Karantina sürecinin başlaması ve hızlanmasıyla beraber sosyal medya kullanımı ve paylaşımları ister istemez çoğaldı. Bu süreçte yeni trendler ve challengeların ardı arkası kesilmiyor.
Evi mahalle fırınına çevirenlerden yoga gurusuna dönüşenlere; işte sosyal medyadaki karantina trendleri…
Koronavirüs salgını ne yazık ki tüm dünyayı etkisi altına almış ve yaşamı eve hapsetmiş durumda.
Bu süreçte evde daha kolay zaman geçirmek için büyük birçoğumuz sosyal medyaya sarılıyoruz.
Hem zamanın daha kolay geçmesini sağlıyor hem de bir şekilde kolektif eğlence yolları bulunuyor. Karantina sürecinin başlamasıyla beraber birçok yeni trend ve challenge sosyal medyada yayılmayı devam ediyor.
Bu yeniliklerin kimisi oldukça eğlenceli olurken kimisi de artık içimize fenalık getirmedi değil!
Birçok şey “çocukluk fotoğrafı challenge”ıyla başladı.
Ünlü ünsüz, ilkokul arkadaşlarımız, mahalle berberi aklınıza kim gelirse herkesin çocukluk fotoğrafını gördük bu süreçte. O kadar geçmişe gitmeye ne gerek vardı pek de emin değiliz gerçi.
Ardından kitap, dizi, film paylaşımları/önerileri ortalığı kasıp kavurdu. Herkes adeta bir sinefilmişçesine film öneriyor; bir türlü sonu gelmiyordu.
ARKADAŞLAR BU SÜRECİ KİMSE VERİMLİ GEÇİRMEK ZORUNDA DEĞİL.
Psikolojiniz, ruh haliniz sürekli bir şeyler yapmaya elverişli olmayabilir. Lütfen sürekli “Evet, bu pandemik süreci verimli atlıyoruz” diyenlere, etrafı “Korona günlerinde yapılacaklar” listeleriyle dolup taşıranlara kulak asmayın… ????
Sırada marketlerde maya bırakmayan bir trend: Evde ekmek yapma!
Hoş, tüm bu trendlerin içinde belki de en işe yarayanlarda biri bu olabilir. Ama kardeşim tek başına yaşadığın evde günde dört ekmek yapmışsın? Biraz fazla değil mi? İnşallah konu komşu da hayrını görmüştür.
Tabii bu yemek çılgınlığı ekmekle sınırlı kalmadı. Çıtayı lahmacuna, pideye çıkaran cesur yürekler de oldu.
Tüm bu trendler içerisinde en mana verilemeyeni de maskeli selfiler…
Ama bu süreçte kimseye diyecek bir şeyimiz yok; herkesin canı sıkılıyor, herkes zor bu süreçten geçiyor. Hikâye kısmı ip gibi dizileni kadar basın selfienizi canlar, hakkınızdır.
Bir de #EvdeKal fotoğrafları var elbette. Adeta Pazar Sürprizi gibi birbirinden farklı birçok evin kapıları açıldı hepimize.
Hatta bazıları biraz fazla açılmış olacak tam olarak nerede olduğumuza bir türlü emin olamadık.
Zoom, Facetime, Skype gibi uygulamalardaki toplantıların ekran görüntüleri ve fotoğrafları sayesinde herkesin nefret ettiği patronunu ya da rekabet halinde olduğu iş arkadaşıyla tanıştık.
İş yerinde hiç konuşmadığımız bazı iş arkadaşlarımızın evlerinin gereksiz detaylarını gördük. Kendimiz görmekle kalmadık, Instagram sayesinde alakalı alakasız tüm takipçilerimize de gösterdik.
Şüphesiz tüm trendler içerisinde en güzel ve eğlenceli olanı: Sevdiğimiz birçok sanatçının canlı yayınlarıyla güzel vakitler geçirdik.
“Verimli oluyoruz arkadaşlar, salmıyoruz!” trendlerinden de asla kurtulamadık bu süreçte.
Normal zamanda günde 1000 adım atmayan insanlar başımıza yoga, pilates gurusu kesildi. Tüm trendler ve challengelar içerisinde belki de maruz kalması en yorucu olan da buydu…
“Quarantine pillow challenge” diye bir şey çıktı. Yine tanıdık tanımadık herkesi yastıkla gördük şükür.
Yastık yerine battaniye, yorgan da iş gördü. Evde kalma süreci hepimizi daha yaratıcı insanlara dönüştürdü belli ki…
Tuvalet kâğıdı sektirme trendi sayesinde dünyanın her yerinden her yaş grup insanın tuvalet kâğıdıyla sergilediği yeteneklerine şahit olduk. Video çekmesek de hepimiz evde gizlice denedik…
Evlerimizde kalmaya devam ettiğimiz bu süreci dileriz en eğlenceli, sağlıklı ve böyle tuhaf tuhaf şeylerle kafamızı dağıtmaya çalışarak geçirmeye devam ederiz.
Sizce daha ne gibi trendlerle karşılaşacağız? Yorumlara bekliyoruz.