Keşke yorum yapmak bu kadar kolay olmasa…
2020’nin en gözde çiftlerinden biri olan Kaan Yıldırım ve Hadise’nin ilişkisi hepimizi şaşırtmıştı. Bir süre ilişkilerini gizli yaşayan ikili daha fazla dayanamayıp aşklarını ilan etmişti.
Aynı evi paylaşmaya başlayan çiftimizin ilişkisi gayet güzel giderken ve sonunda ‘Hadise aradığı aşkı buldu’ yorumları yapılırken sürpriz bir şekilde Hadise’den ayrılık açıklaması gelmişti.
Bu ayrılık kararını da Hadise sanırım tek başına almıştı ve Kaan Yıldırım’ın haberi olmadan Instagram hesabından paylaşmıştı.
“Acaba kısa sürecek bir kriz mi?” diye düşünürken Hadise, geçtiğimiz günlerde “Her şey yolunda, çok mutluyuz.” açıklaması yaparak barıştıklarını söyledi.
Video kaynak: Kadraj
Elbette bu olay ağızlarına geleni söylemekten hiçbir zaman çekinmeyen yorumcuların koltukları süslediği bazı magazin programlarına da konu oldu.
Tabii bu açıklama onlar için bir nimet. Konuşulmaması, yorum yapılmaması mümkün değil. Bu dünyada her şey olur, bu olmaz. O kadar söylüyorum size.
Ağzı olanın konuştuğu Söylemezsem Olmaz programında da bu konu masaya yatırıldı elbette. Bircan Bali, Seren Serengil ve Arto üçlüsü bir yandan barışma haberini yorumlarken diğer yandan da Hadise’nin Türkçesiyle güzelce dalga geçtiler.
‘Ağzında erik varmış gibi konuşuyor’ yorumunun ardından ‘çok tatlı’ gibi bir yumuşatıcı ifade kullanılsa da genel olarak birinin konuşma tarzıyla dalga geçilmesi rahatsız edici.
Tıpkı Hadise de manken Şevval Şahin gibi yurt dışında doğmuş ve belli bir yaşa kadar Türkçe konuşmayan bir insan. Doğal olarak da hem Şahin’in hem de Hadise’nin bizler gibi konuşması beklenemez.
Kaldı ki zaten Hadise, en az 3 dili de anadili gibi konuşan bir kadın. Bu programda keşke Hadise’nin “Özledim” kelimesini nasıl telafuz ettiği değil de bildiği diller konuşulsaydı değil mi?
Gerçi bu programlar genel olarak konunun öznesini “yermek” üzerine kurulu olduğu için övgü dolu sözler beklemek çok zor. Özellikle magazin yorumcusu olduğunu zanneden insanlar bu sektöre hakimken…
Bir de genellikle yerdikleri insanların kadın ünlüler olması da ayrı bir konu. Bu insanları kolay lokma gördükleri için de attıkları adımdan, bir kelimeyi nasıl telafuz ettiklerine kadar mercek altına alıyorlar.
Meryem Uzerli meselesinde olduğu gibi kurdukları çoğu cümle hedef gösteren, inciten, aşağılayan cinsten. Onlar da kendilerince haklı gerçi çünkü reytingleri yükselten de tam olarak bu.
Hepsi meyve veren ağacı taşlamak için sırada bekliyor. Magazin programlarını üzerine yapışan o sorunlu algıyı da değiştirmek için hiçbir şey yapmıyorlar. Ne söylersek söyleyelim yapmayacaklar da…
Neyse, söyleyeceklerim bu kadar. Bir diğer yorumunuzda görüşmek üzere. :)