Dünyada çeşit çeşit millet ve çeşit çeşit kültür var. Hepsi, bir diğerine göre tuhaf ama kendi içlerinde gayet olağan. Bütün bunlara işte kültürel değerler diyoruz.
Seyrettiğimiz çoğu Amerikan filmlerini düşününce, bize göre epey değişik noktaları olduğunu fark ettik. Hatta belki de onlara göre tuhaf olan biziz. Bu bir yergi ya da övgü değil, sadece eğlenmek için aradaki farkları bulduk ve sizler için yazdık.
1. Amerikalılar kampta olsun, başka yerde olsun bir ateş gördüklerinde hemen çubuklara marshmallow geçirip kızartırlar.
Bizde o ateş asla sucuksuz kalmaz. Şişe bile gerek yok, ağaç dalına geçirip cızbız yaparız sucuğumuzu.
2. Onlar çarşı pazar gezdikten sonra genellikle evde ayakkabılarını çıkartmazlar. Özellikle misafirliğe gittikleri evde, ayakkabıyı çıkarıp kenara koyan yok.
Bizde sırf bu işin üretilmiş tüylü, tüysüz, rugan, simli misafir terlikleri mevcut. Eve ayakkabıyla girmek bizler için epey bir tuhaf.
3. Filmlerde gördüğümüz kadarıyla ailenin gencinin sevgilisi olduğunu ebeveynler öğrendiği zaman “Korunuyor musunuz?” şeklinde, gayet rahat sorular sorabiliyorlar.
Bizde neredeyse evlenene kadar, hatta evlendikten sonra bile bu konuları aileyle konuşmak çok görülmüş şey değil.
4. Amerikalılar yaşça büyük kişilere “John Amca”, “Judy Teyze” gibi sıfatlar kullanmazlar; daha çok isimle hitap ederler.
Bunun saygıyla bir ilgisi olduğunu düşünmüyorum bu arada, kültürel bir farklılık olsa gerek.
Bizde de adını bilmesek bile orta yaş üstü erkek kişilere DAYI, daha büyüklere EMMİ; kadınlara da TEYZE ya da ANA demek yaygındır.
5. 18 yaşına girince onlarda bağımsızlık bayrakları açılır; özgürlükleri aileleri tarafından tanınarak ayrı bir cumhuriyet haline gelirler.
Bizde aileden ayrılmak o kadar kolay olmaz. Başka bir ev için şehir dışında okul kazanmak, evlenmek ya da hafiften bir isyan çıkartmak gerekir.
6. Amerikalılar bahçede barbekü partisine bayılır. Eşi dostu hatta komşularını toplayıp, ana yemek odaklı sofralar kurarlar.
Bizi bahçede barbekü partisi asla kesmez. En yakındaki sulak yere sülalece serilip mangalımızı güzelce yakarız. Ana yemek olan etlere gelene kadar haşlanmış yumurtadan zeytinyağlı sarmaya kadar bir sürü teferruat sofrada bulunur.
7. Onların düğün törenlerinde gelinin yanındaki nedimeler her işe koşturur, organizasyona yardımcı olur ve gelinin yanından ayrılmaz.
Bizde gelinin yanından ayrılmayan en önemli kişi görümcelerdir. Onların onayının olmadığı herhangi bir şeyin gerçekleşmesi neredeyse imkansızdır.
8. Onlara göre selamlaşmak için tokalaşmak yeterlidir. Çok lazım olmadıkça sarılmasalar da olur.
Bizdeyse selamlaşırken sevgimizi sarılarak, hatta bazen üç kere sarılarak göstermek vardır.
9. Kahvaltılarını sütlü corn flakes ile yapmak onlar için yeterlidir, daha fazlasını aramazlar.
Bizde kahvaltının yeri Hürrem Sultan'ın saraydaki yerine eş değerdir öğünler arasında. Yumurtasından peynirine kadar masada bir sürü bulunur.
10. Sokak lezzeti olarak genelde hot dog tercih ettiklerini biliyoruz. O da sadece hardallıdır, içinde başka bir şey olmaz.
images.thestar.com
Biz sokakta sebzelisinden sebzesine, bol kimyonlu, kekikli kokoreç gördüğümüz zaman kendimizden geçeriz.
Olmadı bi tükürük köfte!
11. Onlar boş alanları işlevsel olarak kullanmayı çok severler. Garajlarını spor salonuna ya da atölyeye çevirmeleri olağan bir durumdur yani.
i.pinimg.com
Biz eğer boş alan bulamazsak yaratmak üzerine güdümlüyüzdür. Balkonu kapatıp içine turşu, küçük tüp, merdiven gibi şeyler koyarak yeni bir depo alanı oluşturmayı iyi biliriz.
12. Günlük duşlarını her zaman alırlar evet ama onun adı duştur.
Bizimki duş almak değil, genellikle yıkanmak olur. Keseyi vücudumuza değdirmeden temizlenmiş hissetmeyiz.
13. Sabah kahvaltıdan önce kahve içmek, onlar için ayılma yöntemidir. Güne neredeyse kahvesiz başlamazlar.
Biz bi bardak çay içmeden kendimize gelemeyiz, hatta bazılarımız çay içmeden sohbet bile etmeyiz. Kahve olmasa da olur.