Haluk Bilginer, Şahsiyet dizisindeki performansı ile Uluslararası Emmy Ödül Töreni'nde En İyi Erkek Oyuncu ödülünü aldı. Ona bu ödülü kazandıran Agah Beyoğlu karakterini tanıyın. Mutlaka bu içeriği okuduktan sonra açıp izlemek isteyeceksiniz.
Agah Beyoğlu, Şahsiyet dizisinin ana kahramanı. Beyoğlu'nun o eski, takım elbiseli beyefendilerinden biri. Nostaljik apartmanında tek başına yaşıyor.
Karısı yıllar önce ölmüş. O da gürültüsünden, 'yabancılarından', eski Beyoğlu'nu tahrip eden herkesten nefret ettiği halde semtini ve evini bırakmamış.
Kızı Zuhal ile doğru bir baba-kız ilişkisi kuramamış. Torunu Deva ile hiçbir bağı yok. Yalnız bir adam yani.
Ama aslında ona eşlik eden bir arkadaşı var: Kedisi Münir. Gelgelelim, kedisini bir gün evinde ölü olarak buluyor. Hem de açlıktan ölmüş şekilde…
Mümkün olmasa gerek değil mi? Çok sevdiği kedisini günlerce beslemeyi nasıl unutur? İşte bela tam olarak burada başlıyor. Agah Bey, Alzheimer hastalığına yakalandığını böyle öğreniyor.
Her şeyi unutacak, zaman içinde zihni yok olacak. Peki 'Şahsiyeti'?
Evinde oturup örgüsünü ören, gazetesini okuyan, hayatına rengarenk çoraplarıyla bir şamata katan bu tonton dede son olarak ne yapmak ister?
Her şeyi unutacak, vicdanıyla boğuşmayacak, ceza çekmeyecek. Elinden binlerce dosya geçmiş emekli bir adliye memuru olarak aklına bir fikir geliyor; Seri katil olmak.
Hayatını, kendini, iyi bir insan olup olmadığını sorgulayan bir adama dönüşüyor Agah. Bu dünyadan göçüp gitmeden bir ders vermek istiyor.
Ve Agah Beyoğlu arkasında iz bırakmadan çalışan…
Son derece dikkatli ve özenli…
Tekrar aşık olmaktan ve heyecanlanmaktan korkmayan…
Gözükara bir seri katile dönüşüyor.
Bir anda Türkiye'nin en çok konuşulan seri katili oluveriyor. Emniyetin ilgisini, tüm Türkiye'nin ilgisini çekmeyi başarıyor.
Tüm bunları yaparken de bir polis olan Nevra'ya adresliyor bütün cinayetleri. Her yere onun ismini bırakıyor. Neden ki?
Nevra rolünde Cansu Dere yer alıyor.
Peki neden işliyor bu cinayetleri? Nevra ile ilgisi ne? Belli ki ülkenin ilgisini bir şeye çekmeye çalışıyor.
Amacının ne olduğunu söyleyemeyiz, izlemenizi tüm içtenliğimizle öneriyoruz. Ama sonu için bir yorumumuz var:
Bu kostümü, ölen kedisinin anısına.
Bu dizi bittikten sonra boğazınızda bir düğüm, gözlerinizde yaş, kalbinizde bir acı olacak. Bir daha hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.
Ve Haluk Bilginer ile aynı ülkede yaşamaktan gurur duyacak, ödülü de ne kadar hak ettiğini sonuna kadar hissedeceksiniz.
12 bölümlük Türkiye'nin gelmiş geçmiş en iyi vurucu macerasına başlayın!