Seren Serengil'in her yere götürdüğü köpekleri
Seren Serengil filmdeki kırda koşma sahnesine neşe olsun diye tahminimce “Gülben” deyince havlamaya başlayan köpeği Tayni'nin anası babası olan iki köpeğini de filme dahil etmiş.
Tayni'nin anası ve babası
Tiplerine baktığımızda Tayni'ye benziyorlar ikisi de Yorkshire Terrier, film 93'te çekildiği için birinin Tayni olmasına ihtimal veremiyoruz ama kesin aynı sülaleden bunlar.
Karı parasıyla lüks otelde kalmak
Emrah ne kadar kız kardeşine zenginliğe özenme filan diye fakirlik edebiyatı parçalasa da kendisi Seren'in zenginliklerinin ekmeğini yeme konusunda hiç de gururlu değildir. Bu arada filmde Seren karakteri lise öğrencisidir ancak otellerde sevişmelere filan bakınca o dönemin şartlarında sansür mekanizmalarının pek de işlemediğini anlıyoruz.
90'lardaki bir başka zenginlik aktivitesi olarak bowling
Buz pateninden sonra Emrah'ı başka bir zengin aktivitesi olan bowlinge götüren Seren bowling öğrettiği fakir sevgilisine şirinlikler yapar. Emrah oto tamircisi olduğu için kolları güçlüdür ve bowling topunu rahatça atar.
Fakirlerin çete lideri ayı Saruhan
Filmin merkezinde her ne kadar Emrah-Seren aşkı var gibi görünse de aslında zengin ve fakir gençlerin mahalle çatışmaları vardır. Gayet üfürükten bir televizyon filmine böyle Dostoyevski romanı gibi sınıfsal motifler iliştirmek artık kimin aklına geldiyse komik olmuş. Bu Saruhan fakir çetesinin elebaşı olarak sözü dinlenen bir abimizdir. Tüm gün bilardo salonunda “zenginlerden tiksiniyoruz” diye takılıp akşama kadar taşaklarını tartarlar ama sermaye düşmanıdırlar.
Zenginler fakire haddini bildiriyor.
Emrah'ın Seren'le işi pişirdiğini öğrenen Seren'in abisi deve Hüseyin zengin çetesinin lideridir ve çetesiyle birlikte Emrah'ın çalıştığı tamirhaneyi basarlar. Bu filmde enteresan olan şey zengin-fakir iki çetenin de lüks motorları vardır (bu nasıl fakirlik aq).Tamirhaneye kafalarındaki kasklarla giren motorlu zengin çetesi Emrah'ın etrafından dönerek zincirlerle fakir oğlanımızı haşat ederler. Dikkatli baktığınızda zincirle vurmadıklarını görüyorsunuz ama önemli olan burada Emrah'ın oyunculuğu.
Emrah dayak yiyince kendileri de dayak yemiş sayılan fakirler.
Fakir çetesi Emrah'ın dayak yediğini öğrendiğinde çok sinirlenip zenginleri dövmeye ant içer. Aslında Emrah siklerinde değildir, fakir çetesi itlik puştluk yapmak için bahane arıyordur. Bilardo salonunda 5. genel kurultay kapsamında “zengin serserilere bunu ödeteceğiz” diye bir karar alırlar ve bu intikam kararlarını ellerini büzzük şekline sokarak seyirciye anlatırlar (tamam yumruk yapıyorlar).
Prensipte dövüş ayarlamak.
Seren'in abisi, zengin çetesi lideri Hüseyin yine çetesiyle birlikte bilardo salonuna gelip fakirlerle dövüş tarihi ayarlar. Hüseyin de Saruhan da tek başına gezemez ama delikanlılıkta mangalda kül bırakmazlar. Hüseyin'in omuzlarından gördüğünüz gibi dövüş zenginlerin lehine ama fakirler de az çirkef değil.
Bıçağın üstüne atlayıp yaralanmayan süper Emrah.
Emrah zenginlerle fakirlerin kıyasıya dövüşeceğini öğrenince bilardo salonuna gelip “hepiniz dövüşmeyin liderler Hüseyin ve Saruhan dövüşsün” der. Bodur Emrah yüzünden her zaman kavgaların yapıldığı basket sahasında buluşan iki çete lideri pıçakları çekip birbirine dalacakken Emrah koşarak yetişir (Emrah'ın sinema kariyeri boyunca koşup yetiştiği tek sahne) ama tam bir andaval olduğu için elinde bıçak olan adamın üstüne “yapma” diye atılır ama neyse ki esas oğlan olduğu için bıçak delmez.
Demir yumruk Emrah
Emrah olay kendine dönünce çelik gibi yumruklarını çıkartıp iki hoplar ama bi bok da yiyemez.
Gazinoda marul yiyip şarkı söylemek.
Kavga sonrası gençler bi bok yiyemeden dağılır daha sonraki sahnede Emrah Seren'i gazinoya getirir. Sahnedeki kadın şarkıcı eserini bitirince mikrofonu Emrah'a verir çünkü Emrah'ta tam bir arabesk şarkıcısı kaşı vardır ve o kadar insan içinden kendini belli edip mikrofonu kapar. Seren'e adeta serenat yapan Emrah'ın tüm şarkı sahnesi boyunca yanında marulla şarkı söylemesi über saçma olmuş.
Sürprizlerle dolusun Emrah!
Gazinodan sonra şömineli bir evde uzanıp cilveleşmeye başlarlar. Evde şömine olduğu için Emrah'ın yine zengin karı parasının keyfini yaşadığını görürüz. Seren Emrah'ı tontiş tontiş severken Emrah'ın gerçek bir kabzımal gibi parmak ısırması sonrası sahne biter çünkü Seren'de libido kesin düşmüştür.
Dünyanın en korkunç gelinliği ile zengin kızı sevindirmek.
Seren yine kendi gibi zengin olan sarışın kankasının moda evine gider (moda evinin adı da HÜSNİYE bu arada dkjfhsdkjsd) ve arkasından Emrah gelir. Seren'i annesiyle tanıştırmaktan bahseden Emrah'a Seren “annen de bu manken kadar güzel mi?” diye sorar (aq resmen kavga sebebi) Emrah da “annem daha güzel” der. Emrah'ın anasının güzelliğiyle niye bu kadar ilgilenildi anlamadım ama bu Emrah'ın sinema kariyerindeki mührü sanırım.
Saykodelik baba figürü
Seren de Emrah'ın anasına misilleme olarak tuttuğu erkek mankene “bu da benim babam gibi yakışıklı” filan der, ay dayanamıyorum artık niye hatırlıyorum ulan ben bunları :(
Kılkuyruk Maykıl
Filmin başından beri kankası Hüseyin'in kardeşi Seren'de gözü olan bu ırz düşmanı namussuz Maykıl Ceksın tüm film boyunca Amerikan bayraklı deri ceket giyer. Hem sapık hem Amerikan uşağı bu şerefsiz, Seren'e gelip “Emrah abini öldürdü” der ve balkondan gider. (Seren'in evinin balkonu da berber salonuna döndü aq)
Aşırı sert yumruklarla Emrah dövmek.
Bu kılkuyruk Maykıl gidince balkondan bu sefer Emrah gelir (bunlar balkonda da karşılaşmıyor) ve Seren onu görünce her abisinin katiliyle yüzleşen insan gibi çok feci bir şekilde Emrah'ı döver ama Emrah pişmandır.
Kılabır dansıyla ölmek.
Emrah ile Seren konuşup anlaşırlar ve kaçmaya karar verirler ama işler planladıkları gibi gitmez ve pusuya düşüp kurşunlanırlar. O kadar çok kurşunlanırlar ki vücutları delik deşik olmak yerine titreyerek tepki verir. Ölüm hiç bu kadar hareketli olmamıştır.
Gerçek Inception
Emrah ile Seren öldüğünde bir anlığına üzülürüz ama çok sürmez çünkü leopar desenli çirkinlik ötesi nevresimlerinin içinde uyanıp aynı anda aynı kabusu görmüş olmanın saçmalığıyla filmi iyice sündürürler.
Inception bozuldu Seren delirdi.
Kabusta öldüklerini gördükten sonra Emrah cidden Maykıl Ceksın tarafından silahla öldürülür bunun üzerine Seren zengin ve fakir çetesinin ortasına dalar ve tiradına başlar. Masumiyet'te Haluk Bilginer'in yaptığı tiradın binlerce kat etkileyicisini atan Seren zenginlerin ve fakirlerin arasındaki savaşa bu tiradı sayesinde son verir. Zengin-fakir çete üyelerinin utanarak savaşa son verdiklerini slow-motion şekilde aynı anda kafalarını öne eğmelerinden anlarız.
Seren Serengil ve korkunç göğüs dekoltesi
Dünyanın en saçma senaryosuyla gönüllere taht kuran bu güzide filmden harika bir müzik şöleni ile sizi baş başa bırakıyorum.