1952 yılında Amerika’da yaşanan olayda, ailesi sıkı bir Katolik olan Anneliese isimli kızın içine şeytan kaçtığı tez edildi. Ailesi, buna inandıktan sonra Anneliese’nin içindeki şeytanı çıkarmak için tekraren ayin düzenledi. Fakat hekimler, genç kıza şizofreni teşhisi koydu ve ilaç tedavisi başlandı. Ailesi bu teşhise güvenmeyerek, ayinleri yapmayı sürdürdü.
HERKES TIPKI GÖRÜŞTEYDİ
Anneliese travmalar yaşarken, hem ailesi hem de etrafının baskıları artmıştı ve herkes ona şeytanın musallat olduğunu söylüyordu. Bunun üzerine aile aslında kendinde olmayan Anneliese’i ikna ederek şeytan çıkarma süreci için harekete geçti.
BÖCEK YİYİP, ETRAFA SALDIRIYORDU
Bu esnada Anneliese kendi idrarını içiyor, böcek yiyor ve etrafındakilere saldırarak hırıltılı sesler çıkarıyordu. Tam 10 ay boyunca 67 sefer şeytan çıkarma ayinine maruz kalan Anneliese, en sonunda meskeninde hayatını kaybetti.
RAHİPLERE MAHPUS CEZASI VERİLDİ
Otopsi raporunda beslenme bozukluğu nedeniyle mevt yazsa da Anneliese’in ailesi ve iki rahibe dava açıldı. Ailesi aslında kızlarını kaybettikleri için ceza almıyorken, iki rahibe mahpus cezası verildi.